AK Parti iktidarında elektrik dağıtımının özelleştirilmesi ile birlikte ülkemizde 21 elektrik dağıtım bölgesinin oluşturulduğunu ve her bölge için bir elektrik dağıtım şirketi kurulduğunu hatırlatan Arslan, şöyle devam etti:
“Dağıtım şirketleri aynı sahiplik yapısına sahip görevli tedarik şirketi adı verilen yan şirketler kurarak ayrı bir kazanç kapısı daha elde etmişlerdir. Vatandaşlardan milyarlarca lira dağıtım bedeli toplayan dağıtım şirketlerinin, iletim hatlarını kullanmaları nedeniyle TEİAŞ'a ödemeleri gereken bedelleri ödemedikleri ve borcun 15 milyar TL'ye ulaştığı basın yoluyla kamuoyuna yansımıştır.”
ÇİFTE STANDART
“Vatandaşın borcu olduğunda her türlü icra ve tahsil yoluna gidilirken; şirketlerin kalitesiz hizmetlerine göz yumulduğunu belirten Arslan,şirketlerin iletim bedellerini kamuya ödemeyerek, adeta bu durumu düşük faizli finansman olarak kullandıklarına dikkat çekti.Arslan, “Dağıtım şirketlerinden kamunun alacakları neden icra yoluyla alınmıyor? Bu çifte standardın sebebi ne?” diye sordu.
DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN İLETİM BEDELLERİNİ TEİAŞ’A ÖDEMEMESİ KABUL EDİLEMEZ
Geçim sıkıntısı nedeniyle faturasını ödeyemediği için vatandaşın sayacı kapatılırken, vatandaşın faturası içinde iletim bedelini de vatandaştan tahsil eden şirketlerin, TEİAŞ'a yani kamuya borçlarını ödememesinin kabul edilemez olduğunu belirten CHP’li Arslan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’a şu soruları yöneltti:
-TEİAŞ’a iletim bedelini ödemeyen ve borçlu durumda olan dağıtım şirketleri hangileridir?
-Dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a ödemesi gereken iletim bedeli borçlarının 15 milyar TL’yi geçtiği iddiaları doğru mudur? Dağıtım şirketlerinin TEİAŞ’a ayrı ayrı ne kadar iletim bedeli borcu bulunmaktadır?
-Dağıtım şirketlerinin borçlarını ödeyemeyecek bir durumda olup olmadığı denetlenmekte midir? Vatandaşın faturası içinde iletim bedelini de vatandaştan tahsil eden şirketler, bu bedeli TEİAŞ'a aktarmak yerine ucuz finansman olarak mı kullanmaktadır?
-Borçlarını ödemeyen dağıtım şirketlerine ne gibi yaptırımlar uygulanmaktadır? İcra yoluna ya da idari başka önlemlere başvurulacak mıdır?