GERÇEKİZMİR - Ödemiş Belediyesi’nin Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Başkanı Mehmet Eriş, Gerçekizmir’e açıklamalarda bulundu.
Gazeteciler Sercan Avcı ile Mehmet İşler’in sorularını yanıtlayan başkan Eriş, dobra cevaplar verdi.
Kurumun mali yapısından, ilçede yürütülen çalışmalardan ve ortaya koyduğu hizmet anlayışından bilgiler veren Başkan Eriş siyasi gelişmelere de değindi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile arasındaki uyuma vurgu yapan Eriş, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bölgedeki konaklamalı ilçe turları için, “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 3 gece Ödemiş’te kaldı. Hayal! Örneği yok! Gerçek oldu” ifadelerini kullandı.
İNCE’NİN PARTİDE KALMASINI İSTERDİM
CHP’den ayrılan, Memleket Hareketi’nin partileştirerek siyasi hayatına devam edeceğini açıklayan Muharrem İnce’yle yıllardır var olan dostluğuna dair gelen soruyu yanıtlayan Eriş “Bu noktaya gelmesi beni üzüyor”, “Partimde kalmasını isterdim” cümleleriyle değerlendirmelerde bulundu.
Eriş ayrıca, İnce’nin partisine geçme durumunun olup olmayacağıyla ilgili net bir çıkışa imza attı ve “Tabii ki aynı partide olmak isterdim ama bu olmak istediğim parti CHP! Kendisine dostluğum ölünceye kadar baki. Ama böyle bir şeyde yanında olma durumum, düşüncem yok. Sevgi başka bir şey…” dedi.
LİSTEDE OLSAM 8. SIRADAKİ ARKADAŞIMIZDA SEÇİLİRDİ
Eriş, 2011 seçimlerinde dönemin İl Başkanı Tacettin Bayır’ın Genel Merkez’e sunduğu vekil aday listesinde 6. Sırada olduğunu ancak daha sonra çıkarıldığını iddia etti, “6’ncı sıradaydım. Sonra çıkarıldım. Kimler sildirdi biliyorum. Ben listede olsam 10 bin oy fazla alırdık. 8. sıradaki arkadaşımız da seçilirdi” dedi.
103 MİLYON BORÇLA ALDIK, 53 MİLYON ÖDEDİK!
Gerçekizmir: İlk kez 99’da belediye başkanı seçildiniz. Bir dönem yaptıktan sonra 3 dönem ara var ve 2019’da yeniden belediye başkanlığı… 20 yıllık bir zaman dilimi… Yerel yöneticilik nereye gidiyor? Eskiden mi daha zordu, şimdi mi daha zor? O dönemle bu dönem arası yerel yöneticilikte keskin fark/farklar ne?
Mehmet Eriş: Büyükşehir yasasıyla birlikte bizim gibi ilçe olanlarda kaynak azalması var ama çalışma alanı çoğalması var. Yüzde 3 bölgeye bakıyorduk. Kent merkezi. Şimdi yüzde yüz toplasan bin 82 kilometre. Kaynak azalması söz konusu, zorluk bu! Ülke ekonomisinden farklı değiliz. Ülkede ticari hayat güzelse, gelirler güzelse, onun vergisi var döngüsü de var. Onlardan bize de tüm belediyelere pay düşer. O payda düşüş var. İhtiyaçlar da bir yandan artmış. Bir de pandemi var. Büyükşehir yasasından sonra bizim gibi belediyelerin durumu hoş değil. Bugün geçmişe göre ekonomiyi daha çok konuşuyoruz, konuşmak zorundayız.
Gerçekizmir: Nasıl bir belediye devraldınız? 2 yılda belediye ekonomisi ne duruma geldi
Mehmet Eriş: Geldiğimizden beri 53 milyon TL ödemişiz. 103 milyon yapılandırılmış ve bekleyen borç vardı. Onunla birlikte işçi arkadaşlarımızın geçmiş sözleşmelerden kaynaklı haklı bir hak edişleri vardı. Faiz oranı yüzde 48’likti yıllık. Hemen meclisimizden oy birliğiyle kredi kararı aldık. Öyle güzel bir meclisimiz var bence. Hemen onu kotarmaya çalıştık. Esnaf alacağımız vardı, doğaldır. Gelire göre borçlanma olayı önemlidir. Evet, borçlanılabilir. 2 yıl sonra yapmaktansa ihtiyaç bugündür, bu bir kreştir, borçlanmayla yapılacaktır, borçlanılır. Öyle borçlanırsın ki gelir getiren yer içindir. Krediyi gelirle kapatırsınız. Bir de tamamen harcama kalemlerinizde olan kaynaklarınızı oraya harcarsınız. Biz bugün onu yaşıyoruz.
Gerçekizmir: Pandemi belediye kasasını ne kadar etkiledi?
Mehmet Eriş: 1 yılda Ödemiş Belediyesi’nin kaybı 25 milyon TL! Bu para kasada olsaydı projelerimizi daha iyi yapardık. Böyle gitmesi çok zor! Şu an biz düzgün olarak SGK ve vergilerimizi ödemiyoruz. Kesiliyor. Kesinti benden önceki dönemde yüzde 21’miş. Yüzde 33 oldu. Şimdi Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle kesintiler yüzde 50 yapılabilecek. İhtiyaçlar arttı. Hizmetlerin gerçekleşmesi gerekiyor. Onun için de bizim gibi belediyelerin gelirlerinin arttırılması gerekiyor.
Gerçekizmir: Bütçe ne kadardı?
Mehmet Eriş: 110 milyon civarı. Gerçekleşmesi de Türkiye ortalamasının üstündeydi. Yüzde 87 civarında gerçekleşmiş, bu bir rekor! Hayali bir bütçe değil. Kayıpları da ekliyorsun, yüzde 99 gerçekleşmiş. Süper! Hayali harcamamışız, çok fazla borçlanmamışız. 103 milyon borçla aldım, 130 milyonda. Biriken borçlar vardı. Bir daha yapılandırma yaptım. Devlete 11 milyon daha faiz borcu olarak borçlandık. Benim devlette 32 milyona yakın alacağım var. Ben bir sanayici, esnaf ya da iş yapan biri olsam bunu geri alabilirdim. Arabanın yakıtı, aldığın malzemeleri karşılaştırırdım, eksiğim de alacağım da olabilirdi. Bana sen son kullanıcısın diyor. Harcamalarım arttı, pandemi yaşandı, ihtiyaçlar değişti. Harcama kalemlerinde kıstık, gelir kalemlerinden de vazgeçtim. Fedakarlık yapmamız da gayet doğaldır, sıkıntı yok. Ama benim sıkıntılarım bölünmedi. Devlet aynı vergileri aldı. Günlük akaryakıt giderimiz 10 bin lira. Orada düşmedi. KDV 18 değil de 5’e düşseydi! Hizmeti yapmak zorundayız. Devlet de vergide fedakarlık yapabilirdi. Yaptı mı? Yapmadı! Süreci yerel yönetimler götürdü. Ben veya diğer belediye başkanlarımızın hakkını vermek gerekiyor. Maskeyi bizler dağıttık. Yüzde 98 değil yüzde 100! Bütçe açığı 2018’de 30 milyondu, biz 2019’da bunu 18 milyona düşürdük, 2020’de de 10 milyona düşürdük. Demek ki ekonomiyi uygulayabiliyoruz. Yoklukla savaşınca her şeyi doğru kullanmak gerekiyor. Bir de bu kayba rağmen açığı azaltmışız. 30 milyondan 10 milyona düşürmüşüz. Artan parayı alıp bir yere götürmedik, saklamadık. Belediyenin kasasında duruyor.
AYAĞIM FRENDE GİTTİM HEP
Gerçekizmir: Yanlış giden bir ekonomi modeli vardı belediyede ve siz onu mu düzeltiniz?
Mehmet Eriş: Boşa harcama yapmadık. Ayağım frende gittim hep. Yokuş aşağı gittiğimiz için vites küçülttük. Geliri arttıramayabilirim. Kira, emlak gelirimiz var, devlet kaç yıldır arttırmıyor, nasıl arttıracaksın? Giderlerimizi belirliyor ama gelirlerimizin arttırılmasında devleti o kadar yanımızda görmüyoruz. Her belediye için geçerli. Gelirimiz artmalı. Gelir kalemi en kolay toplanan vergiden artar. İzmir toplanan vergide 1’inci sırada, dağıtımda 73’üncü sırada… 1 olmayalım, eksik olan, ekonomik olarak daha zayıf yerlerimiz var. Oraları da korumamız lazım.
PANDEMİDE İYİ SINAV VERDİK
Gerçekizmir: Pandemi Ödemiş’te nasıl geçiyor, son durum nedir?
Mehmet Eriş: Bize göre alt seviyedeyiz ama il bazında risk fazla. Kaymakam beyin yönetiminde uyumlu, güzel çalışma yapıyoruz. Toplamda 150 üzerinde ölüm oldu. Mayıs, Haziran aylarında biz sıfırdık. Ödemiş bu sınavı çok iyi şekilde verdi. Sağlık çalışanlarımızın hakkını vermek lazım...
Gerçekizmir: İlçenizde siyaset üstü görülme durumunuz var, meclisteki uyum ne ölçüde? Ayrıca bölgedeki en tecrübeli başkanlardansınız. Bir ağabey rolünüz var mı bölge için? Diğer başkanlar sizi arayıp, fikir danışır mı?
Mehmet Eriş: Mecliste uyumumuz güzel. Zaman zaman görüşürüz. Her şeyi biliyor değiliz. Bilgi paylaşımını, dertleşmeyi çok iyi yapıyoruz. Ben aslen Kirazlıyım. Sık sık giderim. Arar sorarlarsa sahip çıkmaya çalışırım. Çözüm noktasında arıyorlar, arayanların da hangi takımı tuttuğuna, hangi siyasi partiye yakınlığına bakmıyorum, hiçbir zaman da bakmadım. Meclisteki uyum da bundan kaynaklanıyor. İlçe olarak birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Onun getirdiği samimiyet de var. Meclise doğru şeyler sunuyoruz. Eleştiri olabilir. Çok güzel çözüm üreten sohbetimiz oluyor. Keşke her mecliste bu olabilse...
İKTİDAR PARTİSİNDEN VE MHP’DEN OY ALDIM
Gerçekizmir: Ödemiş’te iki dönem arka arkaya birinci gelen parti ve görev yapan belediye başkanı yok. 99’dan sonra CHP ve AK Parti sırasıyla kazanmış. Neden üst üste seçim kazanılamıyor?
Mehmet Eriş: Ödemiş insanı demek ki koşullara, konjonktüre göre değişimi sağlayabiliyor. Ben geçmişte kaybettiğimde oyumu arttırarak iktidar partisinden bir isme kaybettim. 2019’da da iktidar partisinden bir isimden görevi aldım. Küçümsenmeyecek bir oy aldım. Yüzde 53 oldu. 1 oy da olsa değerlidir. Biz ona dikkat ettik.Seçimde iktidar partisinden de MHP'lilerden de oy aldım. Halkın içinde yaşıyoruz, uçuk kaçık projeler anlatmadık. ‘Söz veriyor musunuz?’ dediklerinde, ‘Hayır söz vermiyoruz, vaat ediyoruz, gönlümüz o’ dedik. Söz verirseniz sonra size bağlayıcı olur, karşınıza çıkar. Çünkü yapmanın sözünü verdiğiniz şey sizin elinizde değil…
BÜYÜKŞEHİR’E EMPATİYLE BAKMAMIZ GEREKİYOR
Gerçekizmir: Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile diyaloğunuz nsıl?
Mehmet Eriş: Tunç Başkan’ın çok insancıl, hümanist, herkesi dinleyen, kırmayan, nahif yapısı olsa da proje insanı olduğunu düşünüyorum. Ekibinde bulunan arkadaşlarla da çok uyumluyuz. Bu mutluluk verici bir şey… Doğru şeyler götürüyorsak değerlendirmede faydalı oluyorlar. Bize önerileri oluyor. Saçma sapan bir şeyle gitmedik. Konuştuklarımızı istiyoruz. Tarımın yaşatılması, geliştirilmesi, ata tohumu, yolunun yapılması, suyunun gönderilmesi konularında konuşuyoruz. Tunç Başkan zaten benden daha fazla düşünüyor, biliyor. Başkanı da anlamak gerekiyor. Benim 99 kardeşim var diyorum, mahalle muhtarlarım için. Onları da meclis üyesi olarak görüyorum. Büyükşehir’e bakınca biraz empati yapmamız gerekiyor. Tunç Başkan hepimiz adına, İzmir adına bir şans. En zor krizleri yönetti, akla gelmemiş kararlar alındı. Deprem yaşandı, kimse mağdur edilmedi. Yalova’dan da biliyorum, insanlar zorla deprem konutlarından çıkarıldı. Onu da yaşadık. 1999 sürecini de biliyoruz. Çözümcü mantığının olması, yerinde incelemesi ve görmesi, doğru bilgiler ulaştığı için doğru kararlar alıyor olması önemli. İyi bir gözlemci ve konuları öngörerek anında çabuk karar vermesi için tecrübesi var.
SOYER BİR HAYALİ GERÇEKLEŞTİRDİ!
Gerçekizmir: Soyer bölgeye çıkarma yaptı. 3 gün Ödemiş’te kaldı. Yararlı oldu mu, sonuç verdi mi bu mesai?
Mehmet Eriş: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı 3 gece Ödemiş’te kaldı. Hayal! Örneği yok! Gerçek oldu. Gündüz alanda dolaştık, akşam beraberdik. O an başkanımızla konuşma şansımız var. Bu çok büyük bir zenginlik, bizi de rahatlatıyor. Halka vaat değil, bunu yapabilirim diyebiliyoruz. Başkanla sokakta yan yana yürümek, düşünce beraberliği çok güzel. Tabii onun getirdiği zorluklar da var. Her beklenti için de çıta yükseliyor. O da doğal bir şey. Biz de başkanımızı zor durumda bırakacak istekler içinde olmuyoruz, olmamalıyız.
2011’DE 6’NCI SIRADAYDIM, KİMLER SİLDİRDİ BİLİYORUM!
Gerçekizmir: Bölgeden uzun yıllardır milletvekili çıkmıyor, sizce neden? Sizin geçmişte milletvekili aday adaylığınız vardı. TBMM’de olsaydınız bölgeniz için neyin mücadelesini verirdiniz?
Mehmet Eriş: Şu an var olan milletvekili arkadaşlarıma haksızlık yapmak istemem. Ama ben bölgeden vekil olsam ya da başka biri olsa, hafta sonu bölgesine gelir. Bu bir kolaylıktır. İnsanları dinleme şansınız artar. Milletvekillerimiz bölgenin sorunlarına ilgisiz anlamında söylemiyorum. Ama bu bölgeden birinin olması çok daha fazla ilgiyi getirir. Cenazeye, düğüne gelirsiniz, esnafa ‘merhaba’ dersiniz, tarlaya, bahçeye de gidersiniz. Geldiğinizde 2-3 köye uğrarsınız, muhtarlar sizi bulur. Neden bölgeden vekil yok? Ön seçim olmadığı için! 2011’de aday olmuştum, bölgede de aday olan başka kimse yoktu. Tacettin Bayır il başkanıydı. Onun genel başkana sunduğu listesinde 6’ncı sıradaydım. Sonra listede yoktum. Kim, kimler sildirdi biliyorum! Beni sildirsin de yerime daha iyisi yazıldıysa başımla beraber. Hatta bana sorsalar ‘çok daha isabetli bir durum olur, daha yararlı, biz de kendisine yardımcı oluruz’ diyebilirdik. Ama öyle olmadı. Orada hesaplar başka oldu. O hesapların getirisi olmadı. O gün listede olsaydım, çok da iddialı söylüyorum; 10 bin oy fazla getirirdim. Yaklaşık 2 bin oy kadar farkla 8’inci sıradaki Levent Eyipişiren seçilemedi.
Gerçekizmir: Sizin yerinize listeye Levent Bey mi yazılmıştı?
Mehmet Eriş: Hayır, başkası yazıldı. Hem de bölgeden olmayan birisi yazıldı! İsme girmeyeyim.
BÖLGEYİ TEMSİL EDECEK BİRİ ÇIKARSA ARKASINDA DURURUM
Gerçekizmir: Belediye başkanısınız şuan. Önümüzdeki dönem bölgeden bir milletvekili çıkması adına mücadele verecek misiniz?
Mehmet Eriş: Bölgemden biri, ama gerçekten bölgeyi temsil edebilecek, halkla diyalog halinde olan bir arkadaşımız çıkarsa sonuna kadar arkasında dururum. Bana, ‘olur musun?’ diyorlar. Asla düşünmüyorum. Ekrem Başkan ile Mansur Başkan’ın da cumhurbaşkanlığı için isimleri konuşuluyor ya, değerli ve güzel insanlar ama bulundukları yerde çok değerli hizmetler veriyorlar. Bence o kulvarda başka birinin şimdiden hazırlanması gerekir. Onların iyi gittiği yer yerel yönetim. Kriz yönetmede, engelleri aşmada başarılılar, dokunuyorlar.
Gerçekizmir: İleride vekillik düşünceniz var mı?
Mehmet Eriş: Yerel yönetimde devam etmek istiyorum.
Gerçekizmir: Kaç dönem niyetiniz var?
Mehmet Eriş: Belediye başkanı düşündüklerini ancak 2 dönemde yapabilir. Çünkü başladığınızda diğer döneme kalıyor. Planlayan arkadaşın devam etmesi verimlilik, projelerin gerçekleşmesi açısından daha yararlı olur.
PROJENİN DOĞRULUĞUNA VE VERİMLİLİĞİNE İNANIYORUM
Gerçekizmir: Kimse katı atık tesisi istemezken siz ilçenizde böyle bir tesise ‘hayır’ demediniz. Projedeki son durum nedir?
Mehmet Eriş: Deneme üretimi gayet güzel bir şekilde gidiyor. Büyükşehir, işletmeci firma ve biz orada ortağız. Gerçekçi olmak gerekir. Yapılan projenin doğruluğuna, verimliliğine inanıyorum. Bununla beraber sıfır atığa yönelik en son sistem olduğunu biliyorum. Getirisinin tarım açısından bakıldığında organik gübre olarak önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgeme gelmesi gerekiyor. 66 bin konutu aydınlatacak elektrik enerjisi üretilecek. Temmuz ayına kadar denemeler olacak. Benim toprağımı kirleten çöpler, atıklar, kirlilikler de adeta rehabilite ediliyor. Oradan çıkan su bile içme suyu kalitesinde arıtmamız gelecek. Oradan tarıma kullanma suyu olarak vereceğiz. Daha önceki dönem vahşi depolama vardı. Kiraz’da vardı, Beydağ’da vardı. Bağırıyorlar, niye bağırıyorsunuz ki! Siz olsaydınız başka mı yapacaktınız? Başka mı yapıyorsunuz? Türkiye’nin yüzde 95 arıtması İzmir’de! Bununla niye övünmüyoruz? Haklarını yemeyelim, Tunç Başkan, Aziz Başkan başka yatırım varken, Ödemiş’te 6 arıtma sistemini düşünüyor. Bunu yapmaz Tunç Başkan, ben de gider başka bir şey isterim. Biraz yağış olduğunda hastanemizin acil servisini su basıyor. Bu bir sorun, çözeceğiz.
Gerçekizmir: 2021 yılında Ödemiş’i bekleyen açılış, temel atma ya da başlayacak projeler var mı?
Mehmet Eriş: Nisan ayı sonunda olabilir, Halkın Bakkalı açılacak. Eğitim kompleksi var. Büyükşehir ile de gerçekleşeceğini umduğumuz hükümet meydanında bir otopark var. Eylül, Ekim aylarında olacağını düşünüyoruz. Bozdağ’da İnönü Caddesi’ni Büyükşehir ile birlikte planlayacağız. Gastronomi ve konaklama tesisi düşünüyoruz. Orayı 12 ay çalıştırmak istiyoruz. Gelen insanların keyif alacağı bir Bozdağ vaat ediyoruz. Kazılarımız devam ediyor. Turizm ve tarım bütün şekilde gidererek önümüzdeki yıl çok daha verimli hizmet verme ve alma dönemine gireceğiz. Gölcük’te de yap-işlet- devret yöntemiyle verilmiş ama müteahhit yapamadığı için bağımızı resmi olarak kopardık. Büyükşehir Belediyesi ile konaklama tesisi yapacağız.
BIRAKIN BİZDE KALSIN
Bütünşehir Yasası ile kapatılan köylere dönüş olarak yorumlanan kırsal mahalle uygulaması start aldı. Başvuru süreci nasıl gidiyor? Tunç Soyer’in de bu yönde çağrıları var. İl Özel İdareler ile yok olan tüzel kişiliklerin geri geleceğini öngörüyor musunuz?
Mehmet Eriş: Öngörmüyorum. Bırakın bizde kalsın onlar! Biz daha iyi hizmeti vermeye hazırız. Tunç Başkan’ın desteğiyle biz hizmet vereceğiz. Bu kadar arıtma sistemi yapıldı. Aziz Başkan başladı, arkası geliyor. Bu tarımı düşünmektir. Kırsalda yaşayan insanların mutluluğu için biz her şeyi yapacağız.
MEHMET ERİŞ’İN KİMLİĞİ DE BÖYLE BİR ŞEY
Gerçekizmir: Siz partinizde ilçe başkanlığı da yaptınız. İlçe örgütü ile belediye arasındaki durum Ödemiş’te nasıl? Bazı başkanlar müdahaleci olur bazıları olmaz, sizin parti içi yarışlarda tavrınız nasıl?
Mehmet Eriş: Müdahaleci değilim. Aksine ben çok şanslı sayıyorum kendimi. Meslektaşım olan Hamdi Halis arkadaşımız var. Ben aday olduğumda o zamanki yönetim bırakıp gitmişti. Olabiliyor. Stres kat sayısı yüksek oluyor. Çünkü benden önce Cumhur Şener arkadaşımız aday olarak belirlenmişti. Onun alınması söz konusu oldu. Aday belirlendikten sonra bir tek kişiye ‘ben olmalıydım, şöyle olmalıydı’ diye bir telefonum yok, olmadı, olamaz. Mehmet Eriş’in kimliği de böyle bir şey.
Gerçekizmir: Cumhur Bey aday olarak açıklandığında siz de kırgınlık oldu mu?
Mehmet Eriş: Hayır. ‘En zor yerlere ben gideyim, siz de gidersiniz ama ben etkili olurum’ dedim. Etkili oldum kendi seçimimde. ‘Ben raporlayayım, istekleri size getireyim, siz harmanlayın’ dedim. Öyle olsaydı da aynı şekilde devam edecektik.
Gerçekizmir: Cumhur Bey beraber çalıştı mı sizinle sahada?
Mehmet Eriş: Belli yerlerde bizi yalnız bırakmadı, hakkını vermek lazım. Birileri hiç yaklaşmadı ama o hiç değilse geldi. Burukluğu yaşadı. Onu yaşamak bile hakkıydı. Gelin birlikte yürüyelim dedim. O şekilde alınmasını doğru bulmadım. Görev verirken nasıl aradıysanız, geri çekerken de aranmalıydı. Daha güzel bir şekilde CHP bunu yapmalıydı. Bu serzeniş bana iletildi, ben de milletvekillerine söyledim. Arkadaşın böyle bir kırıklığı var ve haklı. Birgi’de yanımızda oldu, yok saymak doğru olmaz. Yanımızda olmayanlar oldu mu? Oldu. Onun da hesabını onlar versin.
İNCE’YLE AYNI PARTİDE OLMAK İSTERDİM AMA BU OLMAK İSTEDİĞİM PARTİ CHP!
Gerçekizmir: Muharrem İnce partiden ayrıldı. Yeni parti kuracak. İzmir’den gözlerin çevrildiği kişilerden oldunuz. İnce’nin yerel seçimlerde İzmir’de aday toplantısına geldiği tek başkan adayıydınız. Çok eski dostluğunuz var. İnce’nin hamlesini nasıl yorumluyorsunuz? Sizinle ilgili de, ‘Acaba geçer mi?’ iddiaları oluştu yakınlığınız nedeniyle...
Mehmet Eriş: Muharrem İnce ile benim tanışmam, dostluğum 1999 depremi. Acıların ortaya çıkardığı bir durumda karşılaştık ve sonra da hep sürdü. Yıllar içinde hep görüştük. Milletvekili olduğunda da, Cumhurbaşkanı adayı olduğunda da yanına gittim. O noktadan bu noktaya gelmesi beni üzüyor. Beklentileri var mıdır? Evet vardır. CHP’yi üst düzeyde temsil etmiş bunu partinin oluru ile yapmış birisidir. Ben partimde daha kalsın isterdim. Cumhurbaşkanlığı iddiasını sürdürsün isterdim. Parti içindeki sıkıntıları vardıysa da aşmasını isterdim. Kalması için yollar vardı, o beklenseydi. Onun kendi adına sorun gördüklerinin aşılmasını isterdim. Tabii ki aynı partide olmak isterdim ama bu olmak istediğim parti CHP! Kendisine dostluğum ölünceye kadar baki. Ama böyle bir şeyde yanında olma durumum, düşüncem yok. Sevgi başka bir şey… Ülkenin yaşadığı zor dönemde bizim hoşgörüye ihtiyacımız varsa biz önce kendimize uygulamalıyız. Muharrem İnce’nin saydığı gerekçeler kendi adına doğru olabilir. Hiçbir şey olmuyorsa bile kalarak kendi değerini koruyabilirdi. CHP ile ilgili ortada sadece bir tabela vardır sözünü kabul edemiyorum, sindiremedim.
Gerçekizmir: Geçmişte Muharrem İnce bölgeden imza aldı. Ödemiş’ten ciddi bir geçiş olur mu Muharrem Bey’in kuracağı partiye?
Mehmet Eriş: Hayır ama orada yer almak isteyen insanlar olacaktır. Siyaseten de yakın bulmanın yanında, kendilerine orada yer bulma düşüncesi olacaktır. Bu doğaldır. Ama ben hem buradaki arkadaşlarımla hem de Muharrem İnce ve ona destek veren arkadaşlar adına beraber olmayı diliyorum. Seçimde yan yana gelebilmeli, sevgiler azalmamalı, bu nedenle herkesin sorumlu davranmasını özellikle diliyorum. Bugün Muharrem İnce’yi küçümseyen, kıran, hakaret eden bir söz olsa önce karşısında ben dururum. Ben söylemem ayrı bir olay ama söyletmem de! Çünkü bu bir tercih meselesidir. Onun da kendine koyduğu kriterler vardır. Kendimden örnek vereyim. 1999’da belediye başkanlığı yaptım. Sonra olmayabilirim.Sonrada olabilirdim, başka türlü engeller çıktı. Bir sonrakinde olabilirdim. Başka engeller çıktı, sonra engellenemedi. O neydi? Kamuoyundaki var olan destekti. Yüzde 60’lara varan desteği AK Partili yöneticileri görüyordu, bizimkiler görmezden geliyordu. O da belki Muharrem İnce’ye yakınlığım nedeniyleydi. O yakınlığı da asla inkar etmiyorum. O benim zenginliğim olarak görüyorum. O bedel birinci tercihlerde öyle oldu.
Gerçekizmir: Genel Merkez süreci sizce nasıl yönetiyor?
Mehmer Eriş: Kendi içimizde kriz gibi görünen olayı genel merkez iyi yönetiyor. Kırıcı sözler olmuyor. Milletvekillerimizle konuştum, ‘Benim dostumdur onu kimseye engelleyemez’ dedim. Onlar da aynı şeyi söyledi. Bizim dostumuz dediler. Onun bir isteği var; cumhurbaşkanı olmak. Hatalar olabilir ama ayrılıp gitmek bence çok daha büyük hata. Yine yan yana olabileceğimiz günleri özlemle birlikte yaratmalıyız. Konjonktürleri iyi okumalıyız. Bütün sorunları ben çözerim diyorsan bunu CHP’de de söyleyebilirdin. Çok daha etkili olurdu. Genel başkanın yanında daha iyi olurdu. Türkiye’yi turlardı, yine turladı. Var olan durumda da sadece başarı dileriz. Bugün İzmir’de de yanında olmayı hedeflemiş, imza toplama sürecinde olmuşlar vardır. Bakıyorsun orada Aziz Bey, Alaattin Başkan, onlarla siyaseten çok yakın olamayabilmişimdir ben. Çizilme olaylarını yaşamışım ben. Kimler çizmiş? Onlar biliyor. Ben söylemiyorum ama onlar biliyor. Aynı şeyler. Birini çizdin, birini yazdın, daha iyi yaptıysan alkış, yapmadıysan hesap ver! Yapamadınız. Başka bölgeden buraya arkadaş transfer ettiniz. O da arkadaşımız, dostumuz ama daha mı yararlı oldu? Ben onu konuşuyorum. Daha mı çözümcü oldu? Olamadı, olamazdı!