İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu.
İYİ Parti lideri Dervişoğlu, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Öcalan çağrısına sosyal medya hesabından sert tepki göstermiş ve "Yarını bekleyin" demişti.
Dervişoğlu'nun konuşması öncesinde milletvekillerinin oturduğu sıralara şehit fotoğrafları ve Türk bayrakları konulması dikkat çekti.
Dervişoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün huzurunuza; vatandaşımızın yakıcı sorunlarını konuşmak ve çözümler önermek için çıkmamız gerekiyordu. Ama görülüyor ve anlaşılıyor ki bugün buna fırsat bulamayacağız.
Ne yazık ki uzun zaman önce öngörerek uyardığım, daha geçtiğimiz hafta buradan ihtar ettiğim 'en kötü senaryo' uygulamaya geçmiş AK Parti- MHP-CHP-DEM partilerinin lider ve yönetici kadroları eliyle gayrı-milli mutabakat cephesi ilan edilmiştir. Normalleşme çağrılarıyla başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu niteliklerini ahlaksızca sorgulama cüretiyle devam eden süreç, dün itibariyle yanına İmralı ve Kandil katillerini de alarak, büyük Türk milletinin varlığına açıkça savaş ilan etmiştir.
Cumhuriyetimizin 101. yılına bir haftamız var. Bizimse kaybedecek bir dakikamız bile yok. Çünkü ihanet çemberi artık alabildiğine genişlemiş, ve hayat sahamızı öylesine daraltmıştır ki, son bir organize darbe ile tamamen nefessiz bırakılabileceğimiz bir sürecin içerisine girmiş bulunuyoruz.
Bizler tarihe karşı sorumluluğu olan insanlarız. Kişisel ikbal kaygıları ve siyasi hesaplar üzerinden konuşamayız. Üç beş oy veya anayasa değişikliği için gerekli nisabı tamamlamak, Tayyip Erdoğan’ı bir kere daha cumhurbaşkanlığına aday yapmak uğruna, inandığımız değerlerden vazgeçip,
İhanete el uzatmak düşüklüğüne katlanamayız.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneten iktidar, tüm makam ve sorumlularıyla birlikte halkın can, mal, ırz ve namus güvenliğini korumak görevini çoktan bırakmıştır. 'Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini
Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, yüceltmek' diyerek, namusu ve şerefi üzerine yemin ederek görev ifa etmek zorunda olan saraydaki zat, bebek katillerinin itibarını, bebeklerin hayatına ve annelerin gözyaşlarına, hasta ve muhtaç vatandaşların acılarını, ailesinin parasına ve gücüne; Türk milletinin şeref ve haysiyetini ise, milyonlarca ipsiz sapsız vatansıza tercih ettiğini, dahası bu bilinçli planı sonuna kadar sürdüreceğini Tüm söz ve eylemleriyle göstermektedir.
Adına iktidar demenin bile artık gereksiz olduğu bu yapı, tamamen meşruiyetini yitirmiş haldedir.
Evet, bu iktidar, gayrımeşrudur. İktidardakiler, gayrımeşrudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'ndan ve kanunlarından aldıkları yetkiyle görevini yerine getiren tüm kamu görevlilerine sesleniyorum: Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat ve onun keyfiyetiyle atadığı amirleriniz ve üstleriniz, siyasi ortak ve işbirlikçileri ile birlikte, devletimizin kurucu değer ve ilkelerine ve Türk milletine karşı olan sorumluluklarını yerine getirmemektedirler. Kanunsuz emir ilkesi gereğince Bugünden itibaren bu plan doğrultusunda verdikleri emir ve talimatlar da gayrımeşrudur."
BAHÇELİ'YE İP ATTI
Dervişoğlu konuşmasının sonunda, Bahçeli'nin yıllar önce seçim meydanında ip atarak Öcalan'ın idam edilmesi çağrısını attığı iple hatırlattı.
Dervişoğlu, "Bu milattır. Madem ki milattır o zaman onun da bir hatırası olsun. Türk milletinin anılarını yok ettiniz, bu büyük milletin geleceğine kast ettiniz. Al şimdi bu ipi başının ucuna as." ifadelerini kullandı.