31 Mart yerel seçimleri geride kaldı…
Sandıktan İstanbul-Ankara ve İzmir’i alarak çıkan CHP’de
Parti içinde yarışın başlayıp başlamayacağı merakla bekleniyor.
Tüzük gereği 2 yıllık zaman dilimi geldi çattı.
Ağustos ayına kadar delege seçimleri başlamalı.
Ardından ilçe kongreleri, il kongreleri derken finalde kurultay!
'Zaman geldi çattı' dedik ama
Genel Merkezin elinde 1 yıl erteleme seçeneği de var!
Genel Merkez parti içi yarışın startını verir mi? Erteler mi?
Genel Merkez’de net değil bu konuda...
Daha gündemine almadı.
İstanbul seçimine yönelik yaşananlar…
Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı…
Genel Merkez’in gündemine takvimi almaması çok normal.
İlçe başkanları ‘olağan kongre takvimi’ ile ilgili MYK üyelerinin kapılarını çaldı…
Aldıkları yanıt: Bekleyin!
Parti tabanında çoğunluğa göre 'kongre takvimi' ertelenmeyecek.
Nedeni ise şu sözlerle açıklanıyor: “Genel Başkan 31 Mart'tan bu kadar güçlü çıkmışken kongreleri yapar geçer”
Peki son yıllarda attığı ‘ezberbozan’ adımlarla ses getiren Kılıçdaroğlu’nun derdi
Parti içi yarış mı?
31 Mart’ta elde edilen havayı bozmamak adına erteleme olabilir mi?
Pekala olabilir!
Aslında ertelemenin temelinde bir sebep daha yatabilir.
Belediyelerde ciddi değişime imza atan Genel Merkez mevcut belediye başkanlarının ilçe örgütlerine yönelik güçlenmeleri adına zaman tanıyabilir.
Olağan gidecek süreçte yani Ağustos gibi başlayacak parti içi yarışta
İlçelerde örgütlerin başındaki mevcut isimlerin biraz daha şanslı olabiliceğini düşünüyorum.
Böyle düşünenlerin de olduğunu biliyorum.
1-2 aya olağan kongre takvimiyle ilgili CHP’de yol haritası net şekilde ortaya çıkar!
***
Gelelim İzmir’e!
31 Mart sonrası yeni bir sayfa açıldı.
Bembeyaz bir sayfa...
İzmir'de daha önce parti içi yarışlar 'Kocaoğlu ve ona yakın isimler' ve 'Kocaoğlu muhalifleri' diye adlandırılan grup arasında iki kutuplu bir düzlemde geçiyordu.
Şimdi aktör fazla...
Mevcut Başkan Deniz Yücel devam etmek istiyor.
Bu net şekilde ortada...
Sayın Yücel de zaten bunu saklamıyor.
İlçe turuna çıkması, Genel Merkez’e ilçe başkanlarıyla gitmesi
Aslında hep bir sinyal!
Yücel seçim sonuçlarını da dikkate alarak İzmir’de kavga olmadan konsensüsün kendisinde sağlanabileceğini düşünecektir. Düşünüyor da!
Bu yoldan yürüyecektir.
Ancak bence durum Yücel açısından karışık.
Aday belirleme sürecinde karşısına aldığı ciddi isimler var.
Sorun yokmuş gibi dursa da
Tunç Soyer-Rıfat Nalbantoğlu ikilisi
Murat Bakan ve ekibi
Ve bir diğer aktör Tuncay Özkan’ın
Deniz Yücel’le devam edeceklerine ihtimal vermiyorum.
İhtimalimin nedenlerini başka bir yazıda anlatıacağım.
Bu isimlerin etkileyecekleri belediye başkan ve ilçe başkan sayısı da hayli fazla olunca.
Yücel için sıkıntılı bir tablo oluşacaktır.
Yücel’in aday belirleme sürecince gövdesini koyduğu Abdül Batur
Yücel’in olası adaylık ve kongrede en çok güveneceği isim olacaktır.
Tabi Batur bir ‘atom karınca’yı aday diye ortaya çıkarmazsa!
Batur demişken…
İlçe başkanları ve il yönetimiyle Ankara’ya giden 2 başkandan biri olan Batur
Olası bir parti içi yarışta muhakkak belirleyici olmak isteyecektir.
İlçe başkanlarıyla Ankara mesaisi sanki biraz da o sürece yatırımdı.
İşin özü:
Olağan kongre takvimi start alacak mı almayacak mı merak edenlere söyleyeyim;
Henüz net değil!
İzmir’de bu yıl başlayacak olası bir yarışta mevcut başkan Deniz Yücel bence 'konsensüs aday' olamaz.
Yücel’in yapacağı en doğru iş kazanacak kişi ya da kişilerin yanında durup PM’ye uzanmak, olabilir!
Şimdiden il başkanlığı için hazırlandığını duyduğum isimlere bakacak olursak
CHP İzmir Örgütü fırtına öncesi sessizlikte yol alıyor.
Fırtına 6 ay için de mi yoksa ertelemeli 1 yıl sonra mı kopacak
Bekleyip göreceğiz!