Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılması planlanan Çeşme Turizm Projesi planlarına karşı açılan dava sonucunda Danıştay 6. Dairesi, bilirkişi raporunu açıklandı. Raporda, projenin bölgede yaratacağı olumsuz etkileri belirtilerek kamu yararına uygun olmadığı ifade edildi. Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Çeşme Çevre Platformu, bilirkişi raporunun mahkeme tarafından dikkate alınarak kararnamenin iptal edilmesi gerektiğini belirtti. Çeşme’de süren diğer doğa mücadeleleri için de kararlılık vurgusu yapılan açıklamada, platformun süreçte siyasi aktörler tarafından yalnız bırakıldığı ancak son günlerde peş peşe yapılan açıklamaların umut verici olduğu kaydedildi.
KARARNAMENİN İPTAL EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ
Çeşme Çevre Platformu tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Bir taraftan merkezi yönetim, diğer taraftan beton canavarı haramiler, Türkiye’de son bozulmamış alanı olan Çeşme-Urla Yarımadası’na var güçleri ile saldırıyorlar. Gün geçmiyor ki Çeşme’ye yeni bir saldırı olmasın. Biz Çeşme Çevre Platformu olarak bu saldırıların yıllardır karşısında yıllardır mücadele ediyoruz, eylem yapıyoruz, davalar açıyoruz, hukuki çerçeve içinde gereken mücadelenin hepsini yapmaya çalışıyoruz. 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı‘nın tek bir kararnamesi ile 95.000.000 metre² arazi ‘Çeşme Turizm Projesi’ kandırmacası altında ranta, talana açılmaya çalışılmaktadır. Ortada turizm projesi filan diye bir şey yoktur, algı yaratmak, değerli hazine arazilerini satmak vardır. Bu çerçevede Danıştay 6. Dairesi açmış olduğumuz davada mahkeme bilirkişi heyeti 25 Mart tarihindeki sonuç raporunda Bakanlığın Çeşme Turizm Projesi için, ‘Kamu yararı yoktur, çevre tahrip edilecektir, yaşam alanları yok edilecektir’ diye hüküm vermiştir. Resmi bilirkişi raporunun mahkeme tarafından dikkate alınarak kararnamenin iptal edilmesini bekliyoruz” denildi.
YOK OLMASINI ENGELLEYECEĞİZ
Çeşme’de süren diğer doğa mücadelelerine vurgu yapılan açıklamanın devamında, “Dünyanın ender güzellikteki koylarından birisi olan Ayayorgi’nin SİT koruma kararları kaldırılarak gizli saklı 1 /1500 planları ile imara açılması Çeşme’ye ve Ege’ye yapılmış bir ihanettir. Bu çerçevede şu anda askıda olan imar değişiklik planları askıdan iner inmez hemen imar değişikliği iptali için dava açacağız, hukuk çerçevesi içinde kalarak elimizden gelen her türlü eylemi ortaya koyarak Aya Yorgi Koyu’nun yok olmasını önlemeye çalışacağız. Çeşme’nin en güzel koylarından birisi de Paşalimani mevkisindeki 120 dönümlük arazi içinde 50.000 eski ağaç ve endemik bitki, her türlü canlının yaşam bulduğu bir alandır.
Bu muhteşem koy ve doğa harikası merhum Binbaşı Dr.Halis Temel tarafından 1955 yılından itibaren kısıtlı imkanlarla satın alınmış ve yine Halis Temel tarafından ağaçlandırılmış doğa harikası bir koydur. Dr.Halis Temel Vakfı, Halis Temel’in mirasına ihanet ederek burayı 28 Mart 2022 tarihinde 385 milyon TL bedel ile bir enerji şirketine satmıştır. Tamamen SİT ve Nitelikli Turizm koruma bölgesi olan araziyi alanlar herhalde Dr.Halis Temel’in hatıratını yaşatmak için, burası insanlığa miras kalsın diye burayı satın almadılar. Satın alanlar kendilerinden o kadar emin olmalılar ki veya birileri bunlara ‘Siz satın alın, biz imar meselesini hallederiz’ diye bir söz vermiş ki, bu kadar büyük bir parayı bu arazinin satın alımında kullanmışlardır. Şundan eminiz ki bir süre sonra buradaki o muhteşem ağaçlar, endemik bitkiler kesilecek ve yine 1 + 1 rezidans kuleler, beton bloklar yükselecektir. Kimsenin özel mülküne karışma niyetimiz yok ancak burada yapılacak kanun dışı, SİT ihlali her türlü yapılaşma ya, doğal yaşamın bozulmasına Çeşme Çevre platformu olarak hukuksal çerçevede karşı çıkacağız, dava açacağız o bölgenin yok olmasını engelleyeceğiz. Yine Çeşme’yi Çeşme yapan, Çeşme markasını tüm Türkiye’ye ve dünyaya tanıtan kumları da gerçekten altın olan Altınkum plajı şu anda bir maden firması tarafından tamamen tahrip edilmektedir. Şu anda SİT alanı olan Altınkum plajına, sıfır deniz kıyısına, bir Beach-Club inşaa edilmektedir. Çeşme Çevre Platformu olarak yöre halkının da katılımıyla Ocak 2022’den beri tüm resmi makamlara toplu şikayetlerde, Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Ama ne yazık ki tahribat resmi makamların göz yumması ve desteğiyle son hızla devam etmektedir. Altınkum’da da dava hazırlığı içindeyiz çok yakında karşı dava açılacaktır. Ancak dava açmak veya mahkemeyi kazanmak ne yazık ki yok edilen yaşam alanlarını, doğayı tekrar geri getirmiyor.” ifadelerine yer verildi.
UMUT VERİCİ BİR GELİŞME
Platformun, Çeşme Projesi’ne karşı yürütülen mücadele sürecinde siyasi aktörler tarafından yalnız bırakıldığına değinilen açıklamada, “Son günlerde Yarımada talanı ve Çeşme Turizm Projesi konusunda bizi sevindiren iyi bir gelişme olmuştur. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İzmir CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir CHP Milletvekili Murat Bakan, Çeşme Turizm Projesi talan ve aldatmacasına karşı olduklarını açıklamışlardır. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’de bilirkişi raporu açıklanması sonrası rapora göre hareket edilmesi gerekliliğini söylemiştir. Çeşme Çevre Platformu olarak bu mücadelede en çok üzüldüğümüz konu siyasetçilerin bizi tüm süreçte yalnız bırakmalarıydı. Ancak şimdi son aylarda siyasetçilerin bu konuda yaklaşımları umut verici bir gelişme. Çeşme Çevre Platformu diğer çevre duyarlısı sivil toplum kuruluşları ile birlikte Çeşme’nin talan edilmesinin önünde duracaktır” denildi.