GERÇEKİZMİR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan milyonların merakla beklediği kararı açıkladı ve 2023'te asgari ücretin net 8 bin 506 lira olacağını açıkladı. Böylece asgari ücrette temmuza göre yüzde 54,66, ocak ayına göre yüzde 100'lük artış yapıldı.
Kararın ardından İzmir iş dünyasından da önemli değerlendirmeler geldi.
İŞTE O AÇIKLAMALAR:
İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener: Ülkemizde istihdamın önemli bir bölümünü, asgari ücretli çalışanlar oluşturuyor. Bu çerçevede, asgari ücretin yaklaşık yüzde 55 düzeyinde artırılarak net 8.506 TL’ye yükseltilmesinin hayırlı olmasını diliyor, asgari ücret ile çalışanların finansal zorluklarının giderilmesi açısından memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak çalışanların alım gücünün korunması için enflasyonla mücadelenin sürdürülmesini kaçınılmaz olarak görüyoruz. Bununla birlikte, istihdam maliyetlerinin yanı sıra enerji ve hammaddede yaşanan artışlara bağlı olarak işletme sermayeleri küçülen, finansmana erişimde zorlanan işverenin üzerindeki yük her geçen gün daha da artıyor. Asgari ücret artışıyla birlikte, vergi dilimlerinin de enflasyona paralel olarak güncellenmesini ve mevcut asgari ücrete yönelik desteğin de artırılması için hızlı bir teşvik paketi açıklanmasını bekliyoruz.
İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli: Yeni asgari ücret 8 bin 506 TL olarak açıklandı. Dolar bazında, kur şoku ve yüksek enflasyon öncesindeki; yani 2018 yılındaki asgari ücretin üzerinde bir rakama denk geliyor. Dolayısıyla “Düşük” demek mümkün değil. Ancak asıl sorun başka. Ülkemizde çalışanların yarısı asgari ücret düzeyinde maaş alıyor. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 20’nin, hatta pek çoğunda yüzde 10’un bile altında. Öncelikle bunun değişmesi için çalışmalar yapmalıyız. Konuyu işveren açısından ele aldığımızda ise özellikle küçük işletmelerin sırtındaki yük artacağı için yeni zamların yapılması söz konusu. Emek yoğun bir sektör olan tarımda da asgari ücret kaynaklı maliyet artışının fiyııatlara yansıyacağını söyleyebiliriz. Bıçak sırtı bir durum söz konusu. Ekonomide nihai çözümün uzun vadeli reformlarda olduğu da artık yadsınamaz bir gerçek.