GERÇEKİZMİR- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ege TV'de yayınlanan Hayata Dair Ne Varsa Programı’na katıldı. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer önemli mesajlar verdi.
Belediye Başkanı Soyer, önceki dönem hazırlanan ve kendi görev sürecinde askıya alınan Kültürpark revizyonu için müjde niteliğinde bir gelişmeyi aktardı. Odalar ve uzmanlarla hazırlanan bir mutabakat metninin 18 Aralık Cuma Günü (Yarın) gerçekleşecek meclis toplantısına getirileceğinin bilgisini veren Başkan Soyer yeni sürecin start alacağını ifade etti.
OF DENİLECEK NOKTADA DEĞİLİM!
Görevde olduğu süreci kısaca yorumlayan Başkan Soyer, “Deprem, tsunami, sel, pandemi… Hep krizlerle geçti. Bunlardan çok şey öğrendik. Of denilecek noktada değilim. En azından vicdanen yapmamız gerekenleri yaptığımıza dair düşüncemiz var” dedi.
BU DEPREMİ UYARI OLARAK ALDIK, İZMİR’DEKİ FAYLARDAN BİRİ KIRILMADI!
30 Ekim’de oluşan deprem sonrası yeni süreçte yapılacaklara ilişkin bilgiler veren Soyer, “Yüzde 10 emsal artışı verilecek mi?” sorusu karşısında konuştu. Soyer, “Yok o konu henüz komisyonlarda konuşuluyor. Deprem olduğundan itibaren yapmamız gerekenleri 3 başlıkta topladık. Bir tanesi arama kurtarma çalışmalarıydı. Arkasından, dışarıda devam eden hayatın organizasyonuydu. Ağır ve orta hasarlı binalar vardı, toplam 12 bin civarında hane yapıyor. Yaklaşık 50 bin insanın evsiz kaldığı bir afet yaşadık. İlk akşam 259 çadır kurmuştuk, arkasından yüzlercesi daha kuruldu. Hedefimiz 1 ay içinde çadırları kaldırmaktı ve kaldırdık. 50 bin insanın evini kaybettiği, başını sokacak başka bir yer aradığı iklimde biz kah kira desteği kah konut desteği vererek herkesin çadırdan kurtulmasını sağladık. İkinci ana başlığımız buydu. Üçüncü başlık; bundan sonra böyle bir felaket yaşanırsa en hafif nasıl atlatırız? Buna dair çalışmalardı. Kente ilişkin yapacağımız çalışmalarda önceliğimizi belirledik. Bu deprem İzmir’deki faylardan birinin kırılmasıyla ortaya çıkmadı. Eğer İzmir fayı kırılması sonucunda ortaya çıksaydı çok daha vahim sonuçlar ortaya çıkardı. Biz bunu uyarı olarak aldık. Ortak akıl buluşması gerçekleştirdik. Akademisyenleri, uzmanları, meslek odalarının temsilcilerini davet ettik. Danışma kurulu oluşturduk” ifadelerini kullandı.
ORTA HASARLI BİNALAR FİNANS ÇALIŞMASI: DÜNYA BANKASI’YLA KONUŞUYORUM, YOL ALDIK!
Kentsel dönüşüme dair konuşan Soyer, Yeni bir kentsel dönüşüm perspektifi getirmemiz lazım. Krizi fırsata çevirmeliyiz” mesajını verdi. Ağır hasarlı binalarla ilgili mevzuat olduğunu belirten Soyer, “Orta hasarlılarla ilgili bir şey yok. Buralarda ancak güçlendirme yaparsan oturabilirsin diyor. Yapmazsa 1 sene sonra yıkıyor. Vatandaş maliyeti nasıl karşılayacak? 2 haftadır Dünya Bankası’yla görüşüyorum. Bir yol aldık. Bir finansman modeli ortaya çıkarmamız gerekiyor. Devlet nasıl ağrı hasarlılarla ilgili bir yol getiriyor biz de orta hasarlılarla ilgili düşük faizli bir krediye yol açmak istiyoruz. İster güçlendirme yapar ama kaynağı yoksa ya da güçlendirmenin gücüne inanmıyorsa, başka yol arıyorsa o vatandaşlara sunacağız. 7 bin 500 orta hasarlı binanın çözümüne dair kafa yormaya başladık. Bunu inşallah çözeceğiz. Hem mevzuat hem finansman anlamında bir seçenek yaratacağız” dedi.
SADECE BELEDİYE BİNASI DEĞİL, ESKİ BAŞBAKANLIK VE SGK BİNALARININ DA YIKILMASI LAZIM!
Belediye binasının yıkılacak olmasıyla ilgili konuşan Soyer, “Bu benim kişisel bir kararım değil. Bunu mecliste meclis üyesi arkadaşlar gündeme getirdi, müzakere yapıldı. Alkışlarla herkes aynı fikirde olduğunu aktardı. Bu benim kararım değil. Ben bu kurumun en üst düzey yöneticisi olarak çalışan hiçbir arkadaşımı o binaya tekrar sokmam. Böyle tedirginlik yaşayan personelden verimli çalışma yapmasını bekleyemem. Onların vicdani sorumluluğunu taşımak istemem. Orta hasarlı, az hasarlı fark etmez çok yaşlı bir bina var. Çok da rivayet var. Araştırdık biraz. O dönem şantiye şefliği yapmış Ahmet Bey ile buluştuk, bu konuda fikri olanları dinledik. Meydanın ruhunun korunması gerektiğini düşünerek yıkılmasını istemeyenler var. Biz de o binanın ortadan kalkmasıyla kentin gerçek kimliğine kavuşacağını düşünüyoruz. Hatta sonrasında eski başbakanlık binası olarak yapılan binanın, SGK binasının yıkılması gerektiğini de düşünüyoruz. O 3 binanın ortadan kalkmasıyla kentin denizle bütünleşeceğini düşünüyoruz. Biz zaten bölük pörçüktük, o bina belediyenin kurumsal kapasitesini taşmıyordu. Biz tüm birimleri toplayacak bir binayı düşünüyoruz. Biz şu anda belediyemizi Kültürpark’taki hollere taşıdık. Şu an acil bir çözüm üretmek zorunda değiliz. Geçici bir süre orada çalışma yapmak mümkün. Sonrasında ne yapacağımızla ilgili seçenekler çok. Hepsi üzerinde çalışıyoruz. En doğru kararı vereceğiz. Çok uzun sürmez. Seçenekler var” açıklamasına imza attı.
VERGİDE İLK 3’TE, KAMU YATIRIMLARINDA 76’NCI SIRADAYIZ
Soyer, sosyal yardımlara ağırlık verildiğini de vurgularken, “İzmir verginin yüzde 6’sını veriyor ama İzmir’e yapılan kamu yatırımlarında 76’ncı sıradayız. Düşünebiliyor musunuz vergi vermede ilk 3 içindesiniz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 85 gelirleri üzerindeki bölümü teşkil ediyor, ama kamu kaynaklarından aldığınız payda 76’ncı sıradasınız. Bunların değişmesi lazım... Salgın, yangın, sel diyorsunuz, hepsi Büyükşehir’in katkısını içeriyor. Bu şehirde doğan her bebek bizim hemşerimiz. ‘Hoş geldin Bebek’ paketimiz var. Her doğan bebeğe o paket gidiyor” ifadelerini kullandı.
KÜLTÜRPARK İÇİN MUTABAKAT METNİ MECLİSE GELİYOR!
Kültürpark üzerinde çalışmaların son aşamasına geldiğini söyleyen Soyer bir de müjde verdi. Meclis toplantısında konunun gündeme geleceğini söyleyen Soyer, “Ortak akıl meselesine çok inanıyorum. Biz ne kadar ortaklıklarımızı öne çıkarırsak bu tür krizlerin tahribatları o kadar azalıyor. Depremde İzmir’in yarattığı muazzam dayanışmayı gördünüz. 1 ayda 42 milyon üzerinde kaynak topladık. Bu olacak iş değil. Ağır hasarlı binalarda bulunan 4 bin üzerindeki vatandaşın 10’ar bin lira kira desteği verdik. Bu ortak akılla oldu. Bu sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin değil İzmir’in başarısıdır. Biz gelirken çok ses çok renk dedik. Ortak akıl buluşmalarının ilkini Kültürpark için yaptık. Herkes fikrini söyledi. Benden önce İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Anıtlar Kurulu’na gönderdiği bir koruma amaçlı imar planı vardı. Bu Kültürpark’ın anayasası niteliğinde bir metindi. Önce bunu geriye çektik. Biz bundan vazgeçtik, yeni bir koruma amaçlı imar planı hazırlayacağız dedik. Tüm oda ve ilgililerle yaptık. O çalışma 1 yıl sürdü. 1 yıl boyunca o kadar çok bilgi, belge toplandı ki Kültürpark’ın üzerindeki tek bir yapının korunup korumayacağıyla ilgili çalışmalar yapıldı. Yarın akşam meclise getiriyoruz. Komisyonlara sevk edilecek. TMMOB’a bağlı odalarla birlikte çalıştık. Gerçekten tam bir ortak akılla bir noktaya varıldı. Herkes mutlu olacak. Burası tarihsel sit alanı ve doğal sit alanıdır. Yangından sonra yapılmış gerçekten İzmir’in akciğeri göz bebeği bir botanik bahçesidir. Aynı zamanda tarihsel sittir. Behçet Uz burayı yaparken halk üniversitesi olsun demiş. Ondan dolayı İEF 80 yıldır kapılarını açmıştır. Her sene dünyanın her yerinden ülkeler gelişmişlik seviyelerini ortaya koyarak elmişler. İEF aslında bir EXPO’dur. Üstelik EXPO’lardan çok daha önce başlamıştır. Biz Kültürpark’ın bu iki hüviyetine saygı göstererek ve koruyarak yol almak istiyoruz. Şimdi Anıtlar Kurulu’na gidecek ve inanıyorum ki bir problem olmadan da geçecek. Yarın bir mutabakat metnini meclise taşıyor olacağız. Odalarla beraber hep birlikte kararlaştırdık” dedi.
3 SIRRINI AÇIKLADI!
Görevi gereği içinde bulunduğu ilişkiler ağını nasıl yönettiğinin sorulması üzerine konuşan Soyer, “3 tane sırrım var benim. Her şey sevmekle başlıyor, aşk! İnsana, bu kente, doğasına, tarihine, kültürüne aşk… Birincisi bu! Bu kentte faydalı olacak belediye başkanı olmak istiyorsanız bunları sevmeniz lazım. İkincisi empati yapabilmektir. Mümkünse karşınızdakinin kafasının içine girip bakabilmektir. Empati yapabilmek lazım… Üçüncüsü, bunu ortak akılla yapabilmektir” ifadelerini kullandı.
İnci MUTLUER 19 Aralık 2020 Cumartesi 13:05
|
Zafer Cengiz 18 Aralık 2020 Cuma 15:33
|
İsmail Yıldız 18 Aralık 2020 Cuma 13:49
|