GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayı olağan meclis toplantısının son oturumu Başkan Tunç Soyer idaresinde Kültürpark’taki İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Toplantıda kent için önemli kararlar alınırken bütçe görüşmeleri de yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesinin 2021 Mali Yılı Performans Programının oy çokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu ile 2021 Mali Yılı Bütçesi ve İzleyen Yıllar Bütçesinin oy çokluğu ile uygun bulunduğuna ilişkin Plan ve Bütçe Komisyonu Raporu masaya yatırıldı.
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bülent Köklü oturumda önerilen bütçe rakamları üzerinden açıklamalarda bulundu. Buna göre; gider bütçesi için 9 milyar TL’lik bir öneri sunulduğu belirtildi. Gelir bütçesi için de 7 milyar 321 milyon TL teklif edildi. Bütçenin detaylarına dair bilgi veren Köklü, kalem kalem hangi alanlara ve yatırımlara miktar ayrıldığını açıkladı. Ayrıca İZSU, ESHOT ve Büyükşehir Belediyesi şirketlerinin toplam borcunun 7 milyar 88 bin TL olduğu ifade edildi.
Toplantıda tablo üzerinden lehte ve aleyhte konuşmalar gerçekleşti. Söz alan meclis üyeleri açıklamalarda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve İYİ Parti ‘evet’, AK Parti ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ‘hayır’ oyu kullandı. Performans ve bütçe oy çokluğuyla kabul edildi.
İŞSİZLİK TÜM İKTİDARLARIN DERT EDİNDİĞİ AMA ÇÖZÜM BULAMADIĞI BİR KONU
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili CHP’li Mustafa Özuslu, “Bütçe, para konuşacaksak Türkiye gerçeklerini de konuşmalıyız. 2011 yılına kadar sıcak parayla, elin parasıyla idare ettik. Üretmeden tüketmek olmaz. Kazanmadan, krediyle borçlanan bir politikayla ekonomimizi yönetmeye çalıştılar. Kişi başı milli gelir 2002’de farklıydı şimdi farklı. 2002’den bu yana döviz cinsinden alım gücümüz yüzde 40 azaldı. Bu, hepimizi etkileyen bir şey… Gelen bütün iktidarların dert edindiği ama çözemediği konulardan biri istihdam, işsizlik…” dedi.
BUĞRA GÖKÇE ESPRİSİ: TAŞ GİBİ ORADA DURUYOR, DURMAYA DA DEVAM ETSİN!
Özuslu ayrıca maliyetlerin sürekli arttığını vurguladı ve sözlerine devam etti. Özuslu, “Ekonominin şartları bize neyi emrediyorsa, nereye gitmemizi söylüyorsa onu yapıyoruz. Biz kendi ilkelerimizle doğru işler yapmaya çalışıyoruz. Kredibilite meselesi var. Girilip, bakılabilir Allah’a şükür İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin notu yüksek. Biz, istediğimiz borcu bulup alabiliyoruz. Merkez Bankası başkanı, Ekonomi Bakanı değiştir. Bunlar mezarlıklar dairesi başkanı değiştirmeye benzemez. O raddeye indirdiler. Değişiklikler olur diyorlar. Biz Buğra Gökçe’yi değiştirseydik, (espriyle) bu dediğiniz doğruydu. Buğra Gökçe orada, taş gibi duruyor, durmaya da devam etsin inşallah” ifadelerini kullandı.
MUHALEFET BİZİ TAKDİR EDİYOR
Diğer büyük kentlerden örnekler veren Özuslu, İzmir’de pandemiye rağmen hizmetlerin aksatılmadığını savundu. Özuslu, “Buralarda pandemi yok muydu? ‘İş yapmak isteyen için, kadrosu olan için yatırıma, hizmete engel yok’ diyor Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li Grup Başkan Vekili… Ben burada Selahattin Bey’den teşekkür bekliyorum. Muhalefet bizi takdir ediyor” dedi. Özuslu yapılanları özetlerken ilerleyen süreçte hayata geçirilecek projeler ve yatırımlara dair de bilgiler verdi. Özuslu projelerin maliyetine de ayrı bir parantez açtı.
OTOGAR METROSUNU DA HÜKÜMET YAPSIN
Özuslu, “Çiçek, böcek işleriyle uğraşmayın büyük işler yapın diyorsunuz. Narlıdere metrosu göreve geldiğimizde yüzde 12 seviyesindeydi, şimdi yüzde 60’larda. İlerleyen süreçte hep birlikte metroya bineceğiz. Narlıdere’yi de, Buca’yı da kendi kaynaklarımızla yapıyoruz. Hepsini de yapacağız. Ama hükümetimizin de otogar metrosu için elimizden tutmasını bekliyoruz” açıklamasına imza attı.
550 GÜN SUNUMUNDA SOYER’İN SAHNE PERFORMANSI HARİKAYDI
Özuslu’nun ardından AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal kürsüye geldi. AK Partili Hızal, “Yaklaşık 1 yıldır devam eden salgın dönemi var. Ve hepimizi derinden üzen deprem hadisesi var. Devlet kurumları İzmir’de hemşerilerimize destek verdiklerini gördük. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, çalışanlarına da şükranlarımı sunuyorum. Bugün bütçeyi konuşacağız. Sadece ilerleyen süreçte yapılacakları konuşmayacağız. Geçmişte yapılanları da konuşacağız. Veriler bize ileriye doğru ışık veriyor. Başkan Soyer’in göreve geldiğinden beri 600 gün geçti. Sayın başkanın 550 günlük sunumunu izledik. Hem ben hem gurumuz, ‘550 günde acaba bizim gözümüzden bir şey mi kaçtı?’ dedik. Sayın başkanın sahne performansı çok harikaydı. Sahne düzeni teatral açıdan iyiydi, güzel hazırlanılmıştı. Büyükşehir Belediye Başkanı ve yerel yönetici açısından başarısız bir sunum yapıldı. Sanki 31 Mart öncesinde bir sunum yapıyormuş gibi, ‘şunları yapacağız, bunları planlıyoruz’ dedi ve bize hala aday görünümü verdi. 600 günde her şey yapılabilir mi? Elbette yapılamaz. Her şey değil ama çok şeyler yapılabilir. Vaatler yerine getirilebilir. İzmir adına önemli adımlar atılabilir. Gördük ki İzmir için önemli adımlar atılmadı” dedi.
1.2 MİLYARLIK BORÇLANMA ÖNGÖRÜLÜYOR
Eleştirilerini sıralayan Hızal, “9 milyar bütçesi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni reklam ajansı gibi kullanıyorsunuz. Yapılanlar olsaydı reklamını yapmanızın hiçbir sakıncası yoktu. İzmir koca bir plato ve Büyükşehir Belediyesi de devasa bütçeye sahip bir reklam ajansı! Bu süreçte şunlar şunlar yapıldı değil, şunlar şunlar yapılması planlanıyor aşamasına geldik. Bu yıl bütçede öngörülen borçlanma 1.2 milyar! Geçen yıl da buna benzer bir tablo vardı ve 1 buçuk milyar TL’lik borçlanma öngörüldü. 2 yılda borçlanmamız yaklaşık 3 milyar! Bu İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 15 yılda yapmış olduğu borçlanmayla neredeyse eşit!” ifadelerini kullandı.
BORÇLANMA BÖYLE GİDERSE BUNDAN SONRA ‘EVET’ DEMEYECEĞİZ!
“Borçlanma gelir bütçesinin yüzde 20’sine denk geliyor” diyerek devam eden Hızal, “İlkesel olarak borçlanmaya karşı değiliz. AK Parti olarak önümüze borçlanma teklifiyle geldiğimizde ‘evet’ dedik. Yatırım yapılacağını düşündüğümüz için böyle dedik. Ama bundan sonra bu şekilde devam edilirse artık borçlanma duruşumuzda değişim olacaktır. Bir taraftan ciddi bir borçlanma yaparsanız diğer yandan bu gelirleri zamanında ve doğru yatırımlara kullanmazsanız Büyükşehir’i önümüzdeki yıllarda finansal açıdan çok karanlık günler bekliyor demektir. Aynı kredibiliteyle kredi vericilerin karşısına çıkamazsınız” açıklamasına imza attı.
ÖNCELİKLER NELER?
Hızal, “Her bütçe hazırlanırken o kentin önceliklerine dikkat edilir. Bunlara dikkat edilmiş mi? Tek tek bakacağız. Öncelikler; deprem, kentsel dönüşüm, planlama ve afet yönetimi, ulaşım ve altyapı sorunları, çevre, tarım ve hayvancılık ve son olarak da sosyal belediyecilik anlayışıdır. Alt başlıklarda yüzlerce başlık çıkar. Genel hatlarıyla öncelikler bunlar. İzmir’in sorunlarına baktığımızda da aynı başlıklarla karşılaşırız” dedi.
BÜYÜKŞEHİR BİNASI İÇİN ‘AZ HASARLI’ DENİYOR!
Deprem gerçeğine ayrı bir parantez açan Hızal, “30 Ekim’den sonra evimiz olan binamızı boşaltmak zorunda kaldık. Büyükşehir binamızın daha raporu gelmedi. Duyum aldım, ‘az hasar’ deniyor. Hadi bizi geçelim, oradaki insanlar nasıl o binanın içine girip de çalışacak! 20 ayda depremle ilgili, kentsel dönüşümle ilgili, deprem master planının hazırlanmasıyla ilgili çalışma yapıldı mı mesela? Biz AK Parti olarak ‘günümüz koşullarına uygun master planı yapılması gereklidir’ dediğimizde bize ulaşım master planı gösterildi. Sonra hata kabul edildi, hazırlanacak denildi ama hiçbir çalışma yapılmadı. 20 ay boyunca mesela tsunamiyle ilgili düzenleme yapıldı mı? Bu kürsüden ben ‘İzmir’de tsunami tehlikesi var’ deseydim gülerdiniz” açıklamasında bulundu.
TEMSİL VE TANITMA GİDERLERİ 54 MİLYON!
Hızal, “Temsil ve tanıtma giderleri kalemi arttırılmış. Bu sene tam 54 milyon TL ayırmış. Geçen yıl bu bütçe 38 milyon TL’ydi. Yüzde 41 artmış. Bir yılda kentin tanıtım gideri bu! Geçmiş yıllara baktım. Ortalaması 30 milyon. Gerçekleşen 28 milyon gibi. Bazı yıllar düşmüş bazı yıllar artmış. ‘İzmir’i koca bir platoya çevirdiniz ve Büyükşehir’i devasa bütçesi olan reklam ajansına çevirdiniz’ diye bundan dolayı diyorum” dedi. Hızal, bütçede ayrılan gider kalemlerini detaylı bir şekilde açıkladı ve eleştirilerde bulundu.
BÜTÇE HATALARLA DOLU, OLUMSUZ OY VERECEĞİZ
Hızal sözlerini sonlandırırken, “Bugün bu bütçe, performans bizce hatalıdır. Düzeltmek sizlerin elinde... Düzeltirseniz buyurun; 30 Ekim sonrasındaki süreçte nasıl iş birliği içine girdiysek yine hazırız. Ama bu haliyle değil. Bu haliyle yaparsanız yine eleştireceğiz ve yanlış yaptığınızı söyleyeceğiz. Gönül bütçe ve performansın sağlıklı hazırlanmasını isterdi. Ama hatalarla dolu… Olumsuz yönde oy vereceğiz” dedi.
Hızal’ın konuşması sonrasında söz alan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “2 saat oldu, biraz ara verelim” önerisini sundu. Oturuma 10 dakika ara verildi.
BU DEPREMİ HAFİFE ALMAYALIM
Toplantının ikinci bölümünde ilk konuşmacı MHP Grup Başkan Vekili Selahattin Şahin oldu. MHP’li Şahin, deprem üzerinden önemli mesajlar verdi. Şahin, “Bu herkesin meselesidir. Herkes taşın altına elini koymalıdır. Koydu da! Bakanlıklarımız, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz elinden geleni yaptı. Ama depremi her zaman konuşmalıyız. Bu deprem İzmir’de de yaşandı ama İzmir depremi değil. Bütün makam sahiplerine tekrar tekrar sesleniyorum; bu depremi hafife almayalım. Bu deprem bir milat olsun. 117 canımızı unutmayalım” dedi.
SEÇİM ZAMANI YARIŞACAĞIZ SONRA BİR ARAYA GELECEĞİZ
Koronavirüs salgınıyla mücadeleye dikkat çeken Şahin, bütçe ve performans için de konuştu. Şahin, “İzmir’imizin daha çok projeye ihtiyaç var. Barajlarımız var. Su tasarrufu şart… Kentsel dönüşüm çalışmalarımızı hızlandırmalıyız. Hizmet için bir arada gelmeliyiz. Tabii ki ayrı ayrı partilerimiz var. Seçim zamanı yarışacağız, seçim bitince bir araya geleceğiz” diye konuştu.
BU GÜZEL İZMİR’İ BİRLİKTE YARATACAĞIZ
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç de yaptığı konuşmada deprem gerçeğine dikkat çekti. Binalarla ilgili tespitlerin yapılması gerektiğini söyleyen Sevinç vatandaşlara yol gösterici olunması gerektiğini ifade etti. Sevinç, “Bu güzel İzmir’i tüm çalışanlarımız ve arkadaşlarımızla yaratacağız. İYİ Parti olarak bütçeye olumlu oy kullanacağız” dedi.
BATUR’DAN BÜYÜKŞEHİR’İN PANDEMİ VE DEPREM SÜRECİNDE YAPTIKLARINA ÖVGÜLER!
Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin bu dönem en büyük sorunu pandemi ve yaşadığımız üzücü deprem oldu. Büyükşehir Belediyesi, kriz belediyeciliğini devreye sokarak başarılı olmuş ve İzmir halkına en iyi hizmeti götürmüştür. Bu süre içinde halkın ihtiyacı olan sosyal projeler üretilmiş ve vatandaşın sıkıntılarının azaltılması noktasında büyük başarı sergilenmiştir. Halkın Bakkalı, maskematik, askıda fatura, sosyal yardım, öğrenciye tablet, üreticiye büyük destek, sağlık çalışanlarına otel, yurt, tesis tahsisi, ücretsiz otopark ve ulaşım, ihtiyaç sahibi ailelere nakdi yardım. Bunların hepsini Büyükşehir Belediyesi büyük bir refleksle hayata geçirmiştir. Gelelim İzmir depremine… Büyükşehir Belediyesi hemen alana intikal etmiş ve refleks göstermiştir. Çadır alanlarının kurulması, iaşe, giyim ihtiyaçlarının karşılanması konusunda çok iyi bir sınav vermiştir. Pandemi sürerken gelen depremden etkilenen vatandaşlarımıza yardımlar devam etmektedir. Büyükşehir Belediyesi ciddiyetle yapılan çalışmaları organizasyon başarısı olarak sürdürmektedir” diye konuştu.
SOYER’E TEŞEKKÜR!
Belediye Başkanı Batur ayrıca kentsel dönüşüme dair açıklama yaptı ve “Büyükşehir ve ilçe belediyeleri el ele vererek insana hizmet noktasında çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmaları, yol ve fiziki çalışmalar, ortak akılla yürütülen tüm çalışmalarda birliktelik içinde gösterilen gayret bu dönemde yapılan en önemli çalışmalardır. Konak’ta göreve başladığımızda ilk yaptığımız çalışmalardan biri 40 yıldır yapılamayan bir işe el attık. Gültepe’de çözüm bekleyen kentsel dönüşüm projesini hayata geçirmek için adım attık. Sayın başkanla bir kere toplantı yaptık, ‘hemen başla, yardımları sunacağız’ dedi. Kentsel dönüşümün bundan sonraki tavrı da bu olmalı. Başkanımız da burada. Bundan sonra daha hızlı hareket etmemiz lazım. İyi ki o bölgede o çalışmayı yapmışız. Şimdi Beştepeler bölgesinde yapıyoruz. Başkanımıza tavrından dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
AK PARTİ VE MHP’YE ÇAĞRI: GELİN BÜTÇEYİ OY BİRLİĞİYLE GEÇİRELİM
Ayrıca oylanacak bütçe için muhalefete çağrıda bulunan Başkan Batur, “Gelin bu bütçeyi oy birliğiyle geçirelim ve güzel bir başlangıç olsun” çıkışını yaptı.
NARLIDERE METROSUNUN YÜZDE 66’SI TAMAM!
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin de kürsüye gelerek önemli mesajlar verdi. Belediye Başkanı Engin, “Narlıdere metrosunun yapımını sürdüren, pandemiye rağmen gece gündüz çalışmaları devam ettiren ekiplere teşekkür ediyorum. Kaymakam izni ile 24 saat çalışılıyor ve metro yapımımız sürüyor. Bugün itibariyle tüm sistemin yüzde 66’sı gerçekleşmiş durumda. Yaklaşık 2 yıl sonra hizmete girecek. 7.2 kilometre uzunluğunda… İki tarafta 300-400 araçlık kapalı otoparklar olacak. Hafif raylı sistemle Urla’ya kadar gidecek alan düşünün. Tüm Yarımada bölgesinin raylı sistemle İzmir’e taşındığını düşünün! İşte o zaman yıllık 400-500 milyon lirayı bütçeye aktarmaktan vazgeçeriz. Çiğli tramvayı gelecek. Bunların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Muhalefetin eleştiri hakkı tabii ki var. Ama bunları da düşünmek gerekiyor. Narlıdere metrosu 10 yılda kendini finanse ediyor. Bu borçlanmaların ileride İzmirlilere çok büyük külfet getiremeyeceğini düşünüyoruz. İzmirliler Tunç Başkan ve bize güvensinler” dedi.
SOYER KADAR HERKESLE ÇALIŞMAK İSTEYEN BİR BELEDİYE BAŞKANI GÖRMEDİM
Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay da oturumda konuşma yaptı ve “Öncelikle Tunç Soyer’e teşekkür ediyorum. Benim ilk dönemim, daha önceden kendime göre siyasi deneyimim var. Bu kadar ekip çalışmasına önem veren, çaba gösteren, sadece kendi partisinin belediye başkanlarına değil, bakanlıklara kadar herkesle birlikte çalışmak isteyen bir belediye başkanı görmedim. Onun bu çizgisi bize katkı sağlıyor” açıklamasında bulundu.
Belediye Başkanı Tugay, AK Parti’den gelen ‘hizmet yapılmadı’ eleştirilerine cevap verdi. Büyükşehir Belediyesi’nin Karşıyaka’da çalışmalar sürdürdüğünü söyleyen Başkan Tugay detaylı bilgilendirmede bulundu.
MUHALEFET HEP BARDAĞIN BOŞ TARAFINI GÖRÜYOR
Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ise, “Kemalpaşa tarım ve sanayi kenti. Türkiye’de belki hiç olmayan organize sanayi bölgesi var. Bir diğer taraftan Türkiye’nin en büyük kiraz üreticisi kenti… Aynı zamanda Bakırçay ve Menderes havzalarının ortasında kalıyor. Büyükşehir Belediyesi Tarım Daire Başkanlığı’nın yardımları var. Kemalpaşa ve kırsal kesimdeki ilçelerimizde Büyükşehir’in projeleri vardı” dedi. Belediye Başkanı Karakayalı ilçesine yapılan yardımları detaylı bir şekilde mecliste anlattı.
Başkan Karakayalı ayrıca, “Muhalefetteki arkadaşlar hep bardağın boş tarafını görüyorlar. Anlattıklarım dolu tarafıdır. Çiftçiye destek ve yerelde kalkınmanın sonuçlarıdır bunlar. Türkiye’de İzmir gibi yerelde çiftçiye destek sağlayan bir belediye ben göremiyorum” açıklamasını yaptı.
‘AŞKLA İZMİR’ SLOGANININ İSİM HAKKINI ALDINIZ MI?
AK Partili Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe de, “Her şey bir aşkla başladı. Aşkla İzmir… Gerçekten güzel bir slogan, tebrik ediyorum. Bilmiyorum isim hakkını aldınız mı? Çok renk, çok ses, çok nefes… Çok renkte İzmir Büyükşehir Belediye binasının kolonlarını boyadık. Depremde kolonlar yıkılıyordu. Depremde burada mıydınız, neredeydiniz başkanım?” dedi.
ANLATTIKLARINIZI AZİZ AĞABEY YILLARDIR YAPIYOR!
Başkan Soyer, “Hayır, Kiraz’daydım” cevabını verdi. Boztepe sözlerine devam etti ve “İyi ki yoktunuz. İkinci sefer vurunca eyvah gitti dedik. Biz mecliste konuşurken ‘susun’ dediniz. Bizi dışarı atacaktınız. Çok nefes… Pandemi döneminde de maske takıyoruz ama bunlara rağmen körfez kokusunu aldık. Çok nefeste de sınıfta kalmışsınız. Anlatılan projeler var… Bunları Aziz Ağabey yıllardır yapıyor. Onlara devam ediyorsunuz. Metrolar yeni projeler değil. Bunların hepsi Aziz Kocaoğlu’nun projeleridir. Buğra Bey yokken, adını bilmezken Narlıdere projesi vardı. Peynircioğlu deresi için ihaleyi Aziz Kocaoğlu yaptı. 2019 yılının 1 Nisan tarihinden itibaren sıfırdan başlamış projelerin burada konuşulmasını dilerim. Belediye başkanları, meclis üyeleri çıkıyor, Büyükşehir’in ilçelerde yaptıklarını anlatıyor. O zaman belediye başkanları ne yaptı? Şube müdürü o zaman hepsi! Çiğli’de konuştuk, İZBAN’ı yerin altına alalım. Alkışlamazsam adam değilim. Harmandalı çöp tesisi için payımızı istiyoruz. Yıllardır çilesini biz çektik. Çiğli Belediyesi olarak hakkımızı istiyoruz” ifadelerini kullandı.
BİNA KONUSUNDA SOYER’İ DEĞİL, KOCAOĞLU’NU ELEŞTİRİYORUM
Depreme ayrı bir parantez açan Boztepe, Büyükşehir binasına dair açıklama yaparken, “Bu konuda kalkıp Tunç Başkan’ı eleştiremem çünkü haksızlık etmiş olurum. Burada dostum, ağabeyim Aziz Kocaoğlu’nu da eleştiriyorum. O bina yıkılacak, 2006’dan beri niye yapmıyorsunuz!” dedi.
BİN 600’E YAKIN GAYRİMENKUL SATTINIZ!
Boztepe, “Sayın başkanım bin 600’e yakın gayrimenkul sattınız. Bu mallar yıllardır İzmir’in birikimleridir. Ne bizim ne sizin ne başkasının malı değil. Atalarımızdan kaldı. Mirasyedi gibi har vurup harman savurmamalıydık. Belediye binasıyla ilgili de meclisi aydınlatırsanız seviniriz. Ne yapacaksınız? Kredi notunun yüksek olmasının tek özelliği gerçekten de çok iyi bir esnaf olan Kocaoğlu’nun 15 yılda yaptığı birikimdir” diye konuştu.
Boztepe’nin konuşması sonrasında oturuma 10 dakika ara verildi.
DEPREMİN BİRİNCİ SORUMLUSU İKTİDARDIR!
Oturumun üçüncü bölümünde Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu da söz aldı. Belediye Başkanı Selvitopu, “Türkiye’de kentsel dönüşümle ilgili iki yasa uygulanıyor. Bu yasaların birleştirilmesi gerektiğini söylemiştik. O günden bugüne değişen bir şey oldu mu? İzmir’de deprem olunca merkezi idarenin aklına yerel yönetimler geldi. Bu toplantılar şimdiye kadar niye yapılmadı? Niye belediyeler çağrılmadı? İlla deprem mi olması gerekiyor? Önemli olan deprem olmadan bu tedbirleri almak, alabilmek… Türkiye’de sorun boş alanlara yeni binalar yapmak değil. Olan binaları nasıl yenileyeceksiniz? Merkezi idare kentsel dönüşüm alanı ilan etti. 9’uncu yıla gireceğiz! Dava meselesi… Siz yapılan değerlendirmeleri dikkate almazsanız tek yol bırakıyorsunuz, yargıya gitmek! Buna niye alınıyorsunuz? Hukuk belediyeyi haklı görüyor. 30 Ekim’den sonra yerel yönetimler hatırlandı. İyi oldu. Bence bu toplantıların sıklaştırılması lazım… ‘Ben yaptım oldu’ mantığıyla bu işler olmaz. Üniversite alanı deniyordu. Daha düne kadar depremzedelerden bahseden yoktu. Şimdi birden bu çıktı. Tabii ki elinizde stok konutlar olması lazım. Bunların uzun vadede planlanması lazım... Maalesef iktidarın bu konuda eksiklikleri var. Sanki depremin sorumlusu yerel yönetimler. Evet hepimizin sorumluluğu var ama birinci sorumlusu iktidardır. Yasaları açın, bakın, yerel yönetimlerin çok yetkisi yok. Tamamen yetki merkezi yönetimdedir. Onların yönlendirmesiyle yerel yönetimler görev yapıyor” dedi.
BÜYÜKŞEHİR HAK VE ADALETLE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPIYOR
Kentsel dönüşüme ilişkin konuşmasına devam eden Başkan Selvitopu, “Rant gözüyle bakarsanız bu olmaz. Ama kamu gözüyle bakarsanız değişir. Önemli olan sağlıksız yapıların yıkılıp değerlendirilmesidir. Bu konuda en sağlıklı projeyi İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmaktadır. Hak ve adaletle yapmaktadır. Bugüne kadar hiçbir sıkıntı yaşanmadı. 2 bin 200 bina bu kentte sorunsuz bir şekilde tasfiye edilmiştir. İnsanlar yeni konutlara taşınmıştır. Kadifekale projesi bu kente çok şey katmıştır” ifadelerini kullandı.
2021 BÜTÇESİ BUCA İÇİN ÇOK ÖNEMLİ
Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç ise, “2021 bütçesinin Buca açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Yıllardır beklediğimiz metro bizim için çok önemli. Şu ana kadar metronun olmaması bizim için sorun yaratıyor. Büyükşehir Belediye Başkanımız bu iradeyi ortaya koydu. Önümüzdeki yıl kazma vurulacak. Yine yıllardan beri beklenen Şirinyer Projesi var. Bununla ilgili olarak da 2021 yılında ilk kazma vurulacak” dedi.
6 SAATLİK MARATON ÇOK HEYECAN VERİCİYDİ, OLAĞANÜSTÜ BİR DEMOKRASİ ŞÖLENİYDİ
Başkan Soyer de kürsüye geldi ve eleştirilere toplu olarak cevap verdi. Soyer, deprem çalıştayına dair bilgilendirme yaparken, “6 saatlik maraton çok heyecan vericiydi. Olağanüstü bir demokrasi şöleniydi. Birbirimizi duyduk, anlamaya çalıştık. İzmir’e yakışan bir durum. Çok renk, çok ses, çok nefes bu! Mimari proje yarışmaları yaptık. İzmir’e şu an hiç yakışmayan otogarın yeni bir hüviyete kavuşmasını sağlayacak müthiş bir proje ortaya çıktı” diye konuştu.
Soyer bazı projelerin görsellerini meclise sunarak bilgiler verdi.
‘TEMSİL VE TANITIMA 54 MİLYON AZ’ DEMENİZİ BEKLERDİM!
Açıklamalarına devam Soyer, “Büyükşehir Belediyesi’nin kredi derecelendirme notu düştü denildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin notu Türkiye ile uyumlu olmak zorunda olduğu için düştü! Türkiye’nin gayri safi milli hasılası azaldı. Bunlar bizi memnun eden şeyler değil. Türkiye’nin içinde bulunduğu durumdan biz de nasibimizi alıyoruz. 2019 yılında 2 milyar lira borç ödemiş, 2 buçuk milyar borç almışız. Ne yapmışız? 140 milyon dolarlık yatırım yapmışız. Narlıdere metrosu, iki feribot için gitmiş. 2 milyarlık borcun 1.3 milyarlık bölümü sadece bu iki kaleme gitmiş. ‘Borçlar alınıyor, nereye harcanıyor?’ konusunda hiçbir tereddüt oluşturmayacak berrak rakamlar bunlar. Alternatif yollar çok önemli. Depremde gördük. Yeni yollar yaptık ve 2021 yılında da yapacağız. Tarımla ilgili bazı rakamlar geldi. Sulama kanallarına hiç kaynak ayırmadığımız, mezbahalara az ayırdığımız söyleniyor. Devam eden projelerimiz var. Rakamlar üst üste geldiğinde Büyükşehir’in yerelde kalkınmaya çok ciddi kaynak ayırdığını görebilirsiniz. Kentsel dönüşümle ilgili çok şey söylendi. Plan yapılmadığıyla ilgili eleştiri getirildi. 1000 hektarlık alanda planlama tamamlandı. 18-19 aydır meclislere gelen konuların büyük çoğunluğu imar. Plan yapıyoruz aslında. 10 bin hektarlık yeni gelişim konut alanı planladık. Bunları birlikte yaptık. Engelliler için farkındalık merkezi tamamladık. Çocuk ve gençlik merkezleri faal olarak çalışıyor. Süt Kuzu Projesi için eleştiri geldi. Yetişememe durumumuz yok, aksine talep geldiğinde arttırmaya hazırız. Yöneticilerimizin yüzde 46’sı kadın... Son dönemde işe başlattıklarımızın bin 74’ü kadın. İkinci kadın sığınma evimizi açtık. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni reklam ajansına çevirdiniz denildi. Olmayanı var gibi göstermeye çalışıyorsunuz iması var. Biz olanı bile gösteremiyoruz. Bırakın olmayanı gösterme maharetini… Onu başka yerde arayın. O bizde yok! Böyle bir meziyetimiz yok. Temsil tanıtıma 54 milyon ayırmışız. Ne demek? Bana ’54 milyon az, sen bu şehri marka şehir yapmak istiyorsun başkan, 54 milyon az’ demeniz lazımdı. Ben sizin için çalışıyorum arkadaşlar. Biz yola çıktık ve bu olağanüstü kentin güzelliklerini, zenginliklerini anlatmalıyız. Yapmayalım mı? Tanıtmayacak mıyız? Nasıl olacak peki?” ifadelerini kullandı.
ARSA VE KONUT SATIŞLARININ KARARLARI GEÇMİŞ DÖNEMDE ALINMIŞ!
Soyer, “Hüsnü Bey, bütün projelerin geçmişten geldiğini, bizim onların takipçisi olduğumuzu söyledi. Bin 600 gayrimenkul satıldığını ifade etti. Toplam 93 arsa satılmış. Konut olarak 205 satış olmuş. Arsa ve konutların satış kararı geçmiş dönemde alınmış. Projeleri yaparken geçmişin takipçisiyiz, satarken har vurup harman savuruyoruz, öyle mi? 338 lojman satılmış, kararı oy birliğiyle aldık. Depremle ilgili bir çalıştay yaptık. Ortak akıl buluşması diyoruz. Çünkü bu memleket çok çalıştay ve sempozyumlar gördü. Bunlar hep masa başında kalan işler. Ama biz unutmuyoruz, unutmayacağız. 1999 öncesi ruhsatlandırılmış tüm yapılarla ilgili envanter çalışmasını tamamlayacağız. Karot testlerini yaparak İzmir’deki vatandaşların güven içinde yaşama duygusunu sağlayacağız” açıklamasında bulundu.
TSUNAMİYİ ÖNGÖREMEDİK, BÖYLE BİR ÖNGÖRÜSÜZLÜK İÇİNDEYİZ!
Soyer, “Dün İstanbul’da gerçekten kıymetli bir toplantı yaptık. 1 buçuk yıl içinde çok şey yaşadık. İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından birini yaşadık. Pandemi, deprem, tsunami yaşadık. Tsunami Türkiye’de ilk defa yaşandı. Tsunami için hazırlık yapmamızı beklemek biraz haksızlık. Tsunamiyi öngöremedik, böyle bir öngörüsüzlük içindeyiz! Bu kadar devasa krizlerle ancak el ele verirsek, bir arada olabilirsek çözüm üretebiliyoruz. Bu afetlerden çıkardığımız birinci ders bu. Bu meclis çatısı altında hiçbir zaman bu kadar uyumlu, sakin ve sükunet içinde birbirimizi dinlemedik. Şimdi birbirimizi daha iyi dinledik ve anladık. Merkezi otorite yerel yönetimleri daha çok dikkate almaya başladı. Gördük ki bu büyük felaketlerle başa çıkmanın yolu el ele vermekten geçiyor. Birbirimizi eleştireceğiz. Özgür Bey ‘kocaman bir hiç’ diyor. Bu bir bakış açısı. Ama ben de bunu demek haksızlık diyorum. Bunu söylemek de benim hakkım. Bunları söyleyince küsmemek lazım. Biz bunları dinleyeceğiz. Aynı görüşte olmak zorunda değiliz ama birlikte çalışmak zorundayız. Kurumlar arasında iş birliğini ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu iklim, bu felaketler sonunda ortaya çıkan bir avantaj. Bunu görmek lazım…” dedi.
HERKES İZMİR’DE BİR ŞEYLERİN DEĞİŞTİĞİNİ GÖRMÜŞ
Soyer, “İstanbul’da tahminimizin çok ötesinde bir katılımla karşılaştık. Gerçekten 45-50 kişi vardı ama yüksek kalibre bir katılım vardı. Herkes İzmir ile çok yakından ilgileniyor. Herkes İzmir’de bir şeylerin değiştiğini ve yenilendiğini görmüş. Asıl bundan sonra bunun meyvesini yiyeceğiz. Çok daha fazla yatırımcı gelecek. Çinlilerin güçlü gelmiş olmasından batılılar rahatsız oldu. Bütün bunlar gelecek için umut veriyor. Çok aydınlık bir gelecek bekliyor bizi. Biz sımsıkı sarılmaya devam edelim. Biz derken İzmir’i kastediyorum” ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git