GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi kasım ayı ikinci oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Oturumda gündeme Eski Buca Cezaevi Alanı ile ilgili plan önerisine yönelik tartışma damga vurdu.
Eski Buca Cezaevi alanında bakanlığın yetkisi peş peşe gelen rezerv alan kararı iptali ve plan iptalleriyle ortadan kalkarken, Büyükşehir Belediyesi’nin alan için yaptığı ve dış ön cepheye otopark ve metro durağı da eklenen ‘Özgürlük Parkı’ planı komisyonlardan oy çokluğuyla geçerek meclis gündemine geldi.
“Buca İlçesi, İnönü Mahallesi, 673 ada ve çevresinin "Rekreasyon Alanı (özel projesine göre)", "Genel Otopark Alanı", "Hafif Raylı Toplu Taşıma İstasyonu" ve diğer kamusal kullanımların belirlenmesine yönelik hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Önerilerinin oyçokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin rapor” komisyonlardan geldiği şekliyle oy çokluğuyla kabul edilirken, tartışmalara neden oldu.
BOZTEPE: KAMULAŞTIRMADAN NASIL BU ŞEKİLDE BİR PLAN YAPILABİLİYOR?
Eski Buca Cezaevi alanı planıyla ilgili tartışmada ilk sözü AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe aldı. AK Partili Boztepe, Büyükşehir Belediyesi’nin önceki dönem boş arsa satışları üzerinden eleştirirken, “Bu satılan alanların hepsi yeşil alan ilan edilebilirdi. Mesela Basmane Çukuru da tamamen satın alıp Kültürpark’a eklemleyerek yeşil alana dönüştürebilir. Bu alanı şuan kamulaştırmamak için rekreasyon alanı ilan ediyorsunuz. Büyükşehir bu durumu 2000’li yıllarda Aşık Veysel Rekreasyon alanında yaşadı. Orada büyük bir para ödendi. Burada da aynı şey. Kamulaştırma yapmadan bu şekilde bir planı geçirebiliyorsunuz? Burası İller Bankası’nın mülkü… Bu plan değişikliği tekrar komisyonlara iade edilmeli ve kent olarak bu durumu yeniden tartışmalıyız” diye konuştu.
YILDIZ: İLLER BANKASI’NDAN GÖRÜŞ ALDINIZ MI?
AK Parti Sözcüsü Hakan Yıldız ise, “4.5 yıldır sürede planlama ilkesizliklerine çok tanık olduk. Burada da samimiyetten uzak bir plan zorlaması var. Çünkü bu planının 2022 yılında yine bu meclise geldiği gün Buca Atlı Spor Alanı olarak tanımlanan alanda biz kalktık 2.5 emsal bir BYZ hizmet alanını geçirdik. Bir kere buranın mülkiyeti İller Bankası’na ait. Yani burası belediyeleri finans eden bir kamu kurumunun yeri. Yani bu planla sürekli işbirliği içinde olduğumuz bir kurumun mülkiyetiyle ilgili inanılmaz kayıplı bir tasarrufta bulunuyoruz. Bir yeri planlarken kurumlardan görüş alırsınız. Şimdi ben sormak istiyorum, İller Bankası’ndan kurum görüşü aldınız mı? Yani siz ilgili kanunun zorunlu kıldığı bir maddeyi uygulamayı kendinize uygun görmüyorsunuz. Daha başlarken mevzuata aykırılık var. Köşede bir alanda özel mülkiyet alanı var, içine alıyorsunuz bunun farkında mısınız? Bunun kamulaştırma yükünün hesabını yaptınız mı? Sizin bugün dayanak koyduğunuz rezerv alan kararıyla ilgili aynı mahkeme bu plana da ‘Değerlendirmesi mümkün değil’ diyor. Yeşil koruduğunuz yeşil savunduğunuz yere molozlar dökülmesine izin verdiniz. Bu kadar mı çevrecisiniz?” açıklamasını yaptı.
CHP’Lİ AKTAŞ’TAN ‘İLLER BANKASI’ TEPKİSİ!
Tartışmada söz alan CHP’li Meclis Üyesi Fikret Aktaş ise, “Ben bu mahkeme kararlarından sonra AK Partili arkadaşların söylemlerini değiştireceğini düşünüyordum ama aynı şekilde karşı çıkmaya devam ediyorlar. Teknik olarak karşı çıkabilirler onu bilemem ama İller Bankası’nın hülle ile Maliye Hazinesi’nden aldığı yeri İller Bankası diye kutsallaştırarak, Buca’nın hakkını hukukunu bir yere koyarak, sanki Buca’ya lütuf ediliyormuş gibi anlatılıyor. İller Bankası bütçeden aldığı parayı Buca halkı adına Buca’ya veriyor. O arazi Hazine’nindir, İller Bankası’na geçirmekteki amaç nedir? Alelacele plan yapmaktaki amaç nedir? Orası başka yerlerle karşılaştırılacak yerlerden birisi değil. Buca’da bir daha böyle bir mekan yaratmanın imkanı yoktur. Eğer bir yerden bakılacaksa Buca’da yaşayan insanların hukuku üzerinden verilip karar verilsin” diye konuştu.
ÖNAL: REZERV ALAN KARARI BİZE BİLDİRİLMEDİ BİLE!
CHP’li Meclis Üyesi İrfan Önal ise alanın rezerv alan ilan edildiğini, Büyükşehir’in buna itiraz ettiğini ve bu itiraz sonucunda iptal edilince yeni bir planlama önerisinde bulunulduğunu ifade ederek, “Temelde ayrıştığımız nokta zaten hayata bakış açımız. Bir alan dönüşüme katkısı olsun diye rezerv alan ilan edilir. Burada böyle bir durum yok. Hazine’ye ait olan bir yer alelacele İller Bankası’na devredilmiş, İller Bankası eliyle rezerv alan ilan edilerek yarın birilerine satılmak üzere ayarlanmış bir yer. İller Bankası sanki babasının hayrına bize para veriyor? Bunlar da devlete ödediğimiz vergiler. Cezaevinin yıkılması tüm İzmir’in talebiydi… Kimileri müze olsun istedi, kimileri yeşil alan olsun istedi kimileri de işte konut olsun satılsın istedi, görüyoruz. Bize rezerv alan ilanı bildirilmedi bize. Görüş almayı bırak bildirilmedi bile. Bize AVM planı yapmakla suçlayanlar bugün yeşil önerdiğimizde de bunları söylüyor. O emsali düzelteyim, orası 2.5 emsalli değil 0.5 emsalli belediye hizmet alanı… Evet elzem olmadıkça bir yerin imara açılmasını doğru bulmuyoruz. Biz imar rantı peşinde koşan bir anlayışta değiliz” ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ HIZAL’DAN POPÜLİZM VE PEŞKEŞ ÇIKIŞI!
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal da tartışmada söz aldı. AK Partili Hızal şunları kaydetti: Samimiyetsizlik kötü, popülizm ondan da kötü bir şey… İlk meclis üyesi olduğumuz günlerde konuştuk, tartıştık ve bakanlığın yetkilileri, ilgili milletvekilleri ve ilgili başkanlar bu cezaevinin kaldırılmasıyla ilgili ortaya bir irade koydular ve İzmir için çok önemli bir adım atıldı. Buca Cezaevi kaldırıldı. O günlerde bu çalışmalar yapılırken, bugün yeşil hassasiyetinden bahseden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ortalıklarda yoktu. Ama ne hikmetse bugün bu alana ilişkin çalışmalar yapma ihtiyacı koyuyor. Yeşil hassasiyetlerini eleştirmeyeceğim ama samimiyetsizliklerini ve yaptıkları popülizmi eleştireceğim. Teknik olarak bakanlığın planı eleştirilebilir, ‘Yeteri kadar yeşil alan ayrılmadı’ denilebilir. Bununla ilgili hiçbir derdimiz yok. Bu şehirde fiilen park olan alan satıldı. Sizin döneminizde satıldı. İmar durumunun ne olduğunun bir önemi yok, 1 saatte değiştirebilirsiniz. Fiilen park olan bir alanı sattınız” dedi. AK Partili Hızal sözlerine Bornova’daki bir araziyi de örnek göstererek devam etti ve şöyle konuştu: Burada kesilen 50 yıllık çam ağaçları… Bu arazi İZBETON’a satıldı, İZBETON da başka bir firmaya verdi, konut yapıyor. İşte sizin ağaç hassasiyetiniz ve yeşil hassasiyetiniz! 50 yıllık ağaçları konut için kestirdiniz. Yeşil meselesindeki hassasiyetiniz samimi değil, popülizmin dik alasını yapıyorsunuz. Bunu da en başta yapan bu şehrin Belediye Başkanı Tunç Soyer. Yalandan bir yeşil sevdasıyla hareket ediyorlar. Buca Cezaevi alanına kuş uçuşu 800 metre olan bir Şirinyer Parkı var. Gidin oranının halini görün. İzmir Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar bu parkın içindeki yapıların yıkılmasına ilişkin ne yapmış? Hiç bir şey! Yapın oraya park, o da yok! Ama maksat bağcıyı dövmek olunca işte böyle olur.
Hızal sözlerini şöyle tamamladı: Hizmet binamız yıkıldı depremde. Orada ne oldu? Büyükşehir proje yarışması yapmanın dışında ne yaptı? Şantiye alanı oldu orası… Günah değil mi? İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının verdiği bir söz var. Balçova Arsa Mağdurları’na verdiği bir söz. 5 yıldır görevde, bugüne kadar hangi adımı attı, hangi çözümü üretti? Buca’nın revizyon planı yapıldı, 5 ay askıya çıkmadı… Yeni gelen bu planda ne var? Bir metro durağı var. Buca Belediye Başkanının bu durağın başka yerden buraya alındığına dair bilgisi var mı acaba? Görüşüldü mü kendisiyle? Hayır. Bu kadar hoyratça bir iş yapamazsınız. Bu belediyenin 50 bine yakın zeytin ağacı kayıptı, haberiniz bile yoktu! Hala haberiniz bilginiz yok, bir işlem yapmadınız. İşte yeşil hassasiyetinizden bahsediyorum. O zaman çıkın açıklama yapın, ‘şunları, bunları yaptık’ deyin. Diyemiyorsunuz çünkü o ağaçları da birilerine peşkeş çekiyorsunuz, Buca’daki tarım lisesini birilerine peşkeş çektiğiniz gibi…
AYDIN’DAN ELEŞTİRİLERE TEK TEK YANIT: ORASI HALKIN MÜLKÜ, İZMİR’İN MÜLKÜ!
AK Parti cephesinden gelen eleştirilere yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın’dan da önemli açıklamalar geldi. CHP’li Aydın söze, “İzmir Büyükşehir Belediyesi bu yerle ilgili plan hazırlığına girdiği zaman bir anda önümüze 2 yıl önce verilmiş bir rezerv alan kararı çıkarıldı. Bu kararın ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, planlama yetkisini alabilmek için hile yoluyla oluşturulmuş bir işlem olduğunu dile getirdim” diyerek başladı ve mahkemenin rezerv alan iptaline ilişkin gerekçeli kararını da okudu. CHP’li Aydın, “Mahkeme diyor ki: Siz buraya rezerv alan tabelası koydunuz ama bunun içine gerekli hiçbir şeyi yapmadınız” diye ekledi. CHP Grup Başkanvekili sözlerine şöyle devam etti: ‘Burası başkasının mülkü’ diyorlar. Burası bu halkın mülkü, bu bizim mülkümüz, burası bizim yerimiz. Babanızın malını mı satıyorsunuz? Burası İzmir halkının yeri. Hepimizin mülkü. ‘Size paran veren kurum’ ne demek? İller Bankası bize para veriyormuş, lütfediyormuş. Bizim vergimizi veriyorsunuz. Ve biz bu ülkede en çok vergi veren 3.şehirken 70.sırada geri alıyoruz. ‘Kurumlardan görüş almadınız’ diyorlar, bilmiyor mu Sayın Sözcü İller Bankası Anonim Şirketi bir kurum değildir, bir tüzel kişidir. Bir tüzel kişiden bahsediyorsunuz, hangi kurum görüşü? Kendi deyimleriyle söyleyeyim, ‘yalancı’ demeyeyim ama yalan söylüyorlar. ‘Bakanlık buradaki inşaat alanını azalttı’ diyorlar. Bir önceki planda 36 bin 780 metrekare olan inşaat alanını 2021 yılında bakanlık 69 bin 900 metrekareye çıkarmış. Bir önceki planda 20 bin 417 metrekare olan yeşil alan bakanlık planında 11 bin 880 metrekare… Neyi azaltmışsınız neyi arttırmışsınız? Planınızın başka yönlerini savunun da ne var bu gerçeği söylemekte? Plandaki pazaryeri alanı diyorlar, bu önümüzdeki planda da belediye hizmet alanı olarak duruyor. Asli görevinizi yapın diyorlar, bu asli görev değil mi? ‘Moloz dökmeye izin verdiniz’ diyorlar, biz mi izin vermişiz. Peki alanın mevzuat gereği sahibi İller Bankası boş alanını çevirmek yerine ne yapmış o sıra? Sayın Sözcü dedi ki, ‘Kent halkına sorun, tartışın’… Gözleriniz kör, kulaklarınız sağır mı? 3 senedir bu insanlar yeşil alan diye bağırıyor. Bütün sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, Buca halkı.
CHP Grup Başkanvekili sözlerini şöyle tamamladı: Bilgi kaosu yaratılarak meselenin özü ıskalanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi Buca ve İzmir halkının talebiyle bu alanın yeşil alan olmasını istedi. Bakanlık bu yerin planını yapabilmek ve inşaat alanını 2 kat artırıp konut ve inşaat alanı yapıp satabilmek için rezerv alan kararı ilan ederek yetkiyi aldığını iddia etti. Sonra da bu yeri İller Bankası’na sattı. Sonra döndü inşaat alanını 2 katına çıkardı ve orayı bir beton yığını haline getirmeyi istedi. İzmir halkı, Büyükşehir Belediyesi, ilgili dernekler buna karşı çıktı ve rezerv alanın iptali için dava açıldı. Ve mahkeme bu kararı iptal etti. Artık karar iptal edildiği için, bakanlığın plan yetkisi de ortadan kalktığı için bakanlığın planını da iptal etti. ‘Sizin planınızın hukuka uygun olmadığını mahkeme söylüyor’ dedi ve bir bölüm okudu. Bu bölüm mahkeme kararından değil bilirkişi raporundan bir bölüm. Bilirkişi diyor ki, ‘Rezerv alan kararını dava konusu ettiğin için değerlendirmem’ diyor. Hukuka aykırı demiyor, uygun da demiyor. İzmir halkına hizmet etmeyi onlar da istiyor bizim kadar. E gelin burayı yeşil alan olarak İzmir halkına kazandırın. Bu kamusal ihtiyacı anlamak için plancı olmaya gerek yok, uydu fotoğrafına baksanız yeter. Gelin bunu siyasi çekişme konusu yapmayalım. Gelin şunun doğrusunu yapalım, İzmir halkına kazandıralım.
TARTIŞMADA GERGİN ANLAR
Meclis oturumundaki Eski Buca Cezaevi Alanı plan önerisi tartışmasında tansiyon da zaman zaman yükseldi.
AK Partili Hızal’ın konuşmasını tamamlarken yaptığı ‘peşkeş’ çıkışına CHP sıralarından tepki gelirken, AK Partili Boztepe’nin yeniden söz aldığı bölümde CHP’li Meclis Üyesi Fikret Aktaş’a ait bir yeri gündeme getirerek, “Bu kadar meraklıysa orayı park yapalım” sözleri de karşılıklı bağrışmalara neden oldu.
‘BERGAMA’ TARTIŞMASI
Öte yandan ilgili madde tartışılırken söz alan MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu, “Her imar konusu gündeme geldiğinde bir ilke kararından bahsediliyor. Bergama’da o kadar çifte standart uygulandı ki Millet Bahçesi planlarına Büyükşehir müdahil oldu, dava açtı ve iptal ettirdi. Samimiyet çok önemli bir şey. Bunu seçim zamanı Bergamalılara anlatacaksınız” dedi.
Umutlu’ya yanıt veren Başkanvekili Mustafa Özuslu, “Sayın Umutlu’nun bahsettiği bizim Bergama’daki Millet Bahçesi’nin yapılmasına itirazımız yok. Dava bizati kendisine açılan bir dava değil. Hadi orada mağdur olan 46 esnafla konuşalım bakalım ne diyorlar? İki şeyi birbirine karıştırmamak lazım. Kanun değişikliğiyle bütün köylerin mahalle yapılarak nerelerin kimlere satıldığını da Bergamalılara anlatacağız. Dolayısıyla yapılan bu eleştiri denk düşmüyor, biz o davada Millet Bahçesi’nin kendisine değil esnafın bulunduğu alanda yapılan planlara itiraz ediyoruz. İptal edilen de zaten o” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Aydın da, “Diyor ki, ‘Biz Bergama’da hukuka aykırı bir plan yaptık, siz buna dava açtınız ve davayı kazandınız. Bunu yapmamalıydınız’… Özetle bunu söylüyor. Hizmet hukuka uygun yapılır. Bir yurttaşın ve kurumun bir işlemin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek mahkemeye başvurması kınanamaz. ‘Neden mahkemeye gittin?’ denenemez. Hele hele hukuka aykırı iddiasını tescil ettirdiyse daha ne söylenir ya bir kişiye. Ve siz de biliyorsunuz bizim mesele ettiğimiz Millet Bahçesi değildir” açıklamasını yaptı.
Sayfa başına git