MENÜ
İzmir 20°
Gerçek İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Siyaset Bilimci Tosun'dan 31 Mart panoraması!
Politika
2 Nisan 2024 Salı 09:48

Siyaset Bilimci Tosun'dan 31 Mart panoraması!

Birçok ilklerin yaşandığı CHP’nin 1. parti olarak çıktığı kritik 31 Mart seçimlerini yorumlayan Prof. Dr. Tosun, yüksek enflasyon ile ilgili olarak bıçağın kemiğe yerel seçimlerde dayandığının altını çizerken, erken seçim ihtimalini değerlendirdi. “CHP’ye oy veren İYİ Parti seçmeni kendi partisine mi geri döner, CHP’de mi kalır?’ sorusunu yanıtlayan Tosun, DEM Parti’nin Aliağa’da MHP’ye kazandıran faktör olduğunu belirtti.

Efe Can TAN/GERÇEKİZMİR - Türkiye’nin merakla beklediği 31 Mart yerel seçimlerinde vatandaşlar sandığa giderek 5 yıl boyunca yaşadıkları yerleri yönetecek yerel idarecileri seçti.

2023 genel seçimlerinin ardından hayal kırıklığı yaşayan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kurultay ve genel başkan değişimi sürecinin ardından kesin olmayan sonuçlara göre yerel seçimlerden 1. parti olarak çıkarak büyük bir zafere imza attı. Kritik İstanbul seçimlerini CHP’li Ekrem İmamoğlu kazanırken Yeniden Refah Partisi (YRP) büyük bir sürprize imza atarak Türkiye genelinde 3. parti oldu.

İzmir’de 28 ilçeyi kazanan CHP, büyükşehir yarışında ise ipi Cemil Tugay ile göğüsledi.

Prof. Dr. Gülgün Erdoğan Tosun yaklaşık 1 yıl önceki genel seçimlerden bu yana seçmen tercihlerinde nelerin değiştiğini, erken seçim ihtimalini ve şartlarını, İYİ Parti seçmeninin önümüzdeki seçimlerde nasıl tavır alacağını ve İzmir sandığındaki CHP’nin başarısını değerlendirdi.

“BIÇAK KEMİĞE YEREL SEÇİMLERDE DAYANDI!”
Prof. Dr. Tosun sözlerine 2023 genel seçimleri ile başlarken yaklaşık 1 yıl sonra AK Parti’nin 2. parti konumuna düşmesini verdiği sözleri tutmaması ile bağdaştırırken yüksek enflasyona dikkat çekti.

Tosun, “Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki genel seçimler ile yerel seçimlerin dinamikleri hep birbirinden farklı olmuştur. Burada aday faktörü gibi önemli konular devreye girer. Genel seçimler ile karşılaştırırsak koşullara ve konjonktüre bakmak gerekir. 2023 seçimlerinden bu yana yaklaşık 1 yıl geçti ve bu sürede hükümetin genel seçimlere yönelik olarak verdiği sözler vardı. EYT’lilerin sorunu çözüldü tamam. O bir oy getirdi. Enflasyonun düşürülmesi ile ilgili sözler verilmişti. Sınavlarda işe girmede mülakatın kaldırılması sözü verilmişti. Faizlerin daha fazla yükselmeyeceği sözü verilmişti ama kademeli olarak yükseldiğini gördük. Bu özellikle ticari kredi ile çalışanlar için oldukça önemli bir faktör oldu. Ticaret ve sanayi ile uğraşanlar için de önemli. Kurun önlenemez bir yükselişi vardı. Kurun düşürüleceği söyleniyor ama bu bir türlü gerçekleşmiyor aksine giderek yükseliyor. Bütün bunların hepsini bir araya topladığımızda ekonomi ile ilgili artık toplum üzerindeki basınç belli bir noktaya ulaştı. Patlama noktası da kiralardaki fahiş artışlar ile emekli ve dar gelirlilerin kentsel alanda yaşam standardının iyice düşmesi ile en üst noktaya ulaştı. 2023’ten önce de ‘boş tencere iktidarları götürür mü?’ sözünü tekrar ediyorduk. Belki de artık bıçağın kemiğe dayandığı nokta bu kadar da olmaz denilen nokta bu yerel seçimlerde kendisini gösterdi. 2023 seçimlerinden bu yana ekonomide verilen sözlerin tutulmaması, emeklinin durumunun iyice kötüleşmesi hükümete yönelik bir güven problemi oluşturdu. İsrail-Filistin arasında yaşananların iç politika malzemesi olmasına da tepki gösterdi seçmen. Hükümetin İsrail ile ilişkileri ve bu konudaki net duruşunu ortaya koyamamasının da yarattığı tepki oyları var. Bu oyları da kendine yönlendirmekte Yeniden Refah Partisi çok etkili oldu” diye konuştu.

“ERDOĞAN’IN TEKRAR ADAY OLABİLMESİ İÇİN ERKEN SEÇİM GEREKİYOR!”
Yerel seçimlerde CHP’nin yükselişi sonrası erken seçim tartışmaları başlarken Tosun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etti. Prof. Dr. Tosun, “Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için erken seçim gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Tosun, “2023’teki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olup olamayacağı tartışması yaşanmıştı. Cumhurbaşkanı anayasayı referans göstermişti. Ben 2. defa aday olmuş oluyorum, bu benim 2. dönemim demişti. Sizlerden son defa oy istiyorum demişti. Mevcut anayasa değiştirilmezse Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için erken seçim gerekiyor. Böyle bir durum var. Aday olmak isterse erken seçim gerekiyor yürürlükteki anayasaya göre. Ben aday olmayacağım derse görev süresini de kullanmak isteyebilir. Biz bu açıklamaların geçerliliği konusu da hep şüpheli yaklaşırız. Burada etkili olacak olan faktör; Erken seçim ihtimali ortaya çıkarsa seçmen yine ekonomik durumuna bakacak. Kendisine verilen sözlerin tutulup tutulmadığına bakacak. Şu andaki gibi bir durum ekonomik durum, siyasi konjonktür aynı devam ederse seçmenin psikolojisinde AK Parti’ye destek verme anlamında motive edecek yeni gelişmeler yaşanmazsa erken seçim de olsa aynı yerel seçimlerde yaşadığımız gibi bir süreç AK Parti açısından tekerrür edebilir. Zaten AK Parti’nin 2017 anayasa referandumu ile cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinden beri 2018’den bu yana kademeli olarak oyu düşmekte. Bu aynı zamanda rejimin ömrü ile ilgili bize bir tüyo veriyor. 2017 referandumu rejimi tamamen değiştiren bir anayasa değişikliği idi. Yeni rejimin ömrünün ne kadar olacağını da yine önümüzdeki süreç belirleyecek. 2019 yerel seçimlerinde hem 2023 genel seçimlerinde hem de 2024 yerel seçimlerinde bir iktidar kanadının Cumhur İttifakı’nın 6’lı masayı eleştirmişti ama o cephenin içinde de 6 parti vardı. AK Parti, MHP, BBP, YRP, HÜDA PAR, DSP onlar da bir 6’lı masa oluşturmuştu. Bugün Millet İttifakı dağıldı ama bugün Cumhur İttifakı’nda da bir çözülme var. YRP örneğinde gözleyebiliyoruz. YRP’nin AK Parti tabanından kendine seçmen çekme gücünün de yüksek olduğunu gösterdi bu seçim bize. Erken seçim yapılırsa hem YRP’nin test edilmesi anlamında hem de AK Parti’nin cumhurbaşkanı adayının ne kadar destek göreceğini belirleyecek koşullar çok farklı. Çünkü emeklinin durum düzelmediği sürece belki 16 milyon emekli 60 milyon seçmen içinde küçük bir miktar olarak görülebilir ama emeklilerin bugün geçinebilmek için çocuklarıma muhtacım demesi nedeniyle emeklilerin çocukları da görüyor anne babalarının halini. Çok daha fazla insanı etkiliyor. Bir erken seçim olsa bile mevcut koşullar değişmediği sürece AK Parti’deki gerileme artarak devam edecek görünmekte” şeklinde konuştu.

İYİ PARTİ SEÇMENİ CHP’DE KALIR MI, GERİ Mİ DÖNER?
Ülke genelinde oy oranı olarak eriyen, İzmir’de ise geçtiğimiz milletvekilliği seçimlerinde yüzde 11’i aşan bir oy ile 3 milletvekili çıkarmış bulunan İYİ Parti’nin adayı Ümit Özlale aradığını bulamadı. Resmi olmayan sonuçlara göre yaklaşık yüzde 3,60 oy oranı yakalayabilen Özlale kentte 100 bin oya ulaşamadı.

Genel Başkan Meral Akşener’in açıklaması ile kongreye gideceğini duyuran parti ile ilgili konuşan Prof. Dr. Tosun, CHP’nin kendine gelen İYİ Partilileri konsolide etmesi halinde uhdesinde tutabileceğini açıkladı.

Tosun, “İYİ Parti seçmeni içinde seküler kimliğe sahip seçmenin ağırlıkta olduğunu düşünürsek bu seküler kimlik kendisini CHP içinde çok daha rahat olarak konumlandırabilmekte. Bu yüzden oy geçişleri CHP ile İYİ Parti arasında ittifak döneminden devam edegelen yakınlaşma seçmene de sirayet etmiş durumda. İYİ Parti seçmenlerinin İzmir örneğine de baktığımızda daha seküler bir seçmen kitlesi olması ve kendisini oy verirken hiç de rahatsız hissetmemesi görülüyor. Bu tür geçişler çok rahatça gerçekleşebilmekte. CHP kendisine gelen İYİ Parti seçmenini konsolide edebilirse uzun vadede bu seçmeni kendi uhdesinde tutabilir” ifadelerini kullandı.

“DEM PARTİ MHP’YE SEÇİM KAZANDIRDI!”
CHP’nin İzmir’deki 28 ilçe başarısına değinen Tosun, Aliağa’da kıl payı biten yarışla ilgili konuştu. Aliağa’da DEM Parti’nin adayının yüzde 3.40 oy aldığının altını çizen Tosun yarışı yaklaşık 2 puan fark ile Serkan Acar’ın kazanması ile ilgili olarak, “DEM Parti bir anlamda MHP’ye seçim kazandıran parti işlevi de görmüş oldu. Aliağa’da MHP adayın kazandıran bir DEM faktörünü görebiliyoruz” dedi.

Siyaset Bilimci Tosun, “28 ilçe başarısı gerçekten çok önemli. Aliağa’nın kıl payı kaybedildiğini düşünüyorum. İzmir’de 2019 yerel seçimleri ile karşılaştırıyoruz ama ittifaklar ve iş birlikleri vardı. Bu ittifakların olmadığı ortamda adayların almış oldukları oylar anlamlı derecede iyi oylar. Aliağa’da çok ilginç bir örnek olarak gözüme çarptığı için söyleyeceğim; Orada CHP çok iyi bir aday gösterdi ama DEM Parti’nin adayı yüzde 3 civarında bir oy aldı.  CHP’nin adayı ile MHP’nin adayı arasında fark 2 puan idi. Dolayısıyla burada 2019’daki işbirliği koşullarını düşünecek olsak CHP adayının kazanmış olması lazımdı. DEM Parti bir anlamda MHP’ye seçim kazandıran parti işlevi de görmüş oldu. Aliağa’da MHP adayın kazandıran bir DEM faktörünü görebiliyoruz. 2019 koşulları olsaydı 29 ilçe olacaktı. CHP’nin İzmir’de kendi seçmen tabanını büyük ölçüde koruduğunu ve bunu doğru adaylarla genişlettiği görmekteyiz. Bergama, Kiraz bunun örneklerinden. İzmir geneli olarak CHP’nin gerek adaylarıyla parti olarak bir başarıyı yakaladığını söyleyebiliriz” ifadeleriyle sözlerini noktaladı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Gerçek İzmir