Tahran’da yarın Türkiye, Rusya ve İran’la yapılacak üçlü zirveye Ankara kapsamlı bir Suriye dosyasıyla gidiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gözler İdlib'e çevrilmişken terör örgütü PYD’nin, Suriye topraklarının yüzde 26’sına denk gelen bir bölgede petrol noktalarına yerleştiğine dikkat çekmesi bekleniyor.
Uğur Ergan'ın Hürriyet'te yer alan haberine göre, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yarın Tahran’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve evsahibi İran’ın Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile yapacağı üçlü zirveye, Suriye ve dünyanın gözünü çevirdiği İdlib’le ilgili önemli bilgiler içeren dosyalarla gidecek. Her şeyden önce Ankara, Tahran Zirvesi öncesi Rusya’nın ve yer yer Suriye rejim güçlerinin sınırlı da olsa İdlib’e yönelik hava operasyonlarından rahatsızlık duyduğunu diğer garantörlere iletecek.
FIRAT’IN DOĞUSUNA ODAKLANIN
Erdoğan, Suriye içinde bir diğer önemli hareketliliğe de dikkat çekecek. Erdoğan’ın işaret edeceği nokta Fırat’ın doğusuyla ilgili olacak. İdlib’in Suriye’deki diğer yerlere benzemeyeceğini ifade edecek olan Erdoğan, İdlib tartışılırken, bunu fırsat bilen terör örgütü PYD’nin Fırat’ın doğusundaki petrol noktalarına yerleşmesini hatırlatacak. Ankara’nın hem kendi hem de yerel kaynaklardan aldığı istihbarat bilgilerine göre PYD, ABD’nin de desteğini alarak Fırat’ın doğusundaki petrol noktalarına iyice yerleşmeye başladı. İdlib vilayeti, Suriye’nin yüzde 3’ünü oluştururken, PYD’nin yerleşmeye başladığı Fırat’ın doğusu Suriye’nin yaklaşık yüzde 26’sına denk geliyor. Ankara bundan dolayı muhataplarına, “Suriye’nin toprak bütünlüğünü asıl tehdit eden PYD’dir. Bu nedenle PYD’ye yoğunlaşmakta fayda var” mesajını veriyor.
İDLİB’E BARIŞÇIL ÇÖZÜM MESAJI
Ankara’nın İdlib sorununa çözüm önerisi ise şu aşamada Astana’da alınmış çatışmasızlık bölgesi kararının korunması. Süreç içinde bölgede bulunan 2 bin 500-3 bin radikal unsurun temizlenerek çözümün sağlanabileceğini düşünen Ankara, Türkiye’nin bölgede bulunan 12 gözlem noktasından daha fazlasını istemediğini de muhataplarına aktarıyor. Türkiye, Rusya’nın Suriye’deki Hmeymim Üssü’ne ilişkin endişelerini ortadan kaldırmak için muhalif unsurlar üzerindeki etkisini kullanmaya hazır olduğu mesajını da her defasında dile getiriyor. Türkiye’nin İdlib’teki varlığının ‘işgalci güç’ olarak tanımlanamayacağı vurgulanırken, Türk güvenlik unsurlarının varlığı, ‘toprak ve sınır güvenliğine yönelik terör tehdidi’ne bağlanıyor. Erdoğan, İdlib sorununun tüm dünyayı tehdit edecek bir duruma dönüşmeden barışçıl anlayışla çözülmesi gerektiği mesajını verecek.
RUSYA’NIN AFRİN-TEL RIFAT DENGESİ
Erdoğan’ın çantasında bir diğer dosya ise Zeytin Dalı harekâtı ile terör örgütü PYD/YPG’den temizlenmiş Afrin bölgesiyle ilgili olacak. Ankara’nın elindeki bilgilere göre PYD/PKK yeniden Afrin’e dönebilmenin yollarını Esad rejimiyle yakın temas kurarak arıyor. Ankara bu durumu Rusya’ya ayrıntılı şekilde anlatıyor. Ankara, Rusya’nın Afrin’de Türkiye’ye destek verirken, bir diğer hassas nokta Tel Rıfat’ta PKK’yı kontrol ettiğini de görüyor. Türkiye, Moskova’ya ‘Tel Rıfat’ta Rusya’nın kontrollü şekilde PYD/PKK ile yakın ilişkide olduğu’na dair mesajlar veriyor.
ZİRVEDE ZORLU MÜZAKERE
Ankara, Rusya’nın Tahran toplantısı öncesi İdlib’e hava taarruzlarını, zirvede elini daha da güçlendirmek istemesine bağlıyor. Bölgede Rusya ve rejim güçlerinin söylediği kadar radikal unsur olmadığını değerlendiren Ankara’nın planları arasında silahlı Suriyeli radikal unsurların silahları toplanıp ülke içinde elimine edilmesi, başka ülkelerden gelmiş olanların ülkelerine teslim edilmesi de bulunuyor. Rusya’nın şu anki hava harekâtlarının toplu bir göçe yol açacak nitelikte olmadığı belirtilirken, Tahran’daki zirvenin çetin müzakerelere sahne olacağına kesin gözle bakılıyor. Ankara, şu anda HTŞ ve diğer unsurlardan Rus ve rejim güçlerine saldırı olmamasına da dikkat çekiyor. Ankara İdlib’e yönelik ağır bir harekâtın Astana Anlaşması’nı tamamen bitireceğine vurgu yapıyor.