Son 16 yılda Türk basınının Cumhuriyet öncesi dönemi hiç aratmayacak baskılara maruz kaldığını hatırlatan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Türkiye’de basın özgürlüğünden söz edilemeyeceğini ancak iktidar borazanlığı yapan, tek tip manşetlerle çıkan yandaş basının varlığından ve artan sayısından rahatlıkla söz edilebileceğini söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Sertel, “150’ye yakın gazeteci cezaevinde. Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Örgütü’nün açıklamasına göre; Türkiye profesyonel gazeteciler için ‘en büyük hapishane’. Dünya basın özgürlüğü sıralamasında 180 ülke arasında 155’nci sıradayız. Özgürüz demekle özgür olunmuyor maalesef. Bu utanç bizim mi yoksa son 16 yıldır baskıyla, cezalandırmayla basın ve ifade özgürlüğüne müdahale ederek basını kontrol altına almaya çalışanların mı? Bu utanç tamamen iktidara aittir” diye konuştu.
“ÖZGÜRLÜK BUNUN NERESİNDE?”
Basın ve ifade özgürlüğünün yanında demokratik anlamda da Türkiye’nin ciddi bir gerileme dönemine girdiğini belirten CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, özgürlükten ve demokrasiden yana tavır alanların bu kötü gidişata “artık dur” diyeceğini söyledi.
Sertel, açıklamasında şunları vurguladı: “Birileri her fırsatta “Türkiye’de basın özgür” diyor ancak buna kendilerinin de inandığını sanmıyorum. Onlar buna inanıyorsa dahi rakamlar iktidarı yalanlıyor. Türkiye basın ve ifade özgürlüğünde son 16 yıldır hep geriliyor veya geri sıralarda yerinde sayıyor. 180 ülke arasında 155’nci sıradayız. Özgürlükler anlamında dibe vurmamıza az kaldı. Merkezi Washington’da bulunan Özgürlük Evi (Freedom House), 2017 Dünyada Özgürlükler raporunda da; Türkiye düşüşünü sürdürdü. 195 ülke ve 14 bölgeyi gözlem altına alınan raporda, 87 ülke ‘Özgür’, 59 ülke ‘Kısmen Özgür’ ve 49 ülke ‘Özgür Değil’ kategorisinde yer aldı. Türkiye, kısmen özgür ülkeler arasında sayıldı ve özgürlüklerin en çok gerilediği ülkeler arasında birinci oldu. Gazetecilerin basın kartlarına el konuldu, tutuklandı ve sonrasında ‘gazeteci’ değilsin denildi. Gazeteciler; kimi ekonomik sıkıntılar nedeniyle, kimi siyasi baskılarla işlerinden edildi. 9 binin üzerinde gazeteci işten atıldı. Daha birkaç gün önce Habertürk’ün İnternet Sitesi Genel Yayın Yönetmeni Barış Erkaya, yayınladığı haber nedeniyle işinden kovuldu. Haberi kimse yalanlayamadı ancak haberi yayınlayan gazeteci işinden edildi. Bu kadar gazetecinin mağdur olduğu bir yıl ne Cumhuriyet tarihinde ne de öncesinde görülmedi. Böyle bir durumda böyle bir ülkede basın özgürlüğünden söz edilebilir mi? Özgürlük bunun neresinde? Bugün gelinen nokta; ‘hangi manşeti atalım’, ‘hangi gazetecileri ekrana çıkaralım’, ‘ne yazalım, ne soralım’dan ibarettir. ‘Basını özgür olmayan ancak yandaş olan ülke’ olarak tüm özgür ülkelerin Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nü kutluyor, kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.”