‘Selçuk krizi’ ne getirir, ne götürür?

İzmir’in kurtuluş günü olan
9 Eylül’e saatler kala
Selçuk’taki yerel ve merkezi hükümetin ortak projesi (İZBAN) için düzenlenen törende yaşanan protesto krizinin
Bence çok fazla getirisi-götürüsü ve yansıması olacaktır. 
 
İzmir açısından;
1- Bu gidişle protokol krizleriyle hatırlanmaya başlayacağız.
2- Merkezi-yerel ortak projeler görme ihtimalimiz azalacaktır.
3- Yerel seçim sürecinde tansiyonun yüksek olacağının sinyalleri verildi.

Kocaoğlu açısından;
1- Kocaoğlu tören alanındaki ‘tek kişilik duruşuyla’ adeta kendi ‘One Minute’ine imza atarak parti içi yarışın arifesinde örgütten önemli bir destek gördü.
2- Arasının adalet yürüyüşünde iyice açıldığı Genel Merkez’den de jet destek (Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun) aldı.
3- Kalan 1,5 yılı sus pus geçirmeyeceğinin işaretlerini verdi. ‘Aday olmayacak, emekli olacak’ yorumlarının yapıldığı ortamda ‘buralardayım' dedirten performans sergiledi.

CHP açısından;
1-  Yaşanan kriz CHP Örgütü’nü birleştirdi. Kocaoğlu’nu sevse de sevmese de yaşanan olay sonrası CHP’lilerin gösterdiği hızlı refleks geçmişe göre beraber olma sahip çıkma duygusunun yükseldiğini gösterdi.
2- Kocaoğlu'nun bir türlü yıldızının barışmadığı, Fuar açılışında da protokol ayıbı yaşayan İzmirli vekiller Kocaoğlu'na anında destek çıkarak hem başkanı biraz utandırdı, hem de fark yarattı.

AK Parti açısından;
1-  Başbakan’ın uzun süre sonra İzmir’de olduğu bir törende AK Parti, alanda tek başına yer alan Kocaoğlu tarafından gol yedi.
2 - Kriz sonrası akıllara 82.İzmir Enternasyonal Fuarı açılışında dönemin Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’e yapılan protestoya Kocaoğlu’nun kürsüye fırlayıp sert tepki göstererek CHP’lileri susturması geldi. Selçuk’taki törende Kocaoğlu’na yapılan protesto sırasında AK Parti cephesinden müdahale gelmemesi hanelerine eksi yazdı. 
3-  Kocaoğlu’na karşı Genel Başkan Yardımcısından vekiline, il başkanından ilçe başkanına yerelde muhalefetin dozu bundan böyle iyice sertleşecektir.