Mehmet İŞLER /GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hafta sonu gerçekleşecek kurultaya kilitlendi. Önceki dönemlerde Parti Meclisi’nde (PM) görev yürütmüş olan Özkan Yıldız kurultay sonrasındaki süreçte yapılması gerekenlerle ilgili açıklamalar yaptı.
‘Adalet Kurultayı’ parolasıyla hazırlanılan seçim öncesinde konuşan Yıldız, ülkenin içinde bulunduğu duruma ve pandemi sürecinin etkilerine dair de önemli tespitlerde bulundu. Sosyal demokrasi vurgusu yapan Yıldız, CHP’nin öncülük ettiği ittifaklar dönemine ayrı parantez açarak yeni bir toplumsal sözleşmenin gerekliliğinin altını çizdi.
İktidar kanadının içinde bulunduğu ortamı çözülme olarak nitelendiren Yıldız barolar üzerinden yürütülen sistem değişikliğini de yorumladı.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİMİZ ‘CHP GELDİĞİNDE SİZİN YARDIMLARINIZ KALKACAK’ ALGISINI ORTADAN KALDIRDI!
Dünyada pandemiden önce otoriter rejimlerin güçlendiğini vurgulayan Yıldız, “Demokraside büyük gerilemeler söz konusu. Hukuk, demokrasi, çoğulcu yaşamda müthiş bir gerileme sürecine tanık olduk. Daha sonra pandemiyle birlikte yeni bir sürece gidiş var. Bir hastalık olmanın ötesinde bu durumun topluma, siyasete, kültüre yansımaları olacak. Sosyal demokrat parti olan CHP’nin altı oktan biri olan devletçiliği sosyal devlet anlayışını yeniden düşünmesi lazım… Özellikle alt sosyoekonomik tabakaların refahını arttırma noktasında bir çağrıda bulunulmakta partide. Sosyal yardım ekonomisinde özellikle CHP’li büyükşehir belediyelerini yaptıklarına hükümet direnç gösterdi. Bu durum bir yargıyı ortadan kaldırdı. ‘CHP geldiğinde sizin yardımlarınız kalkacak’ denildiğinde bu direnç noktası olmuştu. Bu sosyal yardımların sadece iktidar cephesinden gelecek algısı ortadan kalktı. Sosyal devlet ilkesinden kast ettiğimiz şey, zengin ve yoksul sınıfının arasındaki farkın ortadan kalkması için devletin oraya girmesidir. Neoliberal politika pandemiyle birlikte sosyal demokrat anlayış yeniden canlılık kazandı. Bu da toplumun her kesimi tarafından fark edilmeye başladı” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ DUVARA TOSLADI
Yıldız sözlerini sürdürdü ve “Yeni dönemin kurultay teması da bu anlayış etrafında şekilleniyor. Siyasette de otoriterleşme, parlamenter sistemin askıya alınmasıyla ortaya çıkan süreç hem iktidar cephesinde yeni partilerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi hem de iktidar bloğunda yeni açmazların ortaya çıkmasına sebep oldu. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yok olan yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve özellikle kuvvetler ayrılığı ilkelerinin ne kadar önemli değerler olduğu tüm toplum kesimlerinde gözlendi. Bu sistemin tıkandığı görülüyor. Savundukları ‘Türkiye çağ atlayacak’ iddialarının temelsiz ve boş olduğu görüldü. Karşılık bulamadı. Türkiye’ye özgürlükler, toplumsal barış getirecekti, ekonomi canlanacaktı ama tüm bu öngörüler gelinen noktada duvara toslamış durumda. İktidar cephesinden baktığımız zaman bu kez enkazı daha milliyetçi reflekslerle ‘nasıl aşabiliriz?’ diyorlar. Özellikle kendi tabanının nasıl kontrol edebiliriz çabaları ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.
CHP’NİN YENİ BİR TÜRKİYE TOPLU SÖZLEŞMESİNE DOĞRU GİDEN BİR SÜRECİ VAR
“CHP kurultayı bu ortamda çok daha kıymetli hale geliyor” diyen Yıldız ayrıca, “Burada ortaya çıkarılacak manifesto partiler üstü ve ülkenin bekası için gerekli olan parlamenter sistem, barış ortamının yeniden sağlanabilmesi, anayasanın ortaya çıkması, ittifak sisteminin daha da güçlenmesi noktasında önemlidir. CHP’nin kadrolarını ve tüzüğünü yenilemesi süreci varsa da asıl burada önemli olan öteden beri taşıyıcı olan CHP’nin ittifak zemininde bir araya gelen kesimlerle bir yeni Türkiye sözleşmesi, mutabakatı ve yeni bir Türkiye toplu sözleşmesine doğru giden bir süreci var. Bunu toplum görüyor. AKP’nin içinde Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan ile başlayan çözülme ve partileşme süreci, 15 Temmuz darbe meselesi noktasında görüşmeler, analizler son olarak Mehmet Metiner ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun televizyonda tartışmalarına baktığımız zaman kotasını dolduran bir iktidar görüyoruz. CHP’nin öteden beri kaçan demokrasi treni için yapılan çağrıların bu kesimler tarafından da dillendirilmesi önemli. Türkiye’de yeni bir dönemecin taşları döşenmiş oluyor. Liyakate dayalı bir yapılanmaya geçilmesi, cemaatlere dayalı yapıların hala devam edilmesinin de sonuna geldiğini göreceğiz. Türkiye’de eğitim, üniversite sisteminde ciddi sorunları var, ekonomide krizler var. Bu kurultayda verilecek mesajlardan toplum büyük kazanım sağlayacak. Türkiye’de CHP’nin öncülüğünde Millet İttifakı nereye doğru evirileceği konuşulacak. Bu iktidar kendi güdümünde olan sivil toplum ve meslek odaları tasarımında bulunuyor. Barolar birliği üzerinden çoklu baro sistemi anlayışı da özle duydukları sistem o. İslamcı bir meslek odası istiyorlar. Hegemonyasını yaratacağı kendine bağlı gözlerini kapatıp vazifesini yapacak bir baro inşa etmek istiyorlar” açıklamasını yaptı.
Sayfa başına git