MENÜ
İzmir 22°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Foça Aday Adayı CHP'li Müstecaplıoğlu: En önemli projemiz zihniyet değişikliği
Politika
4 Aralık 2018 Salı 14:35

Foça Aday Adayı CHP'li Müstecaplıoğlu: En önemli projemiz zihniyet değişikliği

Kafe Siyaset programına konuk olan CHP Foça Belediye Başkan Aday Adayı Dr. Gökalp Müstecaplıoğlu karar sürecinden, ilçenin sorunlarına, projelerinden nasıl bir belediyecilik anlayışı sergilemek istediğine kadar birçok konuda konuştu. Müstecaplıoğlu, “Herkesin katıldığı bir belediye başkanlığı istiyoruz. Zihniyet değişikliği gerekiyor. Bu, şimdiye kadarki usül ve yöntemlerle olmaz. Bu herkesin katılımıyla olur. Halktan korkmaz çekinmezsen bu iş olur. En önemli projemiz zihniyet değişikliği” dedi.

GERÇEKİZMİR - Cumhuriyet Halk Partisi’nden(CHP) Foça Belediye Başkan Aday Adayı olan Dr. Gökalp Müstecaplıoğlu, Gerçekizmir’de gazeteci Sercan Avcı’nın hazırlayıp sunduğu Kafe Siayset programına konuk oldu.

Müstecaplıoğlu nasıl aday adayı olma kararı verdiğinden, ilçenin sorunlarına, projelerinden nasıl bir belediyecilik anlayışı sergilemek istediğine kadar bir çok konuda konuştu.

ADAY ADAYLIĞI NASIL OLUŞTU?
Müstecaplıoğlu, belediye başkan aday adayı olma düşüncesini şu sözlerle anlattı:
Bu çalışmanın şöyle bir geçmiş var. Gençlik kolu başkanlığı 1978 yıllarına denk geliyor. O zamandan itibaren Foça’ya hayalleri olan bir kuşak olarak büyüdük. Bu niyetler ve hayaller hep devam etti. Daha sonra biz bunları nasıl hayata geçiririz diyerek 1996 yılında ‘Foça ve Biz’ diye bir grup kurduk. Bir inisiyatif grubuydu. O zamanlar sosyal medya yok, böyle iletişim kanalları yok. Bu çalışma, istediğimiz güçte olamadı. Çünkü herkesin işi, gücü vardı. O yüzden durduralım dedik ama o çalışma esnasında bir birikim elde ettik. Daha sonra bir çok mesleki gezinimden, işten güçten sonra bundan 8 yıl önce Foça’ya taşındım ve tekrar eski dostlar bir araya gelip Foça’nın ihtiyaçları, sıkıntıları nelerdir adlı sohbetlere başladık. 1996’da kaldığımız birikimin üzerine… Bu defa iş ciddiye bindi. Çünkü çok fazla sorun biriktiğini gördük. Eskiden,  Eski Foça, Yeni Foça, Bağarası, Gerenköy belediyeleri vardı. Bunların hepsi 1 belediyeye dönüşünce sorunlar katlanarak artınca, Foça’nın ihtiyaçları da arttığı için bunun altından nasıl kalkılabilir diye daha profesyonel çalışmalara başladık. Başlangıç niyetimiz bu bilgileri oluşturmak mevcut belediye başkanımıza, yetkili kim varsa onlara servis etmekti. Ancak süre içerisinde Foça’da ciddi bir entelektüel bir göç var. Bu arkadaşların destekleriyle bu çalışma çok daha güçlü ve anlamlı bir seviyeye geldi. Katkı koymak isteyip başvuran 349 kişiye ulaştık. Bu, Foça gibi bir yer için çok büyük bir populasyon… Böyle olunca bunları komiteler ayırmak zorunda kaldık. Bu defa komiteler çok profesyonel çalışmalar yapınca Foça’nın bugününden 20 yılına kadar ne yapılırsa iyi olur diye bir projeler yekünü, bir rehber oluştu. Bunları nasıl hayata geçiririz esnasında bu projeleri servis ettiğimizde yeterli sahiplenmeyi göremedik.  Bu kez bu kadar çalışma boşa mı gidecek dedik. Bu sivil insiyatif, facebook üzerinden bin 400 kişiye ulaştı. Bu hatırı sayılır kitle dediler ki; bu hareketin sözcüsü sensin, bu projeler yabana gitmemelidir, sen aday olmalısın…  Aday ol biz senin yanındayız dediler. Benim adaylığım böyle söz konusu oldu.”

“DAHA ÇOK PROJE VE MUTFAK ÇALIŞMLARINDA OLDUM”
Müstecaplıoğlu siyasette belediye başkanlığı ve vekillik gibi görevlere daha önce talip olmamasını ise şöyle açıkladı:

 “Ben daha çok proje ve mutfak çalışmalarını seven biriyim siyaset anlamında… Bugüne kadar öyle gitti. Çünkü amaç üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Benim siyasette kariyer beklentim hiç bu seviyede olmadı. Daha önce de teklif geldi fakat ben hep mutfakta olmayı tercih ettiğim için nasıl proje hazırlarım, nasıl destek veririm, nasıl hayta geçiririz gibi sadece Foça için değil İzmir, başka ilçelerde de siyasi çalışmalarımı aralıksız sürdürdüm. Fakat ilk defa bu sefer arkadaşlarımızla bir araya geldiğimizde bu kez çık adaylığını ortaya koy dediklerinde taşın altına elimizi koyma sorumluluğu oluştu. Ben de söyledim; Malkoçoğlu olarak bu sorunları çözmek mümkün değil. Eğer bir ekip olarak herkes taşın altına elini koyacaksa ben de sizin adınıza aday olurum dedim.”

“İÇTEN DIŞA GÖÇ DURDURULAMADI”
Uzun yıllardır platform olarak ilçenin sorunlarına çözümlerine yönelik çalıştıklarını ifade eden Müstecaplıoğlu, Foça’nın sorunlarını şöyle anlattı:

“Foça’nın birikerek artmış sorunları var. Ancak bu sorunlar o kadar birikmiş ki bazı günlük sorunlar da göze batan derhal tedavi edilmesi haline gelmiş. Temizlik sorunu gibi… Ancak asıl temel problem Foça’nın refah seviyesinin düşmüş olması ve işsizlik. Bunlar damlaya damlaya öyle bir sorun yaratmış ki Foça ekonomik olarak 1960’lardan başlayan turizm atağı yavaşlamış, geriye gitmiş durumda… 1960’larda yıldızının parladığı dönemde Türkiye’de Alanya’da, Alaçatı’da söz edilmesi mümkün değilken Foça bir turizm yıldızı olarak Türkiye’yi temsil ediyordu. Daha sonra da taş üstüne taş kondu. Bir sürü belediye başkanımı bunu geliştirmek için elinden geleni yaptı. Ama merkezi hükümetin bir takım uygulamaları sebebiyle ki bunun başında kulüp net dediğimiz turizm yatırımı geliyor. Bunun kapanmasıyla birlikte başlayan bir çöküş söz konusu olmaya başladı. Bunu telafi edecek, düzenleyecek daha başka çalışmalar istediğimiz gibi yapılamadı. Bu olmayınca turizmdeki düşüş, gelirdeki düşüş, işsiz gençliğin oluşması ve bunların iş bulma nedeniyle şehir dışına gitmesinden dolayı içten dışarıya bir göç başladı. Bu, sorunların temelini oluşturuyor. Foça çok cazip bir yer, şirin bir kasaba… Bu nedenle dışarıdan göç de var. Fakat asıl içten dışa göç durdurulamadığı için refah seviyesi düştü. Bu düşüş içe kapanmayı getirdi. Bu içe kapanmada Foça’nın bazı yatırımları uygulamasını, takip etmesini, geliştirmesinin önünü tıkadı. Bu yüzden bazı sorunlar olduğu yerde durdu. Kış nüfusu ile yaz nüfusu arasında nerdeyse 5 kat fark var. Foça konutların yüzde 50’sinden fazlası yılda  1-1 buçuk ay kullanılıyor. Dolayısıyla yazlık konutlar mezarlığı desek yeridir.  Bu birkaç kullanım için gelen yoğun nüfus, birden 5-6 kat nüfus artmasına neden oluyor. Sizin bütçeniz, alt yapınız, personeliniz kış nüfusuna göre tanzim edilmiş. Buna bu mevcut şartlarda yeni proje geliştirmeden, önü açacak girişimler yapmazsanız yetişmek mümkün olmuyor. Böyle olunca sorunlar, en basitinden temizlik, sokak hayvanlarının sorunları, kreşinden tutun da turizm gelişmeleri, tarım problemleri… Foça’nın tarım imkanları bugünkü halinden çok daha yüksek altyapı olarak. Fakat ne yazık ki istediğimiz nitelikte tarım çalışmaları yapılamıyor. Turizm anlamında da… Foça derken, Çanakkale yolundan girdiğinizden itibaren, Ilıpınar, Gerenköy, Bağarası, Yeni Bağarası, Kozbeyli… Foça’nın bütününe bakarak değerlendirmek lazım.  Böyle baktığımız zaman Foça’nın tarım anlamında çok güzel bir altyapısı var. Ama verimli değil. Klasik tarım işletmeleri var ama hala bir çok bölgesi tarıma açılmamış durumda, kullanılamıyor ya da verimsiz kullanılıyor.  Küçük çiftçinin performansı,verim elde etmesi kolay değil, bir takım lojistiklere ihtiyacı var. Bunlar tek kişinin altından kalkacağı şeyler değil. Bunlar bir sorun olarak Foça’nın önünde duruyor. Foça tek başına hem kendisine hem diğer ilçelere yetecek tarım ürünleri üretmeye yeterli bir ilçe ama bu layıkıyla yapılamıyor. Turizme gelirsek, en yaygın turistik odak Foça’nın küçük denizidir, Yeni Foça’nın da sahili… Bundan mı ibaret koskoca Foça? Foça’nın kendi içinde büyük deniz koyu var kimse orayı görmüyor. Halbuki orada çok güzel bir doğada yan yana iki koy var. Bir koya yoğunlaşılmış diğeri ihmal edilmiş durumda. Yeni Foça’da da buna benzer alanlar var. Yeni Foça-Foça arasında harika koylarımız var. Bunlar da ihmal edilmiş durumda. Adalarımız var. Türkiye’de belediyenin malı olan adalar sadece bizde var. Bunları da rahmetli babam belediye başkanlığı zamanında Foça’nın geleceği için belediyeye kazandırmış kişidir. Ama o zamandan bu yana 50 yıldır bu adalarda turizm işletmesi ya da imkanı yaratılmamış. Foça bugünkü turizm  potansiyelinin  7-8 kat daha fazla potansiyele sahip. Bunlar niye yapılmasın? Bütün bunları alt alta topladığımızda gelir seviyesi yükselen bir yerde sizin temizlik ile ilgili personel istihdamınızda sorun olur mu? Bütün koylar, alanlar turizme açılsa yeni işletmeler olsa istihdam artsa, gelir seviyesi artsa belediyenin de gelirleri artacak. O zaman personel sıkıntısı olur mu? Dolayısıyla bütün bunlar zincirle birbirine bağlı. Foça’nın sadece bu sorunları yok, tarihi eserleri var. Tarihi eserleri öne çıkarılamıyor. Çünkü toprak altından çıkarılmasının büyük maliyetleri var. Ama toprak üstündekiler… Bunları da tanıtamıyoruz, bir tanıtım problemi var. Bunların yabancı turistin cazibesini sevk edecek hale getirilmesi lazım. Akdeniz foku bir tek Foça da var. Bu marka oluşturulabilecek kadar kaliteli bir imkan. Biz bunu dünyaya tanıtmamışız. Bizim çıtamız veya planlarımız Türkiye’nin en iyi turizm merkezi ya da odağı olmak değil, dünyanın en iyisi olabilmek… Bizim hedefimiz Portofino olmak, Sanremo olmak… Foça bunu iyonlardan beri hak ediyor.”

ADAY ADAYLIĞI İÇİN 6 KRİTER
Müstecaplıoğlu belediye başkanlığı görevine aday adayı olmak için 6 önemli kriter ortaya koydu.

Müstecaplıoğlu, “6 ok için 6 madde... Önce liyakat, bir emeği çabası olması lazım. Halkın teveccühü olmalı, ekibi olmalı,temsiliyet kuvveti olmalı. Mutlaka demokrat olması gerek. Bilgili, deneyimli, donanımlı olması lazım. Bunlar hepsi bir arada olursa çok iyi olur. Bunlar eksikse o kişinin bu işin altından kalkması sıkıntı yaratır” dedi.

“HERKESİN KATILDIĞI BELEDİYECİLİK”
Müstecaplıoğlu “Nasıl bir belediye başkanı olacaksınız” sorusuna şu yanıtı verdi:
Mutfakta uzun yıllar siyaset bulundum. Bütün bilgileri ortak akıl potasında eriterek, kimlerle, nasıl yapılmalıdır diye düşünmek lazım. Bizim belediyecilik anlayışımız; Katılımcı şeffaf belediyecilik… Mahalle meclisleri olacak, daha küçük birimleri olacaksa onlarda olmalı.  Gerekirse sokak meclislerine kadar küçültebiliriz.  Bu kişiler sürece, faaliyetlere, uygulamalara katılmalı. Toplantılara gelmeli söz almalı, görüş beyan etmeli. Bunu birçok belediye başkanı yapıyor.Ama bir eksik var. Demokratik katılımın fikir beyan etmek olduğunu zannediyorlar. Demokratik katılım asıl ondan sonra başlıyor. Onun karara dönüşme sürecine katılacak ve denetleyeceksiniz. Demokratik, katılımcı,  denetleme mekanizması varsa vardır. Biz istiyoruz ki bunu halkın bizzat kendisi yapsın. Bizim belediye başkanlığımız nasıl olacak? Herkesin katıldığı bir belediye başkanlığı istiyoruz. Zihniyet değişikliği gerekiyor. Bu, şimdiye kadarki usül ve yöntemlerle olmaz. Bu herkesin katılımıyla olur. Halktan korkmaz çekinmezsen bu iş olur.

“2 DÖNEMDEN FAZLASINI DOĞRU BULMUYORUM”

Müstecaplıoğlu, belediye başkanlığının yanı sıra bir çok alandaki yöneticiliğin 2 dönemle sınırlanması gerektiğini savundu. Müstecaplıoğlu, “Bir kere, sadece belediye başkanlığı için değil tüm demokratik kitle örgütleri dahil yöneticilerin 2 dönemden fazla görev almamasını doğru buluyorum. Bir süreden sonra yabancılaşma oluyor. Bu yüzden iki dönemden fazla olmamalı. Biz belki 2 dönem bile beklemiyoruz. Bizim amacımız zihniyet değişikliğinin hayata geçirilebilir olduğunu kanıtlamak. Şimdi taşın altına elimizi koyma zamanı... Çünkü sorunlar kümülatif olarak birikti. İyi bir ekip çalışması gerekiyor. O ekip de biz de olduğu için biz varız” dedi.

ZİHNİYET DEĞİŞİKLİĞİ EN TEMEL PROJEMİZ

Projelerini anlatan Müstecaplıoğlu, “Zihniyet değişikliği en temel projemiz” dedi. Müstecaplıoğlu şunları söyledi:

Foça’nın geleceğini doğru inşaa etmek istiyorsak zihniyet değişikliğini yaratmamız lazım. Bu koltuklar gelip geçici, ama gelen arkadaşımız bu zihniyet değişikliği üzerine yol alacaktır. Elimizde refah seviyesi yükselsin anlayışı var. Birincisi tarım ve turizm. Sadece toprak tarımı değil balıkçılık da var. Sorunları çözmeye kalkmak yetmez, ihtiyaçları da tespit etmek gerek. Turizmden söz edersek; Foça özel koruma bölgesinde… Mevcu site zarar vermeden tüm imkanları kullanarak Foça’nın turizme açılacağına inanıyoruz. Bu, 5 yıldızlı otellere açılması değil. Foça’nın doğasına uygun, silüetini, doğasını bozmadan, yataklı veya günü birlik tesislerle turizme açılabilir. Adalarımız, koylarımız var. Tarihi, doğal sit ortamına zarar vermeden turizme açabilirsiniz. Yeter ki bunu yapacaklarla bir araya gelelim . Beklentimiz Foça’yı turizme açmak. Mesela büyük deniz de eskiden kafeteryalar vardı, şimdi yok. Bunları tekrar eski cazibesine dönüştürebiliriz. Bazen sosyal tesis,  bazen kültürel olarak … Girişimcileri çağırıp sorabiliriz, yapmak istemiyorsa belediye yapar . Foça’da çok akın var, çok insan geliyor ama bundan 15 sene önce yatak kapasitesine göre turist bakıldığında 3-4 gece kalan vardı. Şimdi yüzde 90’ı günü birlik. Çünkü yatak  kapasitesi yok. Foça’da ev pansiyonculuğu başlatsanız, her ev 1 oda açsa, iki yada 3 yatak koysa… Hem kendi geçimini temin eder hem ilçeye turizm katkısında bulunur. Turistlerin çoğu Foça ya katma değer bırakmıyor. Çünkü çay bahçesi, kafeterya sayısı az. Makul fiyatta belediye çay bahçeleri yaparsanız bu turist orada daha zaman ayırabilir. Bu sadece Eski Foça için değil,  Yeni Foça adalar için de geçerli. Gençler Foça’yı sevmiyor, eğlence merkezi yok. Adalarımızda eğlence merkezlerine imkan yaratılsa gençler de diğer ilçelere gitmektense buraya gelirler. Biz bunları yaratmak istiyoruz.Tarıma gelelim. Foça’nın zeytini var marka değil.  Başka markalara servis ediliyor. Yazık değil mi? Biz niye yapamıyoruz? Yapmalıyız. Marka değeri olan makul zeytinyağlarımızı tüketiciye ulaştırmalıyız. Foça’ya gelen almadan gitmemeli. Foça’da fevkalade ekmek üreten köylerimiz var. Bunu ulaşılabilir yapmamız lazım. Yeryüzü pazarlarında servis edilebilir. Zeytinyağı markalaştırılmalı. Bağ arası diye bir köyümüz var, bağ yok. Foça’da bütün evler taş olsun istiyoruz, otantik olmalı. Bunu teşvik etmek istiyoruz.  İmar olacak ama bir konsept olsun. Foça’nın taşı diye bir malzeme var, bunu bir marka değeri olarak başka yerlere servis edebiliriz. Endemik bitkiler var. Uzun zaman burada  yetişmiş ama  şimdi unutulmuş. Kuşkonmaz değeri olan bir ürün, lavanta, kekik, karabaş otu… Niye bitkiler konusunda Foça’nın tarımı ünlenmesin. Foça’nın alt yapısı bunu yetiştirmeye mümkün. Kapari var, erozyona karşı bir ürün… Bunu bir kişi yapabilir mi? Yapamaz. O zaman kooperatifleşmek gerekiyor. Tarımın geleceği kooperatifleşmek. Uzmanlığına göre… Peynir, süt üretmek isteyenlere ayrı, yoğurt üretmek isteyenlere ayrı teşvik ve destekler verilmeli. Belediye bunları yapacak, önünü açacak,ne altyapı gerekiyorsa yapacak. Çiftçileinn kooperatifte bir araya gelmesi gerekiyor. Bizim çok güzel bahçelerimiz var. Turist buraya illa denize girmek için gelmesin Foça’nın ürünlerini tüketerek kahvaltı yapmak için de gelsin.

HER KESİMİN OYUNU İSTİYORUZ

Partinin aday göstermesi durumunda oy hedefinin ne olacağı sorununa ise Müstecaplıoğlu şu yanıtı verdi:

Bu fal açmaya benzer. Bunlar hoş değil. Bunu kimse öngöremez. Bunun randomize yapılması lazım. Doğru hedef kitleye doğru sayıda soru sorulmalı ve bu sorular manipülize edilmemeli. Anketler de sağlıklı değil. Bir tek anket var, halkın teveccühü. Biz çalışmamızı doğrudan konuşarak, kahve toplantıları, kahvaltı toplantıları bu işin birinci planı ama yetmez. Ben Foça’da çok eski bir aileden geliyorum. Bizim için eski, yeni Foçalı diye bir ayrım yok. Foça bir mübadele kasabası, herkes değişik yerlerden gelmiş.  Çok kültürlülük,  bir arada yaşamak nedir, bunu Foça biliyor. Ama bu kadar çok çeşitliliğin içerisinde insanların farklı görüşleri olabilir. Biz insanları sağcı, solcu, kuzeyli, güneyli ayrımı yapmaksızın bir çalışma yapıyoruz. CHP’nin adayıyım ama İYİ Parti’li, AKP’li, MHP’li dostlardan da oy alma beklentimiz var.  Bizim derdimiz üzüm yemek, Foça’nın çıkarları… Bu yerel siyaset. Foça’nın çıkarları söz konusu… Siyasi kamplaşmanın ikinci plana düşmesi gerektiğini düşünüyorum. Foça’yı en iyi kim kalkındırabilir, kim daha başarılı olabilir diye bakmamız lazım. Bir ucunda HDP, bir ucunda AKP herkesle sohbet ediyoruz. Ben insanlara partili olarak değil, esnaf, çiftçi diye bakıyoruz. Bu yüzden de bizim çalışmamızda bir oy beklentisi söz konusu olacaksa, her kesimin oyunu istiyoruz. Askeriye’nin de önünü açıp halka bütünleşmesinin sağlanması lazım. Foça hepimizin.”

İLÇE BAŞKANI BENİM SİYASİ KOMUTANIMDIR

Müstecaplıoğlu belediye başkanı örgüt ilişkisine yönelik de önemli açıklamalarda bulundu. Müstecaplıoğlu şunları söyledi:

Bir parti üyeleriyle menkul. Üyelerden de delegeler seçiliyor. Delegeler bir başkan dayı öneriyor. Aday adayı bu ortak aklın ürünü oluyor. Ama seçime girdiğinde herkesten oy alıyor.Geçmiş dönem olarak konuşalım, Belediye başkanları şöyle bir hataya düşebiliyor, ya ben herkesin oyunu aldım ben sadece CHP’nin oyunu almadım diyerek partiye bir uzaklaşma ilçe örgütüne bir yabancılaşma yukarıdan bakmak gibi bir eğilim söz konusu oluyor. Bu, her yerde defalarca olmuş bir yanlış. Ama siyaset bir kurmay faaliyetidir. Yerel yönetim bir hizmet faaliyetidir. Kurmay faaliyeti hizmet faaliyetinin her zaman üstündedir. İlçe başkanı benim siyasi komutanımdır. Onun üzerinden siyaset üretmek, ona rağmen siyaset üretmek, ona karşı siyaset üretmek doğru değildir. İlçe başkanı il başkanını, il başkanı genel başkanı temsil ediyor. Sonuçta ben il başkanıyla konuşuyorsam aslında zinciri tamamlarsak Genel Başkanla konuşuyorum. Ben Genel Başkan’ın üstünde miyim? Hayır.O zaman il başkanı ve ilçe başkanında üstünde değilim. Biz her zaman örgütlerin kurmay grupların bu işlerin sütünde olmasını savunduk. Bu nedenle biz ne karışırız ne müdahale ederiz. Niye itişelim ilçe başkanıyla. Niye müdahale edelim. Amaç üzüm yemek değil mi.Ancak o kurmayın da bu bilinçte olması, belediye başkanının önünü kesecek işler yapmaması gerekecek. İyi bir ekip çalışması yapmaları gerekecek. Bir belediye başkanının örgüte kurmay heyete müdahalesini doğru bulmayanlardanım.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Hasan Güler
 6 Aralık 2018 Perşembe 13:18
Bos lafla peynir gemisini yürütmeye çalisiliyor.. Demokrasi,katilimcilik,zihniyet degisikligi ,falan,filan.. Bunlarin Belediyeyle ne ilgisi var?:))
 kerem can
 4 Aralık 2018 Salı 15:50
doktorumuz süperdir iyi bir iş adamıdır ikna kabiliyeti iyidir Foça'yı iyi bir şirket olarak yönetir
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir