MENÜ
İzmir
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP İl Başkanı Güven'den il başkanı tarifi!
Politika
17 Ekim 2017 Salı 08:25

CHP İl Başkanı Güven'den il başkanı tarifi!

CHP İzmir İl Başkanı Asuman Ali Güven, gazeteci Sercan Avcı’nın sorularını yanıtladı. Güven, delege seçimlerinin 'z' raporunu çıkardı, kongre sürecinde örgüte mesajlar verdi. Ütopik bir il başkanlığı yaptığını ifade eden Güven, devam etmemesi halinde koltuğu devretmek istediği il başkanının tarifini yaptı.

GERÇEKİZMİR – Yılların CHP’lisi Asuman Ali Güven…

Ara verdiği siyasete Alaattin Yüksel’in ısrarıyla yönetici olarak döndü.

Önce örgütler emanet edildi, ardından İzmir Örgütü’nün başkanı oldu.

Koltukta 14 ayı geride bıraktı.

Kimine ‘pasif’ kaldı dedirtti, kimine ‘başarıyla yapıyor’ dedirtti.

Delege seçimlerinin tamamlanıp, il kongresine doğru giden süreçte gazeteci Sercan Avcı’ya konuştu.

Ütopik bir il başkanlığı yaptığını söyleyen Güven, “Parti bu dönemde yarışmamalı” diyor.

Güçlü bir yapı kurulması gerektiğine dikkat çeken Güven “Ben talibim” mesajı veriyor. Başka biri kuracaksa seve seve destekleyeceğini de ifade ediyor.

Güven, örgüt farklı isimlere yönelirse koltuğu devretmek istediği il başkanının tarifini de yaptı.

Delege seçimleri genel anlamda nasıl geçti?
146 bin üyemiz var. Bunların içinden 8 bin 165 kongre delegesi seçildi. Sayı çok yüksek. Bin 200 mahallede seçim yapıldı. 6 hafta sürdü. Haliyle tartışmalar gerilimler olabiliyor. Olması da doğal. Gördüğüm kadarıyla daha önceki seçimlere nazaran bu seçim çok daha ılıman ortamda geçti. Ağırlıklı olarak Çiğli’de sorunlar yaşandı. Müdahil olduk. İptal edilen seçimleri yaptık. Bir iki Bayraklı’da sıkıntı vardı çözüldü. Karabağlar’da yaşandı birkaç yerde çözdük. Bugün itibariyle itirazlık dosya yok. Tartışmalı dosyaları görüştük bitirdik. Bekleyen ciddi bir itiraz yok.

Kadın ve gençlerin listelerde olması yönünde takipçi olacağını söylemiştiniz. Kotalara uyuldu mu?
Kadın ve gençlere pozitif ayrımcılık yaptık. Kotalara uyulmayan itirazların hepsini kabul ettik. Mahallelerin tamamına yakınında uyulmaya çalışıldı. Kadınlar gençlerde mahallelerde takipçi oldu. Nerden itiraz geldiyse kotayla ilgili hemen doğru kararı verdik. Buca’da 400 delege seçtik yanılmıyorsam 63’ü genç…Önemli bir sayı. İzmir genelinde kadın ve gençler listelerdeki yerini aldı. Yeterli değil ama azımsanmayacak bir sayıda. İlerleyen yıllarda artacak.

Sandığa üyenin katılımı nasıl oldu?
Metropol ilçelerde katılım biraz daha yüksekti. Özellikle rekabetin yaşandığı iddialı yerlerde yüksek oldu. İddialı olmayan yerlerde dış ilçelerde yüzde 40 civarındaydı.

Mahalleniz Bostanlı’da çift listeli rekabette bir listede yer aldınız…İsminizin yazılı olduğu liste kazandı. Neredeyse il başkanı delege seçiminde kaybetti pozisyonda olacaktı.

Delege olmayı istemedim. Beni yazanlara ‘yazmayın’ dedim. Sabah sandık başında benim içinde sürpriz oldu. Centilmenlik gereği karşı tarafında yazması gerekirdi. Uygulamadılar. Tek listede kaldık. Belki de onunda etkisiyle olduğum liste kazandı. Çünkü gün içinde arayanlar oldu. ‘Diğer listeye verecektim ama size vefasızlık yapılmış. Sizin olduğunuz listeye veriyorum’ diyenler oldu. Seçime etkimiz olmuş oldu.

Belediye başkanlarının süreç içindeki tavrından memnun musunuz? Genel Merkez ‘karışmayın’ mesajları veriyordu.
Genel Başkan belediye başkanlarına ‘karışmayın’ mesajı vermişti. Bizde süreç başında benzer uyarıyı yaptık. Önceki yıllara göre belediyelerin müdahale oranı daha azdı. Göze batan birkaç olay yaşandı. Delege seçimleri üzerinden birkaç işçinin belediyedeki görev yerinin değiştirilmesi iddiası çokça tartışıldı.…Bunlar duygusal tepkilerdi. Bence kötü niyetli değildi. Medyaya düştü. Kötü şeyler konuşuldu. Zamanla aşılacak. Menemen’de belediye başkanı seçimlere dahil oldu. Menemen’de güçlü bir örgüt var. Belediye başkanını çok fazla karışmasına aslında ihtiyaç da yok.

Kongrelere 1,5-2 ay gibi bir zaman dilimi var. Bu süreci örgüt nasıl değerlendirmeli. Sürenin uzun olması avantaj mı?, dezavantaj mı?
Bu iş biterken belirli yerlerde var olan gerilimleri bu sürçte tedavi etmemiz gerek. İlçelerin bu noktada özeleştiri yapıp kaybedenleri kucaklaması lazım. Dışa dönük mücadele değil bu. Yerel genel seçimlerde kaybedersin kazanırsın. Parti içinde kazanan kaybeden yok. Parti içi işleyiş bu. Diğer partiler gibi oldu bitti yapmıyoruz. Süreç uzun oluyor demokrasi işliyor. Gerilimler oluşabilir, kırgınlıklar olabilir ama bunun yüzdesinin bu dönem çok fazla olduğunu düşünmüyorum. İlçe yönetimleri gerilim olan yerleri rahatlatması lazım.  Kaybettiğini düşünenleri sürecin içine tekrar alabilirler. Bu zor bir şey değil. Gönülleri alınabilir. Kucaklarsanız kongrenizin büyük bir salonda coşkulu geniş katılımlı yapılma şansınız olur. Uzun süreç hem dezavantaj hem avantaj. Bizim bu süreci iyi götürmemiz gerek. Güçlü iyi yönetimler oluşturabilirler. Önlerinde uzun süreç var. Ciddi araştırma yapmalılar.

Peki potansiyel adaylar. 2 ay parti içi propaganda dönemleri var. Ne mesaj verirsiniz adaylara?
Parti çalışmasına dönmeli bu süreç. Adaysan parti adına yapacaklarını anlat. Bir disiplin içinde bu süreci yaşamalı adaylar. Disiplin bozucu partiyi kamuoyunda tartıştıracak kutuplaşma yaratacak anlayıştan kaçınmalı adaylar. Projeleri anlatmalı adaylar. Birbirlerini karalamamalı.

Üyesi olduğunuz Karşıyaka’da özellikle ‘akraba’ tartışması başladı. Önemli görevlerdeki isimlerle akraba olanların ilçe başkanı olması doğru mu yanlış mı? Karşıyaka’daki tartışmaya ne diyorsunuz?
Genel anlamda dikkat edilmesi gereken bir konu. İstisnalar vardır. Karşıyaka istisnalardan biridir. Arkadaşımız 2 yıldır ilçe başkanlığı yapıyor. Bunu şimdi tartışmak doğru değil. Aday olup kazandığında tartışsan anlarım. Ayıpsız başkanlık yapmış. Çalışmış koşturmuş. 2 yıllık sürecinde öyle tartışmalı bir tavrı da olmadı. Görevini yaptı. Akraba üzerinden tartışma yaratmak doğru değil. Yeniden başkanlığa talip olabilir. Delege değerlendirecek. Genel anlamda her ilçede akrabalık olacaksa olmaz tabi ki. İstisnalar olacaktır.

Genel Merkez’den delege seçimleri sürecinde bir müdahale baskı oldu mu?
Genel Başkan Başkanımız sürecin başında mesajlarını verdi zaten. Genel Başkan Yardımcıları beni aradığında “Ya başkanım genel başkanın talimatı var. Şeffaf seçimler olsun tartışma olmasın” demişlerdir. Başka bir şey dememişlerdir. Kesinlikle taraf tutucu baskı yapıcı bir tutum olmadı. Baskıya ben izin vermem zaten. Spekülasyon dedikodu yapıldı müdahale ediyorlar diye. Böyle bir şey asla olmadı.

İl başkanısınız. İl kongresine doğru gidiyoruz. Aday mısınız? Yol haritanız ne olacak süreçte?
İzmir’de il başkanlığı yapmak zor. Genel Başkan dahil 14 milletvekili ar. Büyükşehir artı 22 belediye başkanı var. İlçe başkanları, PM üyeleri, disiplin kurulu üyeleri. Ve dinamik bir örgüt. Tamamını kucaklama hedefi ütopik bir hedef. Ben biraz ütopik davranıyorum. Ben hep mümkün olduğu kadar herkesle iletişim kanalları açık olsun istedim. Kimseyle kopukluk olmasın gruplaşma olmasın istedim. Herkesle iletişim kurdum. Kapıyı herkese açık tuttum. 30 ilçenin tamamını kucakladım. İl de hepsinin hakkı hukuku var. Ayrımsız herkese elimi uzattım. Adaletli olmaya çalıştım. Hatamız kusurumuz mutlaka vardır ama ben iyi niyetli partinin kurumsal kimliğini korumaya çalıştım. Bu biraz duygusal biraz ütopik idealist bir başkanlık ama yaptım. Kongreler sürecine giriyoruz. İl kongresi Aralık sonunda. Partide bloklaştıran ikiye üçe bölen yarıştıran anlayışı doğru bulmuyorum. Parti bu dönemde yarışmamalı. Bütünleşerek sayısal çoğunluğunu artırarak nitelikli yapılar oluşturmalı. İl başkanı olmak stratejisi değil birlikteliği güçlendiren ortak noktaları güçlendiren bir siyaset anlayışı içinde davranıyorum. Ben birey olarak önemli değilim. Bu güçlü yapı kurulacaksa ki kurmalıyız. Kimle kurabiliyorsak o kişi olsun. Ben de onu desteklemeye hazırım. Benden isterlerse ben üstlenirim ben de yapabilirim. Bu dediğim şeyleri başka biri yapacaksa koltuğu seve seve bırakırım.

Aday olmazsanız nasıl bir il başkanına koltuğu bırakmak istersiniz?
Partililik pozisyonu hiçbir zaman tartışılmamalı. Yaşamında partiye hizmet etmiş zigzagı olmayan biri olmalı. Partisine gönül bağı olmalı. Liyakat nitelik uygun olmalı. İzmir iki bölgeden oluşuyor. Bölge siyatsetçisi olmamalı. Her iki bölgeye hitap etmeli. İlçe politikacısı olmamalı. Sadece bir ilçeye yoğunlaşan biri olmamalı. İzmir siyasetçisi olmalı. Mutlaka örgütte geçmişte aktif görevler almış olmalı…Deneyimli bir siyasetçi olmalı. Birleştirici bütünleştirici bir kişiliği olmalı.

Potansiyel il başkanlarının isimleri geçiyor kamuoyunda. Yönetiminizde de bol il başkan adayı olduğu söyleniyor. Çalışma yapmaları sizi rahatsız eder mi? Ne tavsiye edersiniz?
Benim il yönetimimde pek il başkan adayı yok.  Gönlünden ufak çapta geçiyordur ama gerçek anlamda adaylığa soyunan biri pek yok. Olursa da bana söylesin. Her konuda yardımcı olurum. Kıskanmam önünü tıkamam. Bu konuda adil olacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.  İlçe kongreleri bittikten sonra il başkan adayı adayları belirlenmeli. Ben adayım diye ilçe kongrelerine gidip siyaset yapılırsa sağlıklı sonuçlar elde edilemez. Yukarıda dediğim şeyleri yapacak il başkanının kongre kongre gezmesine gerek yok zaten. Genel Başkanın da mutlaka İzmirle ilgili düşüncesi telkini olabilir. Olmayabilir de. Kendi takdiri ama Genel Başkana sorulmalı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir