GERÇEKİZMİR - Konsensus Araştırma, yerel seçimlere ilişkin İzmir anket sonucunu açıklarken, 7 gün süren araştırmada 5 bin kişiyle yüz yüze görüşmeler sonucunda ulaşılan anket sonuçları İzmir gündemine oturdu.
Bu pazar bir Yerel Seçim olsa, adaylardan bağımsız düşündüğünüzde hangi siyasi partinin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayına oy verirsiniz? Sorusuna araştırmaya katılanların %45,8'i CHP'ye, %34,8'i AK Parti'ye, %5,6'sı İYİ Parti'ye, %4,3'ü MHP'ye, %3'ü HDP'ye, %0,5'i diğer bir partiye oy vereceğini belirtirken %2,4'ü oy kullanmaya gitmeyeceğini, %0,3'ü geçersiz, boş oy kullanacağını, %0,8'i kime oy vereceğinin partilerin göstereceği adaylara bağlı olduğunu, %1,9'u «kararsız olduğunu belirtmiş %0,6'sı bu soruya cevap vermedi.
"KONSENSUS'TAN ÇARPICI İZMİR ANKETİ" HABER İÇİN TIKLAYINIZ
ÖZKAN AÇIK ARA ÖNDE ÇIKTI
Araştırmaya katılan İzmirlilere “Yerel Seçim'de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hangi isme oy verirsiniz?” sorusunda ise CHP Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Tuncay Özkan’ın açık ara önde çıkması dikkat çekti.
Araştırmaya katılanların %41'i Tuncay Özkan derken, %31'i Nihat Zeybekçi, %7,2'si Tunç Soyer'in, %4,7'si ise Aziz Kocaoğlu'nun ismini söyledi.
ANKET TARTIŞMA YARATTI
Anket sonuçları CHP İzmir Örgütü’nde ses yaratırken, beraberinde tartışma da getirdi. Örgütün bir bölümü Özkan isminin açık farkla önde çıkmasını ‘manipülasyon’ olarak yorumlarken, bir bölümü de Özkan’ın tanınırlığına dikkat çekerek sonucu savundu.
İzmir’de ses getiren ve tartışma yaratan ankete yönelik Siyaset Bilimci ve Prof. Dr. Tanju Tosun ile İstanbul Ekonomi Araştırma Şirketi Genel Müdürü Can Selçuki’den söz konusu ankete yönelik çarpıcı değerlendirmeler geldi.
TOSUN: ADAYLAR ARASINDA BÖYLE OY UÇURUMU MÜMKÜN DEĞİL
Siyaset Bilimci ve Prof. Dr. Tanju Tosun araştırmanın güvenirliğinin zayıf olduğunu iddia etti. Tosun araştırmanın geneli hakkında şunları söyledi:
Söz konusu anketin 30 ilçede yapılmasının gerekçesi nedir bu tür araştırmalarda İzmir özelinde düşünüldüğünde 30 ilçeyi temsilen daha az sayıdaki ilçelerde araştırma yapılabiliyor. 30 ilçede yapmak bilimsel anlamda çok fazla gerekli değil. Bu çalışma 7 günde ve 5 bin kişiyle yapılmış. Bir kere süre kısa... 5 bin örneklemle yüzyüze yapılan bir anket için, bir görüşmenin 4 dakikada bittiğini söylüyoruz. Sadece demografik değişkenler ; yaş cinsiyet eğitim bile 4 dakikadan fazla sürüyor. Bir ankette yer alan soru sayısına göre yapılabilirlik ile harcanan iş gücü arasındaki ilişkiye baktığımızda 7 günlük bir araştırma kolay birşey değil, çok zor...
Bilimsel bir araştırmada, bilimsel araştırmanın kurallarına göre yapılan bir araştırmada yüzde 20 saha kontrolü yapılmış, yüzde 40’ı telefonla kontrol yapılmış. Yani yüzde 60 bir araştırmada kontrol açısından çok yüksektir ve hiçbir hataya rastlanmamıştır deniyor. Bu da metodolojik açıdan hiçbir şekilde kolaylıkla söylenebilecek birşey değil.
Araştırmada kararsız oranı çok düşük. Kararsız seçmen oranının bu kadar düşük olması da araştırmanın güvenilirliği açısından soru işaretleri barındırıyor demektir. Araştırmanın yüzde 1 buçuk artı eksi hata payı ile yapıldığını deniyor ama hata payı 1.3 değil bu araştırmada... Bunu nereden anlıyoruz? 24 Haziran’daki tercihleri sorulmuş. 24 Haziran’da sorulan parti tercihi ile bu araştırmada o partiyi tercih edenlerin oy oranlarına baktığımızda CHP bu araştırmada 39.7 çıkmış oysaki CHP 24 Haziran’da yüzde 42 aldı. Dolayısıyla 1.3 lük hata payının 1 puan üzerinde bir sapma var. AKP’nin de 24 Haziran’daki net oy oranı 28’dir, bu araştırmada bulunan 26.1 dolayısıyla 1.9luk bir sapma var. Siyasi parti ismi belirtenler belirtmeyenler eşit oranda dağıtmışlar ve 24 Haziran'daki gerçek sonuçlara yaklaştırmışlar. Bilimsel anlamda eşit oranda dağıtamazsınız.
Oy vermeyi düşündüğü parti aday göstermezse AK Parti’ye oy verecekler oldukça az... Burada çapraz analiz yapılması gerekiyor. AK Parti’ye oy verecek yüze 37’lik bir seçmenin yüzde 50’si MHP’ye verirse, AK Parti’nin girmemesi halinde MHP oy vereceklerin oranı yüzde 32.4 olmaz. Aynı şekilde AKP, HDP, MHP seçmeni için sıkıntılı bir durum söz konusu...
Aday göstermeme ile ittifak farklı şeylerdir. Bu nedenle farklı sonuç ve tercihler ortaya çıkar. İttifak yapmakla, aday göstermemekten dolayı seçmenin oy kullanmaması apayrı şeylerdir. Çünkü yine iktidar partisinin adayı ile diğer bir aday ikili olarak sormak algı oluşturmaya yönelik bir soru sorma biçimidir. Bu durumda böyle birşey sorduğunuzda siz aday tercihine yönelik değil, parti tercihini tespit etmeye yönelik olur. Oysa ki siz aday yakalamaya çalışıyorsunuz. Bu soru biçimi bir isme çıkarım yapmak için uygun değil. Şöyle olabilir; bilimsel olarak tüm adayların isimleri tek listede belirtilseydi o zaman adayın gerçek gücü daha net olarak ortaya konabilirdi. Tanınma kriteri, medyatiklik, görev süresi gibi kavramlarla yakından ilişkilidir. Tanınma kriterinden hareket ederek oy verme eğilimine yönelik bir çıkarsama yamak bilimsel olarak pek uygun değildir. Mesela Abdül Batur, Tunç Soyer gibi İzmir’de yerelde çok uzun süre belediye başkanlığı yapmış kişilerin tanınma oranlarının yüzde 70’lerde olmasıı araştırmanın güvenilirliği açısından da bir zayıflıktır.
Araştırmada ciddi iki tutarsızlık var. Raporun sayfa 46. Sayfasında Aziz Kocaoğlu’nu tanıyanların oranı yüzde 98.6...Sayfa 52’ye geçelim. "Aziz Kocaoğlu’nu beğeniyor musunuz/beğenmiyor musunuz" sorusu var. Cevap şıkları arasında 'beğeniyorum' b'eğenmiyorum' 'beğeni belirtecek kadar tanımıyorum' ve 'hiç tanımıyorum' şıkları var. Hiç tanımıyorum diyen bin 404 kişi var. Bu da yüzde 28.1...Dönelim sayfa 46’ya...Kocaoğlu’nu tanıyıp tanımadığınıza yönelik soru da yüzde 98.6 tanıyorum diyor. Bu sonuç sağlıklı değil. Çelişkili...
“Yerel Seçim'de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için hangi isme oy verirsiniz?” sorusunda ise Aziz Kocaoğlu’na %4,7 oy çıkıyor. 15 yıl bir kentte belediye başkanlığın yapmış bir kişinin ceketini koysa bu şehirde alacağı oy yüzde 30’un altında düşmez. Bilimsel yöntemin kurallarına uygunluk açısından bakıldığında İzmir’de o partiye oy verenler tarafından tamamen refüze edilmesi gerekiyor ki bu kadar düşük bir oy çıksın. Bilimsel açıdan 15 yıl belediye başkan adaylığı yapan biriyle ankette birinci çıkan kişi arasında böyle bir oy uçurumu mümkün değil.
Hizmetlerde memnuniyetsizlik olabilir, eleştiri olabilir ama hizmetler memnuniyetsizlikle oy verip vermeme arasında doğrudan birebir ilişki yoktur. Çünkü 15 yılın getirdiği bir network (ağ) vardır.
Bilimsel açıdan da adaylar arasında böyle bir oy uçurumu mümkün değil.”
SELÇUKİ: BİZDEKİ SONUÇLARLA CİDDİ FARK VAR
İstanbul Ekonomi Araştırma Şirketi Genel Müdürü Can Selçuki ise, söz konusu anket sonuçlarıyla kendilerinin süreçte İzmir’e yönelik yaptırdıkları anketlerde elde edilen sonuçlar arasında ciddi fark olduğunu söyledi.
Selçuki, “Aday belirleme sürecine bu kadar yakın zamanda net sonuçlar çıkması düşündürücü. En ilginç olanı ise 3 dönemdir İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi yapan Aziz Kocaoğlu’nun yüzde 4.7 çıkması...Bu normal değil. 3 dönem üst üste belediye başkanlığı yapmış, üstelik 2 kez de seçilmiş bir belediye başkanının yüzde 4.7 çıktığı bir ortamda adayın kim olacağından çok CHP bu anket sonucuna göre seçimi nasıl kazanacağım diye düşünsün” dedi.
kamil 11 Ocak 2019 Cuma 12:13
|
Fuat tepe 10 Ocak 2019 Perşembe 19:33
|
partili Ali 10 Ocak 2019 Perşembe 19:21
|