MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Başkan Sengel ile ilçe gündemi: 'Direniş' ve mali durum raporu, 'arsa satışı' açıklaması!
Röportaj
24 Kasım 2021 Çarşamba 08:54

Başkan Sengel ile ilçe gündemi: 'Direniş' ve mali durum raporu, 'arsa satışı' açıklaması!

İlçe gündemini değerlendiren Selçuk Belediye Başkanı Sengel doğayı koruma mücadelesinden, mali rapora kadar detaylı açıklamalarda bulunurken, 2 arazi için alınan satış kararı ile hastane ile otopark konusu hakkında da mesajlar verdi.

GERÇEKİZMİR - Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Gökçealan ve Havutçulu’daki JES direnişleri ve Meryem Ana Tabiat Parkı’nı da kapsayan davalık plan süreci ile belediyenin mali durumu, 2 arazi için alınan 10 milyon lira bedelle satış kararı, partisi CHP’nin de geçtiğimiz günlerde gündeme getirdiği hastane ve otopark konusu hakkında açıklamalarda bulundu.

İzmir’in historik ilçesindeki doğa tehditleri hakkında konuşan Başkan Sengel, Gökçealan ve Havutçulu’daki JES direnişleri süreci ile Meryem Ana Tabiat Parkı’nı da kapsayan davalık plan süreci hakkında şunları söyledi:

JES DİRENİŞLERİ SÜREÇLERİ: KARŞI DEĞİLİM AMA BÜYÜKŞEHİR GİBİ YAPILIRSA 
Efes Selçuk’ta çok sayıda bakir alan mevcut... Bahsettiğimiz yerler ve adım başında sit ile karşı karşıyayız. Bu sitler hem kentsel sit hem arkeolojik sit noktasında bir çok alanımız var bizim. O noktada aynı zamanda çok verimli topraklar da olduğu için altyapısında da böyle bir gerçeklik var.

O anlamda mesela bundan 6 ay kadar önceydi sanıyorum Gökçealan’da JES’lerle ilgili bir girişim söz konusu olmuştu. Halk, köylüler ve çevreden destekle birlikte yapılacak o açıklamaya bir şekilde engel olup JES’lerin buraya gelmesine engel olduk. İtirazımızı yaptık. Ali Öztunç, Ednan Arslan geldi, direnişe katıldı, bize güç verdi ve o gün 1-0 galip bitirdik o işi.

Yine Havutçulu’da çok uzun bir süre sıkıntı yaşadık. Havutçulu’da yaşadığımız sıkıntılardan birisi o dönemde JES’lerle alakalıydı. Orada halkı bilgilendirdik, davaları açtık, şu anda bilirkişi raporları geliyor. Her mücadelenin içindeyiz, doğa talanına da müsaade etmeyiz! Bazen ‘Siz JES’e karşı mısınız?’ diye soruyorlar, doğanın bir şekilde kullanılması aynı zamanda o enerjinin üretilmesine karşı değiliz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin jeotermal tesisleri var mesela... Çok da güzel işletilen tesisler çünkü gereği şeklinde yapıyorlar. Ama ne yazık ki verilmiş olan ÇED raporlarının gerçekliği yansıtıp yansıtmadığını ya da sonrasında işletilen tesislerin o gazı yukarıya değil içeriye doğru atmaları gerekiyor İzmir Büyükşehir Belediyesi bunu yıllardan beri şahane beceriyor. Aynı niteliklerde olsak biz de belki doğru olan yerlerde yaparız. Ama 1. derece, 2. derece veya 3. derece sit alanı olan, turizmin göbeğinde olan yerlere böyle bir şey müsaade etmemiz mümkün değil!

TALAN EDİLMESİ DEMEK FELAKET DEMEK!
Meryem Ana Tabiat Parkı’nı da kapsayan Pamucak planları çok uzun zamandan beri devinim halinde... 2007’de itiraza uğradı, ortadan kalktı, sonrasında ben belediye başkanıyken 1., 2. ve 3. derece sit alanları mevzuatın değişmesi ile birlikte sürdürülebilir veya nitelikli şeklinde ayrımlara tabi oldu. 1.derecedeki 2. dereceye, 2. derecedeki 3. dereceye düştü. Aynı şekilde Meryem Ana’da da sürdürülebilir ve nitelikli alanların yapılabileceği bahsedildi. Meryem Ana’da bungalovlar yapılabilmesi gibi bir durum söz konusuydu. Biz ilk iş olarak hemen Şehir Plancıları Odası’nı davet ederek konuyla ilgili halkı bilgilendirdik. Sürece biz de dahil olduk. Sonrasında ilgili Pamucak’la ilgili Şehir Plancıları Odası, Meryem Ana Evi ile ilgili olarak da Selçuk Belediyesi davacı oldu. Dava hala devam ediyor. En son bilirkişi raporlarının alınması durumundaydı... Orada Şehir Plancıları Odası ile yürütüyoruz süreci. Buraların talan edilmesi demek felaket demek! Sadece doğa katliamı anlamında değil bir çok açıdan ağır bir hasar ortaya çıkaracak. Çünkü tarihsel anlamda bir süreci var hem de doğal anlamda bir süreci var. Selçuk’un da bu sulak alanlarının ya ıslah edilmesi ya da bütüncül planların yapılması gerekiyor. O anlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na direk müracaat ettik, çünkü golf alanı yapılabilecek yerlerle ilgili bizden bilgi sorulduğunda bu planların bütüncül olarak yapılması gerekiyor. Bu konuda ‘Yetkiyi bize verin’ dedik. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan bunu bekliyoruz. Biz hangi alanda ney yapılabileceğini bildiğimiz gibi bu işin bir şekilde ranta dönüp de güzelim mekanların yok olmasına müsaade etmemek adına çaba sarf ediyoruz. Zaten buna dair de bütün dava süreçlerinin hepsi takibimiz altında devam ettiriyoruz.

ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇTİK
Belediyenin en önemli gelir kalemlerinin başında turizmin geldiğini, pandemi nedeniyle ekonomik anlamda etkilendiklerini söyleyen Sengel, 2022’ye dair öngörülerini paylaştı, belediyenin mali durumuyla ilgili şunları söyledi:
Aslında 2022 yani gelenin ne olduğunu biliyoruz. Sadece Selçuk özelinde değil Türkiye’de gelenin ne olduğunu biliyoruz. Ekonomik bir krizin içerisindeyiz. Bu ekonomik krizin içerisine sadece halk değil belediyelerde dahil oluyor. Aldığınız herhangi bir şeyin fiyatının pat diye yükseliyor olması demirin, betonunun fiyatının yükseliyor olması… İhaleyi almak için bile şirketler girmiyor. Çünkü devamlı olarak dolar yükseliyor. İşletmelere aldığımız bir kahve fiyatı dünden bugüne oynamış mesela gördüklerimden bir tanesi bu. Çok ciddi bir sıkıntı içerisine zaten Türkiye girmiş vaziyette. Doğal olarak bizler de girdik. Ancak vatandaşlarımıza verdiğimiz sözler var ve bunları yerine getirmemiz gerekiyor. Zor bir süreçten geçtik ve Efes Selçuk için bahsedilecek olursa biz turizm döngüsü ile hayatını geçiren bir belediye ve aynı zamanda bir halkız. Turizm olmadığı zaman otomatikman ekonomik döngümüz tamamen aşağılara iniyor. Şöyle bir örnek verebilirim; Efes Altkapı otoparkını Selçuk Belediyesi işletiyor 1970’den beri 2019’da 27 bin araç girmiş, 2020’de 3 bin araç girmiş. 2021’de geçen ay itibarı ile 3 bin 800 araç girmiş yani 9 kat aşağıya inmişiz. Selçuk Belediyesi’nin en büyük gelir kapısı otoparklar ve turizm. Başka hiç bir gelir kaynağı yok. Üretim tesisimiz yok. Böyle olunca yurtdışından turistin gelmemiş olması otomatik olarak bizi etkiledi ve felaket durumdayız böyle bir gerçek var. Ama biz ne yaptık, gelir gelmez ekonomik bir öngörümüz vardı. Belediye meclis üyeliğinden geldiğim için de tahmin ediyordum ne ile karşılaşacağımı ama koltuğa oturunca tahminimden de beter bir durumda olduğunu anladım belediyenin. Vergi borcumuzu daha gelir gelmez yapılandırma çıkmadan yapılandırdık zaten, vergi borcu kısmını hallettik derken şirket personellerinin çalışmış olduğu bir limited şirketinin vergi borçları belediyeye şahsileştirildi 2,5, 3 ay önce. Onları da tekrardan yapılandırdık o şekilde rutin halde ödüyoruz. 2022 zor olacak ancak şöyle bir mutluluk kaynağımız oldu. Cuma günü aldığımız bir bilgiye göre, bizim için gelecek olan gemi turistleri çok önemli ve 200 küsür geminin geleceği haberini aldık bu 2022’de turizm adına iyi bir gidişatın olacağı sinyalini veriyor. Bizim için önemli o yüzden çok umutluyuz açıkçası 2022 turizm sezonundan”

KREDİ ALINDI… GENİŞ ÇAPLI YOL ÇALIŞMASI BAŞLADI 
İller Bankası’ndan kredi aldıklarını ve ilçe genelinde geniş çaplı bir yol çalışması başlattıklarını söyleyen Sengel, “Bizim burada sıkıntılı yollarımız vardı, o yolları çözebilmek için İller Bankası’ndan 84 ay vade ile bir kredi aldık. Şimdi yollarımıza giriyoruz. Bir şekilde kendi döngümüze sağlamaya çalışıyoruz ama bu anlamda şunu da söylemek lazım İzmir Büyükşehir Belediyesi ile de kontak halinde götürerek, hayalini kurduğumuz bir çok projeyi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz” dedi.

SATIŞ OLMAK ZORUNDA!
Selçuk Belediyesi’nin arsa vasıflı 2 arazisini 10 milyon TL bedelle satışa çıkarmasıyla ilgili konuşan Sengel, “Arsa satışları olmak zorunda. Aslında başka bir yol olabilir mi, acaba yap-işlet- devret veya kat karşılığında mı versek oradan daire alsak daha mı karlı olur diye düşündük ama hepsi süreç gerekiyor çünkü belediye projeden satış yapamıyor ihale ile satış yapması gerekiyor. O anlamda bizim acil nakite ihtiyacımız var bahsettiğimiz yerler evet kıymetli yerler ancak nakit döngüsü olursa ben halka hizmet edebileceğim. Aksi takdirde hizmet standardında bir düşme olacak. Geriye 2,5 yılımızı kaldı, bırakın benim belediye başkanı olup da insanlara verdiğim sözü, bu memleket için kurduğum hayaller var ve onların gerçekleşebilmesi için bilhassa gençlere verdiğim iki sözü tutmam lazım. Bir tanesi kapalı spor salonu, bir tanesi de çok amaçlı kültür salonu. O ikisini de yapmam lazım o zaman vicdanım rahat edecek” dedi.

HASTANE VE OTOPARK KONUSUNU DETAYLI ANLATTI
Geçtiğimiz günlerde CHP İzmir İl Başkanlığı’nın organizasyonunda vekillerin ilçede yaptığı çalışma öncesi düzenlenen basın toplantısında iktidara çağrı yapılarak gündeme getirilen otopark ve hastane konularına açıklık getiren Sengel, şunları söyledi:
Efes Altkapı Otoparkı 1970’lerden beri Selçuk Belediyesi tarafından işletiliyor. Geçen dönem AK Parti zamanınd,a daha öncesinde sözleşme ile yapılan şey ihaleye açılmış. Ve o ihaleye Selçuk Belediyesi girip almış. Ancak eskiden ciro ve hasılat kirası yokken sadece ciro üzerinden giderken şimdi  ciro artı hasılat kirası gibi bir durum söz konusu olmaya başladı. Yani mevcut bir kira ve cirodan da pay alınıyor. Dönemin de sonu geldi. Ve bu dönem içerisinde biz daha öncesindeki belki görmüşsünüzdür Selçuk’ta bulunan bütün muhtarlar, sivil toplum kuruluşları, bütün parti başkanları, AK Parti’nin MHP’nin, HDP’nin, CHP’nin, İYİ Parti’nin ilçe başkanlarının olduğu konunun önemine dair hep beraber bir uzlaşı raporu yayınladık. Hepimiz de bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Şöyle bir şey var; Dediğim gibi Efes Altkapı Otoparkı Selçuk için ve oradaki esnaf için çok kıymetli. Hiç siyasete malzeme edilecek bir mevzu değil. Bu Efes Selçuk halkının gerekliliği. Yarın başka birisi belediye başkanı olabilir hiç önemli değil, ne olursa olsun işletim hakkının belediyede kalması gerekiyor. Özelleştirilmesi ya da başka bir kurum tarafından işletilmesi Selçuk halkına yapılacak olan zulüm olur ancak. İl Başkanlığı’ndan da o gün gelindiğinde bize işin takipçisi olacaklarını söylediler. Biz de DÖSİM’le, Kültür Bakanlığı ile görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Bu konuda bir uzama kararı verildi, kapalı olduğumuz döneme ilişkin. Bundan sonraki aşamada da yine ihale olup Selçuk Belediyesi’nin eğer ihale olacaksa o ihaleyi alması için çaba sarf edeceğiz. Muhtemelen de yerelin kamu kurumunu ve halkın talebini es geçmeyecekleri umuduyla devam ediyoruz. Söylem bu noktadaydı onlar da zaten bu süreci takip edeceklerini söylemişlerdi.

HASTANE İÇİN İHALEYİ BEKLİYORUZ
Hastane mevzusu 2013’ten beri devam eden bir konu. Hastane ile ilgili 2012 yılında bir talep geldi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı vasıtası ile dendi ki bir hastane yapacağız.

Çünkü bizim hastane koşullar gerçekten çok kötü, hiçbir başhekim çalışmak istemiyor hastalar ve sağlık emekçileri için de çok kötü bir durum.

2012 yılında Bakanlık’tan gelip önce hazineye ait olan arazilere baktılar tek tek en uygun neresidir diye ama hazineye ait herhangi bir yer bulunamadı. Sonra dediler ki belediyeye, zamanın kaymakamı Ayhan Boyacı geldi ve Efes Tarlası yaşam Köyü’nün karşı tarafına denk gelen yeri gösterdi. ‘Tam da burası hastane için uygundur, çünkü karayolunun üzerinde ulaşımı kolay dönümü bizim için yeterli burayı kamulaştırın’ dedi belediyeye. Belediye buranın kamulaştırması için işlemlere başladı. Ancak kamulaştırma bedeli tespit edildiğinde arsa sahipleri onu uygun bulmadılar ve dava açmaya gittiler. Süreç devam ederken yerel seçim oldu 2014’te. Yerel seçimlere geldiğimizde işte hastane zaten uzatıldı bir türlü hastaneyi vermiyorlar dediler biz bulduk bir yer diyerek tarımsal sanayinin göbeğindeki bir arsanın hastane olacağına ilişkin bir karar verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan oysa verilen gerçek karar diğer taraftı. Seçim zamanı olabiliyor böyle şeyler, hastane bilboardları yayınlandı vs. vs.

Şehir Plancıları Odası hiçbir kurumun arka bahçesi değildir bunun İzmir’de bir sürü örneğini biliyoruz yani bir çok şeye dava açabiliyorlar. Şehir Plancıları Odası da hem zemin anlamında hem de Menderes yatağının olduğu yerde hem de doğru lokasyon olmaması ve re’sen yapılan değişikliğin hatalı olmasından yola çıkarak dava açtı. Ancak AK Parti davayı CHP istemedi gibi bir pozisyona getirdi. Oysa o dönem CHP’nin meclis üyesi olarak söylüyorum yaptığı tek şey şuydu; ‘Hastanenin yeri daha önceden belirlenmiştir, açılmış olan davayı devam ettirin. Ve bu işi çözün’ dilekçesi başkanlığa verilmiştir. Başkanlık da bu dilekçeyi reddetmiştir. Zaten Şehir Plancıları Odası davayı açmıştı ve sonrasında da bu hastane mevzusunda orası kazıldı ve kaldı.

Her seçim dönemi de yeniden hastane mevzusu çıkar ortaya. Seçim vaadi gibi oldu ama ben en son 2019’da belediye başkan adayıyken şunu söylemiştim; ‘Hastaneye ilişkin artık nerede olacağı önemli değil’… Çünkü o davayı geçen dönem AK Parti devam ettirmedi kamulaştırma bedelini yani o arsa gitti aslında. Nerede olacağı hiç önemli değil. Hepimizin ihtiyacı var. Yani gerekirse Selçuk Belediyesi’nin hastane olarak kullanalım deseler ben burayı da terk ederim yeter ki hastanemiz olsun. Bizim artık derdimiz o hastanenin yapılması. İhalenin Aralık ayında yapılacağını söylemişlerdi. Bekliyoruz ihale aralık ayında yapılsın diye ama şuanda orada kocaman bir hastane çukuru var. Sağlık üzerine, doğa üzerine insana ve topluma bire bir dokunan işler üzerinden siyaset yapılmaz. Eğlence sektöründen bahsetmiyoruz sağlık sektöründen bahsediyoruz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir