Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye Kahramanmaraş’ta peş peşe yaşanan büyük depremlerle sarsılırken geçen iki haftanın ardından yara sarma çalışmaları da sürüyor.
Deprem bölgesi illerde yaklaşık 2 milyon kayıtlı işçi bulunurken; depremden etkilenen, yaralanan, yakınlarını veya evini kaybeden binlerce işçi de geçici süre ile de olsa başka illere göç etti.
Organize sanayi bölgelerinin yoğunlukta olduğu kentlerden diğer illere yaşanan göç ülkenin üretim kapasitesini etkilerken büyük demografik değişim işsizlik sorununu da ortaya çıkardı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) depremin yol açtığı yıkım karşısında sosyal politika önlemlerini açıklarken 20 maddeden oluşan bir liste de yayımlandı.
Acil önlemler listesinde; depremzedelere kamu desteği sağlanması, elektrik, su, doğalgaz ve iletişim borçlarının silinmesi; vergi borçları ile kredi kartı borçlarının silinmesi, yeterli kira ve ev eşyası desteği sağlanması, depremden zarar görmüş işçiler için derhal işten çıkarma yasağı getirilmesi, işsizlik ödeneklerinden yararlandırılmaları, kısa çalışma ödeneği verilmesi, işten ayrılmak isteyenlere kıdem tazminatı verilmesi gerekliliği gibi birçok konuya parmak basıldı.
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise DİSK’in yayınladığı acil liste ışığında İzmir kamuoyuna önemli bir çağrıda bulundu.
Depremlerin ardından başka illere yoğun bir göç yaşandığını belirten Sarı İzmir’de özel sektör, kamu kurumları ve belediyelerin ortak bir program dahilinde göç eden afetzede işçilerin sorunlarına çare olması gerektiğinin altını çizdi.
"İNSANLAR ACILARINI YAŞARKEN GELİN ÇALIŞIN DİYORLAR!"
Sarı sözlerine iktidarı ve özel sektörü eleştirerek başlarken yaraları sarmak için dayanışma çağrısında bulundu.
Sarı, "DİSK acil olarak hayata geçirilmesi gereken sosyal politika önlemlerini açıkladık. İşçi çıkarma yasağının konulması gerektiğini, bölgenin doğal afet bölgesi ilan edilmesi gerekliliği, güvenli konutlar oluşturulana kadar depremzedelerin barınma sağlanması gerektiğini açıkladık. Altını çizmek gerekir ki özel sektörde izin de yok. İnsanlar acılarını yaşayıp yaralarını sarmaya çalışırken buyurun gelin, çalışın diyorlar! Yeni bir toplumsal düzeni oluşturabilecek bilim, zeka ve emeğe sahip olmayanlar bu ülkeyi yönetiyor. Doğal olarak biz onların göremediklerini iktidarların aslında fark edip uygulamadıklarını kamuoyu ile paylaşmaktan onur duyuyoruz. Tam bu dönemde üniversitelerde uzaktan eğitime geçilmesi, yurtların boşaltılması ve Diyanet’in yayınlamış olduğu evlatlık edinme ile ilgili olan fetvası gibi saçma sapan işlerle değil gerçekten depremde zarar gören acılı ailelerin yaralarını sarmak için bir dayanışma ağının içerisinde olmamız gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.
"TEK ADAM YETKİSİNİ KULLANSIN!"
Sarı konuşmasının devamında işçi hakları ile ilgili vurguda bulunurken iktidara sosyal politika önlemlerinin hayata geçirilmesi yönünde çağrı yaptı.
Sarı, "Deprem bölgesinden göç furyası başladı. Bu furya ile birlikte daha dün göçmen işçilerin üzerinden yapılan tartışma bugün depremden etkilenen, yakınlarını kaybeden insanlar üzerinden yapılıyor. Sanki bu depremin bütün sorumluluğu işçiler ve emekçilerin üzerine yıkılıyor. Biz iktidarın ne için önlemleri almadığını biliyoruz. Konfederasyonumuzun açıkladığı maddeler hayata geçirilebilir. Tek adam her türlü yetkisini kullanarak kendileri ile ilgili bir vergi affını halledebiliyor, bir yerin orman vasfından çıkmasını halledebiliyor. Bu politikalar için de yetkisini kullanabilir. Depremzede aileleri için de bu kararnameler çıkartılarak birincisi işten atma yasaklarını, ikincisi bu insanların yeni bir işe kamu kurumlarında başlaması için ticaret odaları ile işveren sendikaları ile görüşerek o bölgeden diğer bölgelere göç eden işçilerin mutlaka ve mutlaka 6 ay içerisinde hem özel sektörde hem kamuda istihdam ederek depremzedelerin yaralarını sarma konusunda adım atılabilir ve bu yapılmak zorundadır. İktidar depreme müdahalede sınıfta kaldığını kanıtlamıştır fakat depremden sonra başka illere göç eden insanların istihdamı konusunda bir çalışma yaparak bu ülkenin özel sektörüne kamu kuruluşlarına yerleştirerek bu yoksulluğu ortadan kaldırabilir diye düşünüyoruz" diye konuştu.
İŞ DÜNYASI, KAMU VE BELEDİYELERE AFETZEDE İŞÇİ ÇAĞRISI!
Sarı deprem bölgesinden binlerce işçinin başka illere göç ederek iş bulma sorunu yaşamasından sonra İzmir iş dünyasına, kamu kurumlarına ve belediyelere önemli bir çağrıda bulundu.
Sarı, "Belediyelerin İller Bankası’ndan aldığı pay hep daraltıldı. Bugün önce iktidar CHP’li belediyeler demiyorum sadece bu yükün kaldırılabilmesi için tüm belediyelerin İller Bankası’ndan gelen payını yükseltmesi gerekir. Bunu yapmadığı sürece belediyeler işçi de alsa maaşlarını da ödeyemez duruma gelir. Yerel yönetimler güçlendirilirse bu işsizliğe bir çözüm olabilir elbette. Aynı zamanda iktidar özel sektör temsilciler ile bir toplantı yaparak her fabrikaya 40’ar, 50’şer kişi aldırabilir. İzmir’deki tüm iş dünyasına bu çağrıyı biz de yapabiliriz hem de kamu kurumlarına. İktidar, valiliği ile yerel yönetimler ve sendikalar ile bir araya gelerek eşgüdüm içinde çalışan bir yapı oluşturmalı. Bir yere ağırlık verilmemeli. Belediyelerin siz İller Bankası payını kestiğiniz sürece kendi işçilerinin maaşlarını ödeyemediği sürece bir ek yük belediyeleri çok sıkıntıya sokar. Buradan ilk çağrımız. Hükümet İller Bankası kesintisiz artırmalı ve belediyelere katkı sunmalı. Bütün dayanışma da belediyeler üzerinden kuruluyor. Bütün iş dünyası, belediyeler, kamu kurum ve kuruluşları ne varsa tespit yapılarak bu uygulama hayata geçmeli. Bunun geçici süre ile hayata geçmesi gerektiğini düşünüyorum yalnız. Bu sefer Hatay’ı, Kahramanmaraş’ı, Adıyaman’ı boşaltırsınız. Burada bir kıstas olmalı. Örneğin 2 yıl insanların göç ettiği yerlerde çalışmasını sağlamak daha sonra kendi illerinde doğdukları yerde yaşamlarını idame ettirebilmek için bir program yürütmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git