Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Fikir ırmağında ıslanmış her söz önümüze koyulan taştır. Fikrimiz köklüdür, faziletimiz engindir. Biz ne yapacağını, nereye ulaşacağını bilen ve bu doğrultuda bıçkın bir iradeyle mücadelesini sürdüren Türkiye sevdalılarıyız."
"MHP'nin siyaseti, başkaları gibi icazetli, ipotek altında bir siyaset olarak görülmez. MHP'nin vizyonu kısıtlı, kırılgan ve kısa menzilli bir çerçevede tanımlanamaz. Milletimiz ne diyorsa sözümüz odur. Milletimiz ne istiyorsa dileğimiz aynısıdır. Cumhuriyet'in 100. yıl dönümü olan 2023 Türkiye'nin kader ve karar yılı aynı zamanda tarihsel kavşağıdır."
ANKET SONUÇLARINA TEPKİ
"Şunu bir defa inanç ve iddiayla söylemek isterim ki MHP'yi itibarsızlaştırmaya, oy oranının iniş halinde olduğunu göstermeye çabalayan kim varsa 2023'de nal toplayacak, bozguna uğrayacaktır. Algı operasyonları bize sökmez. Bir gerçek vardır ki MHP'nin kaderi, milletin kaderi, varlığı Türk'ün ebedi varlığıyla bir ve aynıdır. Bizim kiralık anket şirketlerinden öğrenebileceğimiz bir şey yoktur. Hamdolsun biz inkarcı değiliz. Bizim anketimiz 85 milyon Türk insanının duasıdır. Bizim hakkımızda tek söz sahibi büyük Türk milletidir. Nehir olmayan yerde balık avına çıkanlar bizimle boy ölçüşemez."
"Aziz milletimizin iradesi üzerine kimse ambargo koyamayacak. Bizim kiralık anket şirketlerinden öğreneceğimiz bir şey yok. Biz inkarcı değiliz, dosta güven, düşmana korku varan milliyetçi ülkücü hareketiz."
YİNE CHP'Yİ HEDEF ALDI
"Biz Türkiye'nin her yerindeyiz. 19 Şubat 2022 tarihinde başlattığımız toplantılarımızı geçtiğimiz hafta sonu tamamladık. CHP'ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP'nin yakalandığı amansız hastalığı anlattık."
MHP'Lİ BAŞKANLARA TEŞEKKÜR ETTİ
"Huzurlarınızda bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Hayırlı ve güzel haberlerini beklediğimi dile getiriyorum. Biz 2023 yılının Haziran ayına kadar durmayacağız. Sürekli 1 adım önde olmanın gayreti içerisinde olacağız. Bir günümüzü diğeriyle eşit olmasına göz yummayacağız. Fitnecilerin tuzaklarına takılmayacağız."
RUSYA - UKRAYNA SAVAŞI
"Terörizmin sancıları, aşırı ideolojilerin sakatlıkları, başarısız devletlerin savrulmaları, kitlesel ve düzensiz göçlerin neden olduğu sorunlar hiçbir coğrafya ile sınırlı değildir. Bugünkü dünya tablosunda sayıları 85 milyona ulaşan insan, sığınmacı ya da mülteci durumuna düşmüştür. Rusya Ukrayna savaşı nedeniyle Türkiye'ye sığınan Ukraynalı sayısı 65 bini bulmuştur.
Silahların konuştuğu yerde insanlık susmaktadır. Savaş demek kıtlık demektir, yokluk demektir, tehdit demektir. Elbette haklı bir bahanesi olmayan, meşru bir temele dayanmayan bir savaşın kazançlı çıkanı da olmayacaktır.
Neticesi ne olursa olsun her savaşın kaybedeni insani değerlerdir. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmaların küresel enerji ve emtia fiyat artışlarını nasıl tetiklediği, salgının yaraları henüz sarılmamışken hayat pahalılığını nasıl tırmandırdığı ortadadır.
Küresel gıda ihracatının neredeyse yüzde 25'i Rusya'nın tekelindedir. Bu ülke tek başına yılda 44 milyon ton buğday ihraç etmektedir. Rusya-Ukrayna'nın buğday ihracatının durdurduğunu açıklaması felaket habercisidir. BM gıda ve tarım örgütünün yaptığı son açıklamalarda temel gıda emtiyalarının iki büyük ihracatçısı olan Rusya ve Ukrayna'nın tarımsal faaliyetlerindeki muhtemel aksaklıkların dünyadaki açlık sorununu kamçılayacağı iddia edilmektedir, yaşanan da budur."
3 MADDELİK ACİL TEDBİR ÇAĞRISI
"Türkiye'nin 3 ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler alması milli bir zaruret olarak karşımızdadır.
Gıda güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması şarttır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti, açıklamaları, Tarım Bakanlığımızın adımları milletimizi rahatlatmaktadır. MHP, tarım sektörünü, Türkiye'nin var oluş mücadelesinin temel taşı olarak değerlendiriyor. Hem doyacağız, hem doyuracağız, hem kendi kendimize yeten bir ülke olacağız. Ekilebilir terim arazilerini genişletmek ve çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Tarım sektörünün yüksel verimlilikle, kaliteli ürün üreten, teknolojik kullanabilen, ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek, büyümeye katkı sağlayabilen bir yapıya kavuşturulması esastır.
Üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, tarımsal işletmelerin rekabet işlerinin artırılmasına ve pazarlama ağlarının geliştirilmesine ağırlık verilmelidir.
Çiftçilere sağlanacak devlet desteği, ürünün arz ve talebini dikkate alan, üreticinin yoksulluğunu ortadan kaldıran, refah artışı sağlayan, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten bir anlayışla yapılandırılmalı. Yüksek verim ve kalitede, tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmesi ve üretimi desteklenmeli ve dış bağımlılığa son verilmelidir.
Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, kalitenin yükseltilmesi, istihdam sağlanması, marka olarak pazarlanmasına dayalı temel yapılanma oluşturulmalıdır."
'ŞEKER' TEPKİSİ: 'SİYASİ KUMPAS'
"Pancar ekim kotası aşamalı şekilde kaldırılmalı. Esasen mesele ne ayçiçek yağı ne şekerde fiyat artışıdır. Dün domates, patates, patlıcan diyenler bugün yeni ürünlere bel bağlamıştır.
Şekerin kilogram fiyatının 7 liradan 19 liraya çıkması ve bunun siyasileştirilmesi pis bir kumpasın servis edilmesinden başka bir şey değildir.
Enfasyon ve fiyat artışından biz de rahatsızız ama bundan siyasi propaganda çıkaranları iyi niyetli göremeyiz. Devletimiz ve hükümetimiz tüm meselelere hakimdir."
'İSRAİL TEMASLARI' VURGUSU
"Bizim enerji politikamızın temel amacı şudur, enerji dış bağımlılığının azaltılarak güvenli enerji kaynaklarının oluşturulması, yerli enerji kaynaklarının verimli kullanılması, nükleer başta olmak üzere yeni enerji teknolojilerini üretecek etkinliğe ulaşılması, enerji sıkıntı yaratacak risklerin önlenmesiyle, ülkemizin kurulu gücünün enerji talebini karşılayabilecek duruma getirilmesidir. İsrail ile kurulan temaslar, bu ülkenin doğalgazının Avrupa'ya taşınmasıyla ilgili karşılıklı ve geliştirici iş birliği kararlarının açılması, Türkiye'nin enerji konusundaki dezavantajlı pozisyonu telafi edecek hamlelerden biri olarak dikkat çekiyor.
Karadenizde keşfedilen 540 milyar metreküp doğalgaz kaynağı, Doğu Akdeniz'de bulunacak yüksek rezerv miktarı ülkemizin elini ve enerjisini siyasette güçlendirecektir. Türkiye kimseye el açacak, minnet edecek bir ülke değildir." (Cumhuriyet)