GERÇEKİZMİR - Büyükşehir Belediye Meclisi nisan ayı üçüncü oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleşti.
Kültürpark’taki meclis salonunda yapılan oturumda Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı faaliyet raporları birlikte görüşüldü.
Faaliyet raporları AK Parti ve MHP'nin ret oylarına rağmen CHP ve İYİ Parti Grubu'nun evet oylarıyla oy çokluğuyla kabul edilirken, oturuma Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı konuşma damga vurdu.
Büyükşehir'in 2022 faaliyetleri tüm detaylarıyla anlatan ve AK Parti cephesinden gelen tüm eleştirilere tek tek yanıt veren Başkan Soyer sözlerini, "Öyle ümit ediyorum ki 14 Mayıs'tan sonra İzmir 21 yıl aradan sonra ilk defa iktidarın belediyesi olacak. En yalın ifadesiyle, Mayıs’tan sonra İzmir için İzmir’in 21 yıllık birikmiş hakkını alacağız. Sadece bugünkü haklarımızı değil. 21 yıldır İzmir’in birikmiş tüm haklarını teker teker alacağız" diyerek tamamladı.
İŞTE TÜM DETAYLARIYLA O KONUŞMA
Cesaret ve uyum vurgusu!
Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer konuşmasında ‘cesaret ve uyum’ vurgusuyla başlarken, “
Yaşadığımız çağda cesur olmak zorundayız. Çünkü üzerinde yaşadığımız hasta gezegen insanlığı hiçbir bahanenin arkasına sığınmadan değişmeye çağırıyor. 6 Şubat’ta sabaha karşı yıkılan şehirlerimiz bizi yeniliğe davet ediyor. Gençlerimizin artık hayal kurmaktan yoksun olması, hepimizi açık bir şekilde değişmeye davet ediyor. Dünyanın en bereketli ülkelerinden birinin, ülkemizin, ekonomik çöküşe doğru sürüklenmesi bizi topyekün bir değişime çağırıyor. Ve biliyoruz ki, her değişim cesaret ister. Biz de o cesareti bulup yaşatmak zorundayız. Bizler, uyumun gücüne tüm kalbimizle inanıyoruz. Çünkü yaşamı ancak çokluk içinde birlikle var edebiliriz. Asırlardır bu şehirde geleceği inşa etmek ve zor günlerde hayata tutunabilmek için aramızdaki farklardan güç alıyoruz. Bizi birleştiren sebeplerin ayıranlardan daha güçlü olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.
“Kavgamız sadece hırsız ve harami çeteleriyle oldu”
Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerine şöyle devam etti: İnanın bana… İzmir ve tüm Türkiye, bugün olduğundan çok daha iyisini hak ediyor. Fakat bunun için her şeyden önce siyasetin dilinin değişmesi lazım. Kutuplaştıran, ötekileştiren ve aynı ülkenin insanlarını birbirine düşman eden bu dil, birlikte mücadele etmemiz gereken en büyük düşmanımızdır. Bu düşmanı çok iyi bilelim, iyi görelim. Çeşitli bahanelerin arkasına sığınarak kendini meşru ilan eden bu üslup, biliyoruz ki belirli bir zümrenin kendi gücünü büyütme çabasından başka bir şey değil. İşte bu yüzden, İzmir’de dört yıldır bir yandan icraatlarımızı yürütüyor, diğer yandan bu vahşi siyasetle mücadele ediyoruz. Bugüne kadar sığ siyasetin bize, gençlerimize, çocuklarımıza ve şehrimize bunu yapmasına asla izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Kavgamız, sadece hırsız ve harami çeteleriyle oldu. Bundan sonra da o kavgaya devam edeceğiz.
9 Eylül ve İktisat Kongresi mesajları
Başkan Soyer, “2022 yılı, İzmir’in kurtuluşundan Cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan tarihi bir dönüm noktasıydı. Yalın ayak ölüme koşan, o çetelerle savaşta canını bu vatan için feda eden kahramanlarımızın anısını yaşatmak için dört yüz kilometrelik Zafer ve Anma Yürüyüşü’müzü 24 Ağustos akşamı Afyon Dereçine’den başlattık. Kafilemizin 14 gün süren yürüyüşü 9 Eylül’de Cumhuriyet Meydanını’nda son buldu. O gün, İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılını tarihimizin en görkemli buluşmasıyla kutladık. 9 Eylül 2022’de milyonlarcaydık. Sokaklara sığmadık, meydanlar bizi almadı. Sadece İzmir değil, tüm Türkiye ve dünyada vatandaşlarımız hasret kaldığı o muhteşem duyguyu yaşadı: Birlik ve beraberlik.
Soyer, “Kurtuluşun miladı 9 Eylül’le başlayan yüzüncü yıl projelerimizi, kuruluşun yüzüncü yılı 2023’e uzanan bir çok çalışmayla devam ettirdik. 2022’nin Ağustos ayında başlayan ve Mart 2023’te sonlanan İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi maratonu bu çalışmaların başında geliyor. Tıpkı 9 Eylül’de olduğu gibi, İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde de Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaraşır bir buluşmayı tarihe not düştük” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerine, “Dört yıl önceki seçim kampanyamızdan bu yana şehrimiz için büyük bir hayalimiz var: İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak” diyerek devam ederken, 2020-2024 stratejik planı ekseninde şu mesajları verdi: 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşan bu planı meclisimizin onayladığı günde, elbette şunların olacağını henüz bilmiyorduk… 30 Ekim İzmir depremi, şehrimiz tarihinin en büyük orman yangını, seller ve tsunami… Modern zamanların ilk ve tek pandemisi… Doların dört kat artarak 5-6 liradan, 20 liralara yükseleceği… Ülkemizin, Cumhuriyetin yüzüncü yılında büyük bir ekonomik enkazın altında kalacağı… Tüm bunları birlikte yaşadık ve ülkece büyük dersler çıkardık. Mazeret üretmedik, engelleniyoruz gerekçesinin arkasına sığınmadık. Yorulup bir köşede beklemedik. Kaderimize küsmedik. Birlik ve beraberlikten aldığımız güçle her engelin karşısına cesaretle çıktık ve aramızdaki uyumu çoğaltarak her birinin üstesinden geldik. Bu süreçte her ne pahasına olursa olsun asıl hedefimizden, yani İzmir’in refahını büyüterek onun adil paylaşımını sağlamaktan asla vazgeçmedik Yoksulluğun ve açlığın çığ gibi büyüdüğü İzmir sokaklarına sessiz kalamazdık. Halkımızla paylaştığımız ikramlık ve kahvaltılık sayılarında 2022 hedefimizin üç katına çıktık. Yaptığımız nakdi yardım tutarı hedeflediğimizden yüzde 78 daha fazla gerçekleşti. Refahın adil paylaşımı cümlesinin, yani kentsel adalet anlayışımızın gereği bu kararları almak zorundaydık. Bu doğrultuda ilçe belediyelerimizle de omuz omuza çalıştık ve ilçe belediyelerimizin kamulaştırma çalışmaları ve projelerine de yaklaşık 68 milyon liralık maddi destek sağladık" diye devam etti.
Rakamlarla yatırım payı
Büyükşehir Belediye Başkanı yatırıma ayrılan payları şöyle sıraladı: 2020’de 42.8, 2021’de 31.9, 2022’de ise 31.6. 2021 ve 2022’de her türlü zorluğa rağmen bu oranları yakaladık. Görev süremiz boyunca İzmir’e kazandırdığımız toplam yatırım bedeli ise 1.8 Milyar Euro, yani bugünkü değerle, 38.6 Milyar Türk Lirası... Bu oranlar, Türkiye’deki pek çok kamu kuruluşu ve belediyenin çok üzerinde. Bunu mümkün kılan tüm İzmir Büyükşehir Belediyesi ekibine sonsuz teşekkür ediyorum.
Bütçe raporu
Soyer bütçe disiplini açışından 2 temel göstergenin altını da, "Birincisi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Belediyemize verdiği kredi notu. Fitch’in değerlendirme raporuna göre İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notu göreve geldiğimiz günden bu yana en üst düzeyde, yani AAA. Daha da önemlisi, döviz cinsinden değerlendirdiğimizde tüm bu zor koşullara rağmen borçlarımızı azalttık. 1 Nisan 2019 tarihinde görevi devraldığımızda dış borcumuz 649 Milyon Euro tutarındaydı. 31 Mart 2023 tarihi itibarıyla bu miktar 587 Milyon Euro. Aradan geçen dört yılda 470 Milyon Euro değerinde borç ödemesi yaptık, 459 Milyon Euro miktarında ise yeni borç aldık. Bu borçların çok büyük kısmının kendi kendini geri ödeme kabiliyetine sahip metro yatırımlarımız için alındığını bir kere daha belirtmek isterim" sözleriyle çizdi.
Yatırım miktarı ve satış eleştirilerine yanıt!
İzmir Valiliği il planlama koordinasyon toplantısı verileri ışığında konuşan Soyer, "3 aylık dönemde İzmir'e yapılan toplam yatırım tutarı 1.9 milyar lira, bunun 1.5 milyar lirasını Büyükşehir ve İZSU yapmış durumda. Yani yüzde 78'ini biz yapmışız. Kalanı merkezi hükümet ve ilçe belediyelerine ait. İzmir'e 2022 yılında yapılan yatırım miktarı 8.3 milyar, bunun yüzde 60'ı yani 5 milyarı yine Büyükşehir ve İZSU tarafından yapılmış" dedi.
AK Parti cephesinden gelen taşınmaz satış eleştirilerine de yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı, "Bir düzeltme yapmak isterim. Son 4 yılda 741 milyonluk taşınmaz satışı yapılmış. Büyük çoğunlu konut. Çünkü lojmanlarla ilgili yasal düzenleme nedeniyle bunların satılması zorunluluğu doğmuş. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi aynı zaman dilimi içinde, yani bu 4 yılda 728 milyon liralık da kamulaştırma yapmış. Sattığımızdan daha fazlasını almışız. Bu dönemde Maliye Hazinesi ne yapmış biliyor musunuz? 1.4 milyarlık satış yapmış. Temsil-tanıtım giderlerine gelince bütçedeki payı yüzde 0.68... İhtiyaçlar nedeniyle yapılan artış da yüzde 41, enflasyon oranın bile altında" dedi.
Hükümeti kente yatırımlar üzerinden de eleştiren Büyükşehir Belediye Başkanı, "Elbette gönül arzu ederdi ki İzmir’de üzerinde “U” harfi olan metro hatları olsun ve Belediyemiz kısıtlı imkanları ile bu borç yüklerinin altına girmesin. Ne yazık ki olmadı. Böylesine büyük yatırımları Belediyemiz imkanlarıyla yapmak zorunda kaldık ve elbette bu görevimizi gururla sürdürüyoruz. Biliyorum ki 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek ve yüzümüz gülecek. İzmir hak ettiğinin 40’ta birini değil… Tamamını alacak. İzmir hakkını alacak. Özetle, İzmir Büyükşehir Belediyesi ülkemizin içinden geçtiği büyük ekonomik buhrana rağmen bütçe disiplini açısından en saygıdeğer kamu kuruluşlarından biridir. İzmir’in seçilmiş tüm Meclis üyelerinin bu başarıda payı olduğuna hiç şüphem yok ve bu başarımızla ne kadar iftihar etsek az. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu kararlı duruşu Türkiye dışından da görüldü. İzmir, Nisan 2022’de çok değerli bir ödülün, Avrupa Ödülü’nün sahibi oldu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi tarafından 2022 yılında Avrupa değerlerini en iyi temsil eden şehir seçildik. Bu gurur elbette hepimizin, tüm İzmirlilerin" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı 2022 faaliyet raporunun içeriği, ulaşılan ve ulaşılamayan hedefler hakkında ise şu bilgileri verdi:
Asfalt ve yol çalışmaları: Elinizdeki raporlarda da beyan ettiğimiz üzere, asfalt serim miktarında hedefimiz olan 1 milyon 450 bin tonun altında kalarak 773.612 tonluk serim gerçekleştirdik. Yüzde elli oranındaki bu hedef sapması, neredeyse üç kat artan maliyetlerin kaçınılmaz bir sonucu. Şayet maliyetler bu kadar ani bir şekilde yükselmeseydi, 2022’de asfalt çalışmalarına ayırdığımız kaynakla hedefimizin tam 1.5 misli kadar, yani 2 milyon tondan fazla serim yapacaktık. Diğer taraftan sathi kaplama maliyetlerinin görece daha düşük olması nedeniyle arazi yolu kaplama miktarının artırılmasına öncelik verdik. Böylelikle 2022’de arazi yolları için konulan 1.860.000 metrekare hedefin çok üzerinde, 3.994.045 metrekare sathi kaplama gerçekleştirdik. Konak ile Bornova arasını 10 dakikaya indirerek kent trafiğini rahatlatacak Buca Onat Tünelindeki çalışmalarımız da 2022 yılında devam etti. 1 milyar 150 milyon liralık bu yatırım Yeşildere EXPO ve Buca Metrosu projeleri için önemli bir kaldıraç olacak.
Dirençli kent çalışmaları: 30 Ekim depreminden de önce, Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı, İklim Değişikliği ve Çevre Koruma Kontrol Dairesi Başkanlığı’nı ve ardından Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nı kurmuştuk. Şehrimizin depremsellik araştırması ve zemin davranış modelini oluşturmak için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladık. Bir yandan fayların incelendiği depremsellik araştırmamız sürerken diğer yandan zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerini modelleme çalışmalarını da Bornova’dan başlattık. Projemiz doğrultusunda Bayraklı, Bornova ve Konak sınırları içerisinde toplamda, 12 bin hektarlık alanda mikrobölgeleme etüt çalışmaları yürütüyoruz. İzmir’de attığımız ilk adımlardan biri, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzalayarak İzmir’in yapı stokunu çıkarmak oldu. İzmir’deki yapı stokunun yüzde 80’i eski ve nizami değil. İMO işbirliğinde başlattığımız çalışmaya, 30 Ekim İzmir depreminde en fazla hasar alan Bayraklı ilçemizden başladık ve her binanın deprem karnesi çıkarıldı. Bayraklı’da 31 bin 146 yapının kimlik belgesini hazırladık. Yapıları deprem güvenliğine göre önceliklendirdik. Böylece yüksek öncelikli bölgelerimizi belirleyerek kentsel iyileştirme modellerimizi üretiyoruz. Bornova ilçemizde devam eden çalışmamız kapsamında ise 62 bin yapının incelemesi yoğun biçimde devam ediyor. Hedefimiz Eylül 2023’e kadar Bornova’yı da tamamlayarak toplam 93 bin binayı taramış olmak. Eylül 2023 ve Eylül 2024 arasında ise Konak, Karşıyaka ve Çiğli gibi ilçelerde de çalışarak kent merkezindeki 315 bin binanın incelemesini bitireceğiz. Eski yıllarda yapılan Balçova ve Seferihisar taramalarını ise yenileyeceğiz. İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başladık. Bu çalışmalarımız haricinde depreme hazırlık ile ilgili bir başka adım daha attık. Çiğli ilçemizde, Ege Şehir şirketimiz altında Türkiye’nin en kapsamlı yapı ve zemin laboratuvarını kurduk.
Kentsel dönüşüm: İzmir’in pek çok yerinde dönüşüm seferberliği başlattık ve sadece iki yıl içinde Ege Mahallesi’nde 494 milyon, Örnekköy’de 1 milyar 200 milyon, Gaziemir’de 400 milyon, Uzundere’de 680 milyon lira olmak üzere yaklaşık 2 milyar 750 milyon lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm çalışmaları yaptık. Uzun yıllardır kentsel dönüşümde yavaşlayan süreci hızlandırmak ve tıkanıklıkları aşmak için belediye şirketimiz İZBETON’u ihale süreçlerine dâhil ettik. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. Bugüne kadar 960 bağımsız birimin hak sahiplerine anahtar teslimi yapıldı. 4454 bağımsız birimin yapımı ise devam ediyor. 1307 bağımsız birimin daha yapılması içinse meclis kararı aldık. Kooperatifçilik modelinin depremzedeler için de uygulamaya konduğu Halk Konut projesini başlattık. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerimiz İZBETON ve Ege Şehir ile Bayraklı Belediyesi şirketi Baybel, Halk Konut Projesi’nin paydaşları oldu. Yuvaları yıkılan, evleri yaşanamaz hale gelen depremzede vatandaşlarımız için hayata geçirdiğimiz bu model sayesinde, kooperatif çatısı altında örgütlenen herkese kendi konutlarını yapabilmeleri için güvence sunuyoruz. Dilber Apartmanı ile başlayan Halk Konut çığ gibi büyüdü. Projemize kurulma aşamasındaki 21 kooperatif dahil olduğunda 3000 bağımsız birim ve yaklaşık 150 bin metrekare inşaat alanını kapsamış olacağız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım bütçesinin yüzde 10’unu önümüzdeki yıl itibarıyla sadece depreme karşı dirençlilik ve kentsel dönüşüm çalışmalarına aktaracağız.
İktidara dönüşüm çağrısı!
Dönüşüm konusunda iktidara da çağrı yapan Soyer, "Bir bu kadar yatırımın da merkezi hükümet tarafından yapılmasını bekliyoruz. Çünkü İzmir’in 50 yılda birikmiş sorunlarını yalnızca belediyemizin bütçesiyle çözmemiz asla mümkün değil. Canımızdan daha önemli ne olabilir? Her şeyden önce, imar affının önünde anayasal bir engel tesis edilmesini savunuyoruz. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız" diye konuştu.
Yeşil alanlar ve kuraklıkla mücadele: 2022’de 6.048.175 adet ağaç ve bitki diktik, 716 bin 192 metrekare yeni yeşil alan oluşturduk. Bu çalışmalarda başlattığımız en önemli yenilik, parklarımızda yabancı, çok su isteyen bitkiler yerine İzmir’in doğasına ait, susuzluğa dayanıklı türlerin kullanılması. Bu proje, parklardaki sulama harcamamızı orta vadede en az yarıya düşürecek. Belediye bütçesine önemli oranda katkı sağlaması öngörülen çöp kutuları, bisiklet park yerleri ve oturma grupları gibi birçok ürün üreten Kent Mobilyaları Fabrikamız yine 2022’de hizmete alındı. Karşıyaka ve Çiğli’de Flamingo Yolu’nun içinden geçtiği Güney Gediz Deltası, Güzelbahçe’de hizmete açtığımız Olivelo, İnciraltı Terapi Bahçesi ve çok yakında Buca’da hizmete girecek Fırat Fidanlığı Yaşayan Parklarımızın bazıları... İzmir’in temel sorunlarından biri olan Yeşildere’yi de yeşil altyapı çalışmalarımız kapsamında çözüme kavuşturuyoruz. Bu bölge, üç yıl içinde Kültürpark’tan iki kat büyük bir yeşil alana dönüşecek. Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi burada başlayacak ve Yeşildere, Expo 2026 alanı olarak İzmir’e hizmet verecek. Bu bölgedeki Expo 2026 kamulaştırma çalışmalarımız başladı ve hızla devam ediyor. 2022 yılında yağmur sularının yönetiminde devrim diyebileceğimiz yepyeni bir dönemi başlattık. Bu dönüşümü, sürdürülebilir yağmursuyu yönetimini amaçlayan Sünger Kent İzmir Projemiz ile gerçekleştiriyoruz. “Sünger Şehir” yaklaşımıyla İzmir’in üzerine serilmiş beton kabuğu yer yer kırarak, suyun yeniden toprakla buluşmasını sağlıyoruz. Böylelikle kent içindeki yağmur suyunun akışını beş yılda yüzde 70 oranında azaltacağız.
Metro raporu
Konuşmasında ulaşım yatırımları hakkında da detaylı bilgi veren Soyer, "Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nda, yüzde 96’ya ulaştık. Vaad ettiğimiz gibi bu yıl içinde, Cumhuriyet’in 100. yılında metro hattını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Şu anda yürüyen merdivenlerin montajı yapılıyor. İstasyonlarda son rötuşlar için arkadaşlarımız çalışıyor. Çok hummalı bir çalışma söz konusu. 700’ün üzerinde çalışanımız Narlıdere Metrosu’nu, taahhüt ettiğimiz tarihe yetiştirmeye gayret ediyor. Narlıdere Metrosu için yaptığımız toplam harcama 287 milyon Euro... Öte yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yaptığı ve İzmir’in en büyük raylı sistem yatırımı olan Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık. 765 milyon Euro maliyeti olacağı hesaplanan projenin 2025 yılı sonunda tamamlanmasını öngörüyoruz. Kendi kaynaklarımızla inşa edeceğimiz, İzmir tarihinin en büyük raylı sistem yatırımı Üçyol - Buca metro hattının yapımı kapsamında tünel açma makinesi (TBM) kazılara başlıyor. TBM’nin faaliyete geçebilmesi ve General Asım Gündüz İstasyonu’nun inşa edilebilmesi için bazı güzergahlarda geçici yol düzenlemeleri yapılacak. 2023 yılı içinde hizmete açacağımız ve 183 milyon Euro bedeli olan Çiğli Tramvayı’nın ise yüzde 93’ünü tamamladık. Söz verdiğimiz gibi onu da bu yıl içinde hizmete açıyoruz. Çiğli Tramvayı, Narlıdere ve Buca Metrosu haricinde İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’e yeni bir hat daha kazandırıyor. İzmir Hafif Raylı Sistemi’nin altıncı aşaması Karabağlar-Gaziemir Metro Hattı, 2 milyar 105 milyon Euro yatırım maliyeti ve 32,6 kilometrelik uzunluğu ile İzmir’in en uzun metro hattı olacak.
İZTAŞIT'TA yeni duraklar
Soyer konuşmasında ESHOT hizmetlerini de anlatırken, "İZTAŞIT ve İZULAŞ araçlarıyla birlikte toplu ulaşım ağına dâhil edilen yeni araç sayımız, 616’ya ulaştı. Yani 500 otobüs hedefimiz ilk üç yılda yüzde 123 oranında gerçekleşti" dedi. Halk Taşıt uygulamasıyla İzmirli'nin bütçesine 200 milyon liralık destek sağlandığını ifade eden Soyer, "İzmir’de ihtiyaç duyulan bölgelere 60 yeni hat açtık. Seferihisar’da hayata geçirdiğimiz İZTAŞIT projesini, Kiraz’ın ardından 16 Kasım 2022’den itibaren Menemen’de de hizmete almıştık. Şimdi bu hizmetimizi 16 Nisan 2023 Pazar gününden itibaren sekiz hat ve toplam 20 İZTAŞIT aracı ile Yenifoça’ya taşıyoruz. Ardından Ödemiş ve Bayındır geliyor" dedi.
Spor ve sağlık hizmetleri
Büyükşehir Belediye Başkanı 2022'de 1329 devlet okuluna ve 292 amatör spor kulübüne malzeme desteği verildiğini ve 80 uluslararası ve ulusal spor organizasyonu düzenlendiğini söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı ayrıca, "Eşrefpaşa Hastanemiz, 2022 sağlık hizmetlerimizin bel kemiğini oluşturdu. Hastanemizin Buca Kampüsünde farklı branşlarda günlük yaklaşık 100 hastaya hizmet veren Semt Polikliniği’ni açtık. Yatalak durumdaki yaşlı, hasta ve engellilere verdiği evde bakım hizmetini 30 ilçeye çıkartan Eşrefpaşa Hastanemiz, kent merkezinin yanı sıra Kemalpaşa Armutlu, Bayraklı, Ödemiş, Tire ve Karaburun’da da hizmet birimleri açtı. Eşrefpaşa Hastanesi’nin uzman ekibi evlere giderek sadece yara bakımı ve pansuman yapmakla kalmıyor, kan tahlilinden reçeteye kadar her konuda destek veriyor. Projeden faydalanan hastalara evlerinde diş tedavisi hizmeti de veriyor. Öte yandan, Sağlık İşleri Dairesi başkanlığımız tarafından sosyal inceleme, fiziksel aktivite desteği, psikolojik destek, kişisel bakım, kuaför, temizlik gibi konularda 13.200 evde bakım hizmeti hedeflenirken bu sayı 16.611 olarak gerçekleşti" dedi.
Can dostu hizmetler
Büyükşehir Belediye Başkanı 2022'de 5132 adet can dosta acil müdahale, 44244 adet hayvana ise veteriner polikliniğinde tedavi hizmeti sağlandığını, sokak hayvanlarını kayıt altına alma oranının yüzde 38 olarak gerçekleştiğini ifade etti, ayrıca Dünya Veteriner Hekimler Günü’nde Bornova Gökdere’de aynı anda 1500 köpeğe yuva olacak Pako Sokak Hayvanları Sosyal Yaşam Kampüsü’nü hizmete alındığını söyledi.
Tarım ve hayvancılık
Soyer tarım ve hayvancılığa destek raporunda şu ifadeleri kullandı: 330.400 adet meyve ve zeytin fidanı, 1.069 adet manda ve küçükbaş hayvan dağıtımı gerçekleştirdik. 26 yeni hayvan içme suyu göleti yaptık, 33 göletin bakım onarım çalışmalarını tamamladık. İzmir Tarımı Mobil uygulamamız İzmir’deki üreticilerimize sadece bir tıkla zirai destek alma, ürünlerini sergileme ve alıcılarla buluşma imkânı sağlıyor. Uygulamamız sayesinde üreticilerimiz tarlası ve ürettiği ürünle ilgili yetiştiricilik önerileri ediniyor. Hal fiyatları, ilaç, gübre, mazot ve yem fiyatları gibi pek çok gider kalemindeki piyasa fiyatlarına da bu uygulama sayesinde erişebiliyor. Mera İzmir projesiyle kırsal saha ekibimiz; İzmir’in 30 ilçesinin kırsal bölgelerindeki üretici ve hayvan sayılarını, ağıl konum bilgilerini topladı ve kapsamlı bir "Çoban Haritası" oluşturdu. İzmir, Türkiye’de bir çoban haritasına sahip ilk kent oldu. Çoban haritasını, bölgesel ölçekte hazırladığımız tarımsal ürün planlaması için kullanıyoruz. Proje kapsamında 535 çobanla süt alım sözleşmesi imzaladık. Toplam 1 milyon 643 bin litre keçi, koyun ve manda sütü aldık. Böylece üreticiye 19 milyon liraya yakın katkı sağladık. 8 milyon lira üretim masrafıyla 51 milyon liralık peynir ürettik. Böylelikle beş ay gibi kısa sürede ve yalnızca tek bir kalem ürün üzerinden 24 milyon liralık katma değer yaratmış olduk. 2023 yılında yaklaşık 50 milyon liralık süt alımı yapmayı hedefliyoruz. Önümüzdeki haftalarda açacağımız Bayındır Süt İşletme Fabrikası Toplam 200 milyon yatırım maliyetiyle tamamlanacak ve günlük 100 ton süt işleme kapasitesine sahip olacak.
2022’de Halkın Bakkallarını “Halkın Kasabı” yüzüyle Balıkçılar Çarşısı, Erzene, Eshot, Girne, Doğanlar, Ulukent, Gültepe, Özkanlar ve Balçova olmak üzere dokuz noktada hizmete açtık.
Urla Bademler’de “Yeni Yüzyılın Köy Enstitüleri” ruhuyla hayat bulacak “Başka Bir Tarım Okulu”muzun projelendirme çalışmaları sürüyor. Tarım, gıda üretimi, hayvan yetiştiriciliği ve sağlığı alanlarında ücretsiz eğitim verecek okulumuz, 18 derslikli ve toplam 350 öğrenci kapasiteli olacak. Okul temelini 2023 yılının ilk yarısı içinde atacağız.
Fuarlar ve turizm
"Şehrimizdeki fuar sayısını, göreve geldikten sonra iki kattan fazla arttırarak 31’e yükseltiktik" diyen Soyer, "İzmir fuarcılığı 2022 yılında da, önceki yıllar gibi ülke ihracatımıza büyük katkılar sundu ve ihracatın önemli temas noktalarından biri oldu. Şehrimiz İzmir ise 13,92 milyar dolarla 2022 ihracat rakamlarında ülkemizde dördüncü sırada yerini aldı. Geçtiğimiz yıl 91. İzmir Enternasyonal Fuarı ile eş zamanlı biçimde Terra Madre, yani Toprak Ana Festivali’ni gerçekleştirdik. İzmir’in ve Anadolu’nun yerel ürünleri ile eşsiz lezzetlerini, dünyaya tanıtma şansı bulduk. Yakın zamanda hem Türkiye hem dünya doğal taş sektörü için bir sahne olan 28. Marble Fuarı’nı gerçekleştireceğiz. İzmir 2019-2022 yılları arasında sayısı 30’u aşan fuarların da katkısıyla yaklaşık 55 milyar 555 milyon dolarlık ihracat yaptı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Ticaret Odası, Deniz Ticaret Odası ve TÜRSAB ortaklığıyla gerçekleştirdiğimiz görüşmeler neticesinde Nisan 2022’de ilk kruvaziyer gemisi, Alsancak Limanı’na yanaştı. 2022 yılı boyunca toplam 29 kruvaziyer gemisini ve 50 bine yakın turisti İzmir’de ağırladık" diye konuştu.
Kemeraltı yanıtı
Soyer bu mesajların ardından Kemeraltı eleştirilerine, "50 yıldır hasır altı edilen bir meseleyi elimizi taşın altına sokarak gerçekleştiriyoruz. 650 milyon lirayı bulan bir çalışmanın altına girdik. 24 saat yaşayacak bir Kemeraltı hazırlıyoruz. 252 milyonluk da bir restorasyon çalışması yapmaya karar verdik. Biliyorum oradaki esnafımıza sıkıntı yaşatıyoruz ama başka çaremiz yok. Bunu biz yapmazsak popülist siyasetçiler yapmamaya devam edecekler. Biz yapacağız" yanıtını verdi.
14 Mayıs mesajı: İzmir tüm haklarını teker teker alacak!
Büyükşehir Belediye Başkanı sözlerini şöyle tamamladı:
Dört yıl önce, halkımız bana İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı unvanını verdikten sonra ilk gittiğim yer Kiraz’ın Dokuzlar köyüydü. Dokuzlar köyü, benim en düşük oy aldığım yer. İzmir genelinde aldığım oy yüzde 58’ken, Dokuzlar’da yüzde beşten de daha az bir oy alabilmiştim. Oraya gittiğimde beni birkaç vatandaşımız büyük şaşkınlıkla karşılamıştı. “Ben yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım, sizin dertlerinizi dinlemeye geldim” dedikten kısa bir süre sonra küçük bir kahve masasının etrafında bir grup vatandaşımızla derin bir muhabbete başladık…
Ne mutlu ki, dört yıldır değerli İzmirlilerle kurduğumuz muhabbet hiç eksilmedi, hep arttı. Dokuzlar’da kurduğumuz o masa çığ gibi büyüdü. Zaman içinde o masanın çevresine İzmir’in kadın şoförleri eklendi. Sonra çobanlarımızla dost olduk. Ardından bir Mayıs’ta ve her toplu iş sözleşmesinin ardından işçilerimizle omuz omuza sevindik. Meydanlarda, meralarda, sokaklarda, parklarda, tarlalarda on binlerce vatandaşımızla göz göze geldik, el ele tutuştuk. Her bir muhtarımızla sarıldık, kucaklaştık.
Kimsenin siyasi görüşünü, etnik kökenini ve inancını sorgulamadık. Sünnisiyle, Alevisiyle, Balkan göçmeni, Levanteni ve Kürdüyle tüm İzmirliler’i bağrımıza bastık.
Aramızdaki farklılıkların bizi biz yapan zenginliğimiz olduğunu keşfettik. Yandaş üretmek için kimseyle mülakat yapmadık. Erkek şiddetine karşı tek vücut olduk. Kadınların eşitlik talebini hep birlikte haykırdık.
Zehir yüklü nükleer geminin İzmir’e gelmemesi için hep birlikte başkaldırdık. O geminin rotasını geriye çevirdiği gün, çocuklarımıza tertemiz bir İzmir bırakmanın huzuruyla başımızı yastığa koyduk.
Yalnızca insanların değil, flamingoların da başkanı olacağım demiştim. Son bir yılda binlerce İzmirli hayatlarında ilk defa şehrimizin flamingo yolunda yürüme şansında kavuştu. En eski hemşehrileriyle tanıştı.
İzmir yalnızca körfezin kıyısından ibaret değil demiştik. Arka sıralara dokunan bir belediye olma sözü vermiştik. Öyle de yaptık. Acil Çözüm Ekibimizle şehrin en yoksul, en ihtiyaç sahibi hanelerinin kapılarını tek tek çaldık. Dertlerine derman, yaralarına merhem olmak için her ne gerekiyorsa yaptık.
Pandemi sırasında İzmir’in gördüğü en büyük dayanışma destanlarından birini yazdık. Bir elin verdiğini diğer ele göstermeden, birbirimize sevgi ve şefkatle sarıldık.
Dört yılda, biri İzmir’de, diğeri Hatay ve Maraş çevresinde iki yıkıcı deprem yaşadık. Her defasında bir kira bir yuva kampayamızla on binlerce insana umut olduk. Şu ana kadar size faaliyet raporuyla ilgili sunduğum değerlendirmelerde, iki aydır deprem bölgesinde, dört şehirde yürüttüğümüz çalışmalardan hiç söz etmedim. Önümüzdeki aylarda bununla ilgili derli toplu bir raporu takdirlerinize sunacağım. Ancak burada şu kadarını belirtmek isterim ki İzmir, sadece büyükşehir belediyesiyle değil birçok sivil toplum kuruluşunun desteğiyle bölgede bir destan yazdı. O 4 şehirde arkadaşlarımın o zor koşullar altında çalışmalarıyla iftihar ediyorum. Kabiliyetimizi ortaya koyduğunuz için hepinizle iftihar ediyorum.
Farklılıklarımıza, ayrı düştüğümüz onlarca konuya rağmen birliğin gücüne inandık ve başardık. İzmir’e sadece güçlü değil, aynı zamanda şefkatli bir belediye kazandırdık.
Bu akşam sizlere, seçildiğim dönem içindeki son faaliyet raporu sunumunu yaptım. Biliyorum ki benim dönemimde hazırlanan stratejik planın tamamlanmasına daha iki yıl var. Bu yüzden, önümüzdeki yıl bugünlerde 2023 faaliyetlerimizin sonuçlarını yine sizlerle paylaşabilmeyi tüm kalbimle diliyorum.
Geçtiğimiz yıllarda desteğini benden ve belediyemizin ekibinden esirgemeyen tüm belediye çalışanlarına, Meclis üyelerimize ve kadirşinas İzmir halkına sonsuz teşekkür ederim.
Ve 14 Mayıs’tan sonra… Öyle ümit ediyorum ki, İzmir 21 yıl aradan sonra ilk defa iktidarın belediyesi olacak. İktidarın belediyesi olmak ve olmamak arasındaki farkın ne olduğunu çok iyi biliyorum. 10 yıl Seferihisar'da, 4 yıl burada öğrendim. Bu farkı, rakamlarla uzun uzun anlatmak niyetinde hiç değilim. En yalın ifadesiyle, Mayıs’tan sonra İzmir için İzmir’in 21 yıllık birikmiş hakkını alacağız. Sadece bugünkü haklarımızı değil. 21 yıldır İzmir’in birikmiş tüm haklarını teker teker alacağız. Hiç kimsenin şüphesi olmasın! Bu fırsatı İzmir için sonuna kadar ve büyük bir gururla kullanacağız. Önümüzdeki 12 ayda, İzmirliler’in siyasi tercihleri nedeniyle İzmir’e çok görülen ne varsa hepsini bu şehre kazandıracağız. Çok daha mutlu ve çok daha güzel bir gelecekte yaşamanın ümidiyle, tüm Meclis üyelerimizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.