GERÇEKİZMİR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın Büyükşehir Belediyesi ve TCDD ortaklığı ile işletilen İZBAN için yaptığı ‘ortaklığı bitirelim’ çağrısı ve UKOME’de ikinci kez reddedilen 90 dakika aktarma maddesi kent gündeminde tartışılmaya devam ediyor.
UKOME’de reddedilen 90 dakika aktarma maddesi Çeşme’de gerçekleştirilen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de tartışmaya neden olmuş AK Parti cephesi 90 dakika aktarmanın nasıl uygulanacağının netleştirilmesi çağrısı yapmıştı.
Yenigün Tv’de yayınlanan Sercan Avcı ile Kafe Siyaset programına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız 2 tartışmalı başlık üzerinden önemli açıklamalara imza attı.
“2 GÜN SONRA ‘AYRILMA ZAMANI GELDİ’ DİYE TWEET ATIYORSUN”
Yıldız İZBAN ile ilgili olarak konuştuğu bölümde Cemil Tugay ve AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği görüşmeye atıfta bulunarak, “CHP'nin bir siyaset anlayışı var; dostlar alışverişte görsün. Bütün bu adımlar maalesef bu durumda. Yapılan görüşmede il başkanımız dedi ki, ‘grup başkan vekili düzeyinde kentin problem ve sorunları birikmiş olan sorunları, neyse listeleyin. Üç ayda bir de biz bir araya gelelim. O raporlar üzerinden de ortak bir irade oluşturarak beraber gidip çözelim.’ Bu yöntem doğru da bir yöntem. Şimdi siz bu konuşmayı yaptıktan iki gün sonra çıkıp ortak şirket olan ve hoşgörü modeli denilen İZBAN'la ilgili ‘ayrılma zamanı geldi’ diye bir tweet atıyorsunuz. O zaman hepimiz durup düşünüyoruz. Sayın Başkan üç gün önce geldi. Bir konu konuştuk. Eğer İZBAN'da ayrılmayı gerektirecek kadar bir problemimiz varsaydı bunu müzakere etmemiz gerekmez miydi? Aramızda konuşma artık bir çözüme varamayacak noktaya geldiyse, kamuoyuna yani ben gerekeni yaptım, gittim, görüştüm ama çözemiyoruz. Artık ayrılmak kaçınılmaz demek gerekmez miydi? Başkan tweet attığında bürokratların çoğu olaydan habersizdi. Yani bu konuyla ilgili mevzuata hakim olanlar için söylüyorum. Şimdi bu ziyaretten sonra buna rağmen il başkanımız bir açıklama dedi ki ‘dosyası hazırsa gelsin. Bakalım, konuşalım. Ben lafımın arkasındayım.’ Bunun üzerine sende hala bir çalışma yok. Başkan en son Çeşme'deki mecliste ‘dosyam hazır’ dedi. Şimdi dosya hazırsa neye göre hazırladınız? Biz İZBAN'ın diğer paydaşlarıyla görüşüyoruz. Sonuçta biz merkezi hükümeti temsil eden bir siyasi parti, iktidar da bir partiyiz. Sizden bilgi alındı mı diye sorduğumuzda, herhangi bir görüş ve bilgi de yok denildi. Dosyada ne geleceğini bilmiyorum. Başkan ‘basından bu tartışmayı niye yapıyoruz’ diyor. Basın üzerinden tartışmayı başlatan sensin. Yani bir tweet atarak süreci başlatıyorsunuz. Biri algı, oluşturmaya çalışıyorsun. Hatta bunun üzerine çıkıp mecliste İZBAN Genel Müdürü'nü değil de yönetim kurulu başkan, kendi tarafınızdan birini çıkarıyorsunuz. Genel müdür versin. Orada da problem var” dedi.
“İZBAN TÜRKİYE’YE ÖRNEK MODEL”
Yıldız konuşmasının devamında, “Belediyenin İZBAN’da TCDD’ye 911 milyon TL kira ve ray borcu var. İZBAN problemini çözeniz için ne yapmanız gerekiyor? İlk önce paydaşlar olarak oturup meseleni nasıl çözeceğimizi müzakere etmemiz lazım. Sen üç kere sermaye artırımı yapmamışsın. Sermaye artırımı yapmadığın yıllarda dövize döndüğünde yapman gereken sermaye artırım 66 milyon dolar. Bugün ödediğin kredi borcu 108 milyon dolar. Borcunun yarısını ödeyebilecek sermaye artırımı zamanında yaptırsaydın bugün borcun yoktu. Bunların hiçbirini yapmamışsın. Bir kere ulaşım sistemi İZBAN'ın İzmir'in ulaşım sisteminden çekersen ESHOT’un günde 2 bin 200 lastiği aracın daha sefer koyması gerekiyor. 2 bin 200 tane büyük otobüsün seferlerin trafiğe katacağı yoğunluğu hesaplayalım. Yakıt, personel giderlerini hesaplayın. İZBAN'ın ulaşım ağındaki omurganın, oluşturduğu gerçeğini ıskalayamazsınız. Bu model Türkiye bir örnek model. Cumhurbaşkanımızın ve Kılıçdaroğlu’nun birlikte açılış yaptığı ve ortaklık yapısı oluşturmuş olan bir şirket. Çözülebilecek sorunlar çözüme gidebilecek nitelikteyken, daha müzakere etmeyip bu sözleri söylemek doğru değil. Zaten il başkanımız ‘dosyayı getir’ dedi. Giderler, konuşulur ve çözülür” ifadelerini kullandı.
YILDIZ’DAN TUGAY’A BİR KEZ DAHA 90 DAKİKA ÇAĞRISI
Yıldız Avcı’nın ‘90 dakika geri gelecek mi?’ sorusuna ise, “90 dakika meselesini geçen mecliste de ifade ettik. Hamza Dağ da 90 dakikaya geri döneceğiz dedi. Döneceğiz derken bir cümle kullandı dedi ki, “Bununla ilgili maliyetleri de belediye olarak sübvanse edeceğiz, karşılayacağız” dedi. Çünkü orada uygulama esaslı problemler olduğunu zaten biz aldığımız brifinglerden biliyoruz. Bunlara çalışmanız lazım. UKOME’yi topluyorsunuz toplam yetkisi Büyükşehir’de. Gündemi de Büyükşehir Belediyesi belirliyor. Gündem maddesi yazıyorsunuz sadece, ‘90 dakika uygulamasına geri dönülmesinin görüşülmesi.’ Bu başlık nasıl döneceğiz, nasıl uygulayacağız, bugün kredi kartı kullanmış arkadaşımız 17 TL yerine 19 TL çekmiş. 2 TL komisyon almış. Bu uygulama sorunu değil mi? Kaldı ki kredi kartı İZBAN’da geçiyor mu geçmiyor. Onu da geçtik buradaki dağılım. Mesela İZTAŞIT. İZTAŞIT 90 dakika içine giriyor mu girmiyor mu? Şu an girmiyor. Sen bugün Urla’ya gittiğin zaman bastın almıyor. Şimdi bu bir problem değil mi? Bütün bunların görüşülmesi gerekir. Büyükşehir Meclisi de TBMM’de de kurul gündemi vardır. Gündemin alt raporları vardır. Şimdi siz gündem yolluyorsunuz alt raporu yok. Buna bir teknik kurula gönderelim. Derdin üzüm yemekse bağcıyı dövmezsin. Derdin 90 dakikayı getirmekse müzakereyi gelmeden önce yaparsın. Çağrımız çok açık net hemen çağırsın İZBAN Genel Müdürü’nü yöntemi konuşsunlar hemen gelip geçirelim. Biz buna karşı değiliz ki. Niyetleri bu olmadığı için bir sürü uygulamaya esas problemler çıkacak. Günün sonunda 90 dakika uzlaşarak geçse kime yazacak Cemil Bey’e yazacak. Yasaya uygun olmayan bir madde getiriyorsunuz. Nasıl çözeceğini eki koymadan yolluyorsun. Kamu görevi yapan insanlara bunu kabul et diyorsun. Diyorlar ki teknik kurula gitsin ‘gerek yok ya evet ya hayır.’ Bu dayatmacı bir anlayış sen üzüm yemek istemiyorsun ki. Söylem ve eylem samimiyse açık çağrımız” şeklinde yanıt verdi.