İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2'nci Ceza Dairesi'nde yoklamayla başlayan ve sanıklar ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada, tutuklu sanıklardan eski albay Cenk Bahadır Avcı ifade verdi. Cenk Bahadır Avcı, savunmasına 1,5 ay sonra 15 Temmuz hain darbe girişiminin ikinci yıl dönümü olduğunu hatırlatarak başladı. Avcı, "Fırsat bulduğum bu sırada, FETÖ hain darbe girişimine kahramanca direnen 249 şehidimizi saygıyla anıyorum. Bunlar ordumuza büyük zarar verdi. Biz büyük ülkeyiz. Hain darbe girişiminde bir kesim var ki FETÖ'yle alakası olmayan hatta karşı duran, ancak birtakım yargısal hatalarla mağdurlar. Ben de bunlardan birisiyim" dedi.
15 TEMMUZ GECESİNİ ANLATTI
15 Temmuz gecesi yaşadıklarını anlatan Cenk Bahadır Avcı, "Televizyondan izledikten sonra bir şeyler olduğunu anlayıp, yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki birliğime gittim, sivil olarak gittim. Bir mesaj geldi, bunu okuduğumda mesajın sıkıyönetim ilanı olduğunun farkına vardım. Komutan Tezcan Kızılelma'yı aradım. Enteresan bir mesaj geldiğini söyledim. Kendisi de araştırıp bana bilgi vereceğini söyledi. Dalaman Hava Üs Komutanı'nı da aradım. İlk işim hazır kıtanın yarısını, uçakların bulunduğu bölgelere gönderdim. Kuleleri denetledim. Nizamiyeyi tembihledim. Sonra televizyondan izlemeye başladım. F16 uçuşları oluyordu Ankara'da falan. Cumhurbaşkanı'nın havalimanına indikten sonra halka hitap edeceğini gördüm. Saat 03.30'da beni İl Jandarma Komutanı aradı. Marmaris'te helikopter uçuşu olduğunu söyledi. Bizim uçuşumuz olup olmadığını sordu. Ben de hepsinin hangarda olduğunu söyledim. 03.36'da bu bilgiyi verdim. İl Jandarma Komutanı bu kez de Aksaz bölgesinde iniş kalkış olup olmadığını sordu. Ben de askeri hatta nöbetçi personeli aradım, onlar da faaliyet olmadığı söyledi. Ben de jandarma komutanını aradım ve bilgi verdim. Bu sırada nöbetçi personel, tanımsız hava aracı geldiğini söyledi. Ben de piste gittim. Kule de bu hava aracıyla temas kuramadı, kimlik sorulmasını istedim. Yine temas kurulmadığı bilgisi geldi. Biz de bu sırada helikopteri havada gördük. Helikopter iniş yaptı. Yaklaşıp üç noktadan helikopteri çevirdik. Derhal motoru susturup helikopteri terk etmelerini istedik. Sadece yakıt talep ettiler ve etrafının da çevrilmemesini istediler. Ben de karşı çıktım. Helikopter bu sırada kalkış yaptı ben de helikopterin radardan takip edilmesini istedim. Ancak takip edemedik" diye konuştu.
'KOMUTANIN EMRİYLE YAPTIM'
Sonra helikopterin tekrar geldiğini söyleyen Cenk Bahadır Avcı, "Deniz Hava Komutanlığı'ndan helikoptere yakıt vermemiz istendi. Helikopterdeki kişi de Dalaman meydanına gelmeyi planlamadıklarını, ancak gelişen durum karşısında güvenli olduğu için buraya geldiklerini söyledi. Deniz Hava Komutanını aradım. Yakıt vermemiz gerektiğini söyledi. Imsık Meydan Komutanı Selçuk Çöl albay beni aradı, helikopterin tanımsız olduğunu belirtip, 'Yakıt vermeseniz iyi olur' dedi. Ben de komutanın emri olduğunu söyledim. Ancak yine de Deniz Üs Komutanını aradım. Kendisi de helikopterin emir komuta zinciri içerisinde görev yaptığını söyledi ve yakıt vermemizi istedi. Ben de yakıt hazırlıkları yapılmasını istedim. Murat Çöl albayı aradım, jandarma komutanını aradım. Komutanımızın tekrar emir vermesi üzerine ben de yakıt verilmesini sağladım. Bu sırada Valiyle konuştum. Bana 'Komutan bak yakıt vermeyin sonu kötü olur' dedi ben de 'Tamam valim' dedim. Hemen yakıtın kesilmesini istedim. Ancak bu sırada yakıt verilmişti. Sonrasında da helikopter havalandı" dedi.
Sanığın ifadesi sırasında araya giren mahkeme başkanı, "Bir darbe durumu var, birtakım subay ve generaller darbeci. Hem İl Jandarma Komutanı hem üs komutanı sizi arıyor, uyarıyor. Siz başlangıçta tedbir alıyorsunuz, sonraki aşamada bir üst düzey komutanın emriyle, teyit etmeden yakıt veriyorsunuz, bu normal bir davranış şekli midir?" dedi. Bunun üzerine sanık Cenk Bahadır Avcı, "Birinci helikopteri kovaladım, orada duruşumuz belli. İkinci helikopter geldiğinde daha dönerken bana böyle bir emir geldi. Bu helikopter koordineliymiş gibi geldi. Biz aynı helikopter olduğunu bile bilmedik" diye cevap verdi. Mahkeme başkanı tekrar araya girip, "Size emir veren kişinin darbeci olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olmanız gerekmiyor mu? Bundan emin olmanız gerekmiyor muydu" dedi. Avcı ise "Benim sicil amirimdi. Tanıyordum. Her sene gelip uçuş yapan bir personeldi" karşılığını verdi.
SAVCI MÜTALAASINI VERDİ
Cenk Bahadır Avcı'nın avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu savundu. Duruşmada hazır bulunan Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık avukatları Halit Çokan ile Sami Kabadayı ise sanıkların beraat ettikleri suçlardan da cezalandırılmalarını, indirim maddelerinin de uygulanmamasını talep etti. Taleplerin alınmasından sonra savcı da mütalaasını verdi. Savcı, sanıkların ceza aldıkları 'Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs' suçunun yanı sıra daha önce beraat ettikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a suikast girişimi ile polis memurları Nedip Cengiz Eker ve Mehmet Çetin'in şehit edilmesi suçlarından da cezalandırılmasını istedi. Duruşma karar için 6 Haziran 2018'e ertelendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele saldırı düzenleyen, o dönemde Özel Kuvvetler ve Muharebe Arama Kurtarma (MAK) timlerinde görevli askerlerin de aralarında bulunduğu 43'ü tutuklu, 46 sanığın yargılanması, Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargılama sonrasında bazı askerlerin dosyalarının ayrılması üzerine mahkeme 43 sanık için karar verdi. Yargılama sonunda eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, MAK timi eski üyeleri eski binbaşı Taner Berber, eski üsteğmen Hasan Aslanbay, eski teğmen Muhammet Burak İpek, eski astsubaylar Zekeriya Kuzu, Erkan Çıtak, Abdülhamit Gülerden, Serkan Elçi, İlyas Yaşar, Gökhan Güçlü, Ekrem Benli, Ömer Faruk Göçmen, Yakup Özcan, Selman Çankaya ile Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan eski binbaşı Şükrü Seymen, eski yüzbaşılar Ergün Şahin, İsmail Yiğit, Mehmet Öztürk, Bahadır Sagun, Mustafa Serdar Özay, Muammer Gözübüyük, Mehmet Cantaz, eski üsteğmenler Murat Köse, Mehmet Demir, Enes Yılmaz, SAT timi eski üyeleri eski üsteğmen Ali Sarıbey, yüzbaşı Haldun Gülmez, helikopter pilotları eski yarbay Davut Uçum, eski albay Murat Dağlı, eski albay Zeki Göçmen, eski albay Ali Aktürk 4'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası aldı. SAT timinde görevli eski yüzbaşı Özay Cöder, eski tuğgeneral Ünsal Coşkun ve eski albay Osman Kılıç'a 1'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verildi. İkinci pilotlar eski yarbay Yücel Ekizoğlu 4 kez ömür boyu, eski üsteğmen Haydar Murat Özden 3 kez ömür boyu, Deniz Üs eski komutanı albay Cenk Bahadır Avcı, helikopter teknisyenleri eski astsubaylar Ahmet Koçan, Aydın Özsıcak ve Murat Gösterit birer kez ömür boyu hapis cezası aldı. Ayrıca Cumhurbaşkanı eski yaveri albay Ali Yazıcı 18 yıl, eski tümamiral Tezcan Kızılelma 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Akıncı Üssü davasından halen tutuklu olan Hüseyin Yılmaz ise beraat etti.
YENİDEN YARGILAMA KARARI
Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının ardından sanıklar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'ne başvurdu. Davayla ilgili incelemesini tamamlayan Bölge Adliye Mahkemesi, sanıklardan Haydar Murat Özden, Aydın Özsıcak, Murat Gösterit, Ahmet Koçan ile Cenk Bahadır Avcı için yeniden yargılama kararı verdi. Yerel mahkeme eski pilot üsteğmen Özden'e 3 kez ömür boyu, helikopter teknisyeni eski astsubaylar Aydın Özsıcak, Murat Gösterit, Ahmet Koçan ile dönemin Dalaman Deniz Üs Komutanı eski albay Cenk Bahadır Avcı'ya da 1 kez ömür boyu hapis cezası vermişti. (DHA)