GERÇEKİZMİR – İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi nisan ayı üçüncü oturumu Başkanvekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Kültürpark’taki meclis salonunda yapılan oturumda Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT Genel Müdürlüğü’nün 2022 yılı faaliyet raporları birlikte görüşüldü. Raporlar AK Parti ve MHP'nin ret oylarına rağmen oy çokluğuyla meclis onayı aldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyetlerini anlatan CHP Grup Başkanvekili Aydın hükümeti yatırımlar üzerinden eleştirirken, çarpıcı bir ‘hızlı tren’ çıkışına da imza attı. AK Parti Grup Başkanvekili Hızal, Büyükşehir’i sert sözlerle eleştirirken, oturuma sıralara vurarak yapılan protesto damga vurdu.
OTURUMDA KİM/NE MESAJ VERDİ?
AYDIN’DAN DETAYLI RAPOR VE HÜKÜMETE SERT YATIRIM ELEŞTİRİLERİ
Oturumda ilk sözü CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın aldı. CHP Grup Başkanvekili Aydın konuşmasında Büyükşehir’in faaliyetleri hakkında ana başlıklar halinde bilgilendirme yaparken, merkezi hükümeti de kente yapılan yatırımlar ekseninde sert sözlerle eleştirdi.
Buca Cezaevi alanı davası’ mesajları
Söze siyasi tercih ve bunlarını gereğini yerine getirme vurgusuyla başlayan CHP’li Aydın, “Siyasi tercihlerinizin gerektiği bir durum daha vardır, o da gelişmeden ve kalkınmadan ne anladığınızdır. Sürdürülebilir kalkınmayı ve doğayla uyumla gelişmeyi değil ne pahasına olursa olsun zenginleşmeyi ve bu zenginleşmeyi bir avuç imtiyazlı zümreye vermeyi hedefleyen bir siyasi anlayışına sahipsiniz doğayı talan etmekte, dereleri HES’lerle donatmakta, her yere maden ruhsatı vermekte bir beis görmezsiniz. Ama biz CHP olarak sürdürülebilir kalkınmayı ve kamu yararına gözetmeye devam edeceğiz. Ama bizler İzmir’in yararına olmayan, kamu çıkarına değil birkaç kişinin çıkarına hizmet eden işlere karşı çıkmayı ve halkın yararını savunmayı sürdüreceğiz. Sürdürülebilir, doğayla ve kentle uyumlu, toplum yararını gözeten her yatırımın destekçisi olacağız. Mesela Buca Cezaevi Arazisi... Çevre Bakanlığının yaptığı plan kamu yararına aykırıdır. Arazinin yüzde 85’ine bina yapan, yeşil alanı sadece %15’lik kısma sıkıştıran plan hukuka da aykırıdır. Bu planın iptali istemi ile CHP Meclis Grubu olarak dava açtık. Bizim dışımızda İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Barosu, meslek odaları, STK’lar ve kişiler de devam açtı. Bu davalar halen görülmekte. Yapmış olduğumuz yürütmeyi durdurma talebinin reddine dair kararı geçtiğimiz günlerde İzmir Bölge İdare Mahkemesi kaldırdı ve yerinde keşif yapıldıktan sonra karar verilmesini istedi. Davayı gören İzmir 4. İdare Mahkemesi yakında keşif günü belirleyecek. Bucalıları, İzmirlileri, çevreye, kamu yararına önem veren herkesi keşif gününde cezaevi arazisinde olmaya çağırıyoruz. Buca Cezaevi arazisi halkındır ve halka, İzmirlilere ait araziyi İzmir’in kurtuluşunun 100 yılı kutlanırken 9 Eylül 2022’de satılmasını İzmir halkı hiç unutmayacak, bu arazinin kamunun kullanımına açık yeşil alan olması için mücadele etmeyi sürdürecektir” diye konuştu.
Misyon vurgusu!
CHP Grup Başkanvekili şöyle devam etti: İzmir Büyükşehir Belediyesi 5 yıllık stratejik planında ortaya koyduğu misyonu inin misyonu ani kendine biçtiği görevi bir kez daha hatırlatmak isterim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin misyonu yani görev tanımı; “halktan aldığı gücü, şehrin müşterek menfaatlerini ve sürdürülebilir gelişimini gözetecek şekilde kullanan, yenilikçi bir belediye hizmeti sunmaktır.” İzmir Büyükşehir Belediyesi tüm faaliyetlerini bu görev tanımına uygun şekilde yerine getirmek için çaba sarf ediyor. Tüm baskılara, soruşturmalara, engellemelere rağmen halkın, kamunun yararını gözeten, bir avuç imtiyazlı zümrenin değil geniş halk kitlelerinin yararına olan işleri yapmaya çalışıyor
Ulaşım raporu
Aydın konuşmasında ulaşım faaliyetlerine değindiği bölümde şu bilgileri verdi: 2022 yılında Buca Metrosunun inşaatına tüm engellemelere rağmen başladık ve hızla ilerliyoruz. Buca Metrosu 4 yıllık inşaat süresinin sonunda İzmir halkının hizmetinde olacak. Buca Metrosu 1 milyar avroya yaklaşan bedeli ile İzmir’de yapılan en büyük kamusal yatırım olmaya devam ediyor. Oysa biz beklerdik ki yatırımı hepimizden vergi alan milyarlarca dolarlık bütçeyi yöneten daha doğrusu çarçur eden merkezi hükümet İzmir’de en büyük yatırımı yapan kamu kurumu olsun. İzmir Büyükşehir Belediyesi 2022 yılında Karabağlar – Gaziemir Metrosu için de yola çıktı. Bu proje ile kendi yatırım rekorumuzu yine kendimiz kırıyoruz. Karabağlar – Gaziemir Metrosu toplam 2 milyar 105 milyon avroluk bütçesi ile İzmir’in en büyük yatırımı olacak. 2022 yılında Narlıdere Metrosu ile Çiğli Tramvayı inşaatları önemli ölçüde ilerledi. 2023 yılında bu iki önemli demir ağ hizmete girecek ve İzmir’e demir ağlarla örme hedefine bir kez adım daha yaklaşacağız.
Hükümete rakamlarla metro ve hızlı tren salvosu!
CHP Grup Başkanvekili konuşmasında hükümeti metro projeleri üzerinden de eleştirdi. Aydın, “Metro demişken bir kez daha hatırlatalım. İzmir’de hala merkezi hükümetin U harfini koyabileceği bir metro istasyonu yok. İzmir’deki tüm metro hatları Büyükşehir tarafından yapılıp Metro A.Ş. tarafından işletildiği için tüm metro istasyonlarının girişinde M harfi yer alır. Dileriz ve isteriz ki Ulaştırma Bakanlığı da bu şehre bir tane U harfi koyabileceği istasyon yapsın. Bırakın bunu merkezi hükumet yıllardır yapma sözü verdiği Otogar – Halkapınar Metrosunu yapmayacağını bir kez daha dile getirdi. 2022-23 yılında bu metronun yapımı için sadece 3 bin lira ayrıldı, yani ‘Yapmayacağız’ dedi. Konu raylı sistemlere gelmişken, yılan hikayesine dönmüş bir konuyu ayrıntısıyla konuşmak isterim. Ankara – İzmir hızlı tren hattı nerede? En son Salihli civarlarında olduğu söylenmişti. Ama nerede olduğunu ve ne zaman açılacağını henüz bilmiyoruz. Kendisi de halen İzmir Milletvekili olan Sayın Binali Yıldırım 21 Eylül 2013 tarihinde temeli atılan bu hattın 1080 günde yani 3 yılda biteceğini söylemişti. Eğer bu gerçek olsaydı biz hattı Eylül 2016’dan beri kullanıyor olurduk. Oysa ortada ne hat var ne tren. Tam 10 yıl geçti. 5 ayrı ulaştırma bakanı gördük ama hızlı tren bir türlü İzmir’e varamadı. Peki, bu hat ne zaman hizmete açılacak? Bu konuda rivayet muhtelif… 16 Kasım 2018 tarihinde açıklama yapan dönemin Ulaştırma Bakanı Cahit Turan’a göre hat 2020 sonunda ya da en geç 2021 başında İzmir’e ulaşmış ve hizmete açılmış olacaktı. 31 Ağustos 2021 tarihinde açıklama yapan Bakan Adil Karaismailoğlu hattın açılışını 2025 yılına erteledi. Fakat aynı bakan 16 Ekim 2021 tarihinde, hattın Eşme ilçesinde tünelle ilgili törende, hattın 2022 yılının sonunda tamamlanacağını söylemişti. CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter’in soru önergesi üzerine TBMM’ne verdiği cevapta hattın 2024 yılında biteceğine dair bakanlık öngörüsünü olduğu söylenmiş. Yani tahmin yani hayırlısı inşallah cevabı verilmiş. Sonunda Sayın Bakan verdiği her tarih boş çıkınca tarih vermeyi bıraktı, 22 Mart 2022 tarihli açıklamasında Ankara – İzmir Hızlı Tren Hattının bittiğinde kaç yolcu taşıyacağını, yolun ne kadar kısalacağını söylemiş ama bitiş tarihini vermekten özenle kaçınmış. Ancak Sayın Bakanın bilmediğini bilenler var. Mesela Ocak 2023’te açıklama yapan Ak Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur’a göre hızlı tren 2024 yılında açılacak. Peki, bir soru daha: Ankara-İzmir hızlı tren projesi kaça mal olacak? 2013 yılında ilk ihale yapıldığında projenin bedeli 4 milyar 500 milyon lira yani temel atma tarihindeki dolar kuruna göre (1,96 TL) yaklaşık olarak 2 milyar 300 milyon dolar. Ama bu parayla iş bitmedi. İşi üstlenen firma 19 Mart 2022 tarihinde bir müjde verdi. ‘17 Mart 2022 tarihinde 2.3 milyar dolarlık kredi bulduk’ dedi. Hızlı tren için temel atıldığı tarihte bu projenin finansmanı yokmuş, varsa da gerçekçi olmadığı için ya da paralar attaya gittiği için para yetmemiş ve 9 yıl sonra para arayışına girilmiş, neredeyse projenin ilk ihale bedeli kadar bir miktar dış finansman bulunmuş! Gözlerindeki ışıltı gözlerimizi kamaştıran sayın bakan kredi bulduklarını müjdeliyor ama hat bir türlü bitmiyor, belirlenen hiçbir maliyet hesabı tutmuyor. CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu’nun Kasım 2022’de açıkladığına göre; temeli atıldığında 4 milyar 500 milyon liraya mal olacağı söylenen projenin maliyeti ona katlanarak 47 milyar liranın üzerine çıktı. Tam 10 katı! Yine Karasu’nun açıklamasına göre, dünyada bu standarttaki tren hatları için kilometre başına 1 milyon 500 bin dolar harcanırken, bizde şuan itibariyle 5 milyon doları buldu.
Aydın, Buca Metrosu ihale süreci hakkında da mesaj verirken, "Buca Metrosunu neden en düşük teklif verene değil bir sonraki şirkete verdiniz diye soran arkadaşlar, Ankara – İzmir Hızlı Tren hattı hangi firmaya ve hangi ihale usulü ile verildi biliyor musunuz? Pazarlık usulüyle! Üstelik temeli 2013 yılında atılan projenin yeni ihalesi 6 Ekim 2020 tarihinde yapılmasına rağmen bakanlık işi pazarlık usulüyle ve 2 milyar 162 milyon 600 bin avro sözleşme bedeliyle bir firmaya verdiğine dair sonuç ilanını 2 yılı aşkın süre sonra, 22 Aralık 2022 tarihinde açıklayabildi ancak… Oysa İzmir Büyükşehir Belediyesi ihalelerinin yüzde 96’sını açık ihaleyle yapıyor. Buca Metrosu ihalesi de böyle yapıldı. Ayrıca bakanlık tren yolu ihalelerinin TL ile yapıldığını söylüyordu, gerçeği yansıtmadığı da bu şekilde anlaşılmış oldu. Finansmanın bulunduğuna dair 19 Mart 2022 tarihli açıklamada hattın yapımının 42 ayda biteceği söylenmiş… Hadi para hemen geldi ve işe hemen başladınız diyelim ve 42 aylık süreyi Mart 2022 tarihinden başlatalım. Bu tarihe 42 ay eklersek hattın bitiş tarihi Haziran 2025’e geliyor. Hani hat 2024’te bitiyordu? Bu durumda hızlı tren hattının açılışı en erken 2025’e kalmış oldu. 2013 yılında temeli atılan hat, bu tarihten 12 yıl sonra açılmış olacak. Bu denli büyük alt yapı projeleri için proje hazırlanırken finansmanının da bulunmasının ne kadar önemli olduğunu bilme anlatabildim mi? Şuraya bir hat çizelim, bir de tren çizelim, güzel bir istasyon binası yapalım diye kağıt üzerinde planlar yaparken bu işin hangi parayla yapılacağını belirlemez, buluruz bir şeyler diye yola çıkarsanız olacağı budur. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Buca Metrosunun yapımı için gereken parayı projenin oluşturulması süreciyle birlikte yürütmesinin, inşaat başlamadan önce finansmanın da sağlanmasının ne kadar değerli anlatabiliyorum umarım! Bir türlü bitmeyen bu proje geçtiğimiz Mart ayında Londra’da düzenlenen bir törende yılın ulaştırma projesi ödülünü almış. Bence bu ödül yanlış olmuş, yılın projesi değil on yılların ulaştırma projesi ödülü verilmeliydi. Ve bu proje, siyasi tarihte bir şehir bir bölge siyasi tercihleri nedeniyle nasıl cezalandırılırın, kamu kaynakları nasıl heba edilirin örneği olarak gösterilmeliydi. Tabi hızlı tren inşaatını bir türlü yapamayan ve sürekli ilave ödemeler isteyen inşaat firmasının İngiltere merkezli bir iştirakinin olmasının bu ödül üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu, ihaleyi alan firmanın, yapılacak işin 2.1 milyar dolarlık kısmını İngiliz kaynaklı dış finansman ile karşılayacak olmasının İngiltere’de verilen bu ödüle etkisinin olup olmadığını hiç bilemeyeceğiz.
Aydın sözlerine şöyle devam etti: İzmir halkının bilgisinden özen kaçırılan bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İzmir’le ilgili yatırımlarını duyurduğu raporda projeyi Ankara-İzmir Hızlı Tren Projesi olarak tanımlıyor ve hattın dizayn edilen hızının saatte 250 Km olduğunu söylüyor. Ben de konuşmam boyunca hızlı tren kelimesini kullandım. Oysa bu da doğru değil. Bakanlık projeyi yüksek standartlı demiryolu olarak değiştirdi. Yani artık ne zaman İzmir’e geleceği belli olmayan trenimiz hızlı tren değil! Ama İzmir merak etmesin, nasıl İzmir’e demir ağlarla örüyorsak, Mayıs sonrasında halkın iktidarını kurduğumuz da İzmir’e, İzmirlilere layık görülen bu duruma da son vereceğiz..." dedi.
Aydın faaliyet raporu konuşmasında ekonomi ve yaşam kalitesi başlıklarında ise şu mesajları verdi: İzmir’de milli ekonominin temel ilkelerini belirlemek için iktisat kongresi düzenlendi. Türkiye’nin geleceğinde ekonomi politikalarının nasıl olması gerektiğine dair aylar süren bir çalışmaydı. İşçilerin, çiftçilerin, sanayicilerin, tüccar ve esnafın bir araya geldiği çalışmalar sonunda İkinci Yüzyılın İzmir İktisat Kongresi’nin amacı; “insan uygarlığının geleceğini sivil bir ruh, ortak akıl, vicdan ve doğayla uyum içinde inşa etmek” olarak tanımlandı.
Bu cümle içinde barındırdığı vizyon ve öngörüyle hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir cümle.
Geleceğin kalkınma modelinin; şehirleri öne çıkaran, yerel işbirliği ağlarının güçlendiği, doğayla uyumlu ve sürdürülebilir bir model olduğu ortaya konuldu.
CHP Grup Başkanvekili ayrıca, "Küresel salgında daha da artan sayıda insan İzmir’e taşınıyor. İzmir’de yaşamak istiyor. İzmir Büyükşehir şehirde yaşan herkes için refah içinde ve güvenli bir yaşam alanı oluşmasını istiyor. Bir şehri cazip kılan koşullardan birisi o şehirde yaşan kadınların, gençlerin, yaşlıların, engellilerin o şehirdeki yaşam koşullarının iyi olduğunu görmeleridir. Kadınlar için en önemli beklenti şehir yaşamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmış olmasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kişinin hak ve sorumlulukları bakımından cinsiyete dayalı bir farklılığın bulunmaması anlamına gelir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması bizim için temel amaçlardan birisi. Çünkü inanıyoruz ki birinin diğerini sömürdüğü, hayatını egemenliği altına aldığı, cinsiyeti nedeniyle aşağılayıp ayrımcılığa tabi tuttuğu her dünya kötüdür. Böylesi bir dünyada; yoksulluk, mutsuzluk, sömürü ve baskı vardır. Üstelik bu sömürü ve baskı sadece zayıf taraftaki cinsiyet için değil baskı uygulayan cinsiyet için de geçerlidir. Bugün geldiğimiz noktada bırakın toplumsal cinsiyet eşitliğini, kadınların can güvenliklerinin sağlanmasına dair endişeleri yaşıyoruz.
İstanbul Sözleşme’nden bir gecede ve tek bir imza ile çıkıldı. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldığı günlerde, “Bu sözleşmeye gerek yok zaten bizim 6284 sayılı yasamız bu korumayı sağlıyor” diyenlerin bugün o yasayı ittifak pazarlıklarında masaya sürebiliyorlar. O yüzden İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kadınların güven içinde, mutlu ve huzurlu yaşadığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir şehir olması için daha fazla görevi var artık..." dedi.
Büyükşehir'in mali yapısı hakkında da mesajlar veren Aydın, "Mali yapımızdan bahsetmek gerekirse, istikrarlı mali ve finansal yapımız sayesinde uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından yüksek kredi derecelendirme notları alıyoruz. Yatırım yapılabilir seviyesindeki kredi derecelendirme notumuz sayesinde birçok farklı yabancı finans kuruluşundan kredi kullanabilme imkânı sağlayan nadir belediyelerden biriyiz. Aldığı uluslararası krediler ve üst derece notlar bunun en büyük kanıtıdır. Güçlü finansal yapımızı ve dinamik ekonomimiz sayesinde Fitch Ratings, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kredi notunu dördüncü kez en yüksek kredi notu olan AAA olarak belirledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi harcamalarında yüksek yatırım oranını 2022 yılında da korudu. 2022 yılında tüm zorluklara rağmen %32’si yani yaklaşık 5 milyar lirası yatırıma harcandı. Bu rakam halen İzmir’de yapılan tüm kamu harcamalarının üçte ikisini oluşturmaya devam ediyor" dedi.
"1 ay sonra kısa çöp, uzundan hakkını alacak"
Aydın ayrıca, "İstediğiniz kadar, rakam ve kelime oyunları yapın, ödenen destek ve maaşları yatırım diye önümüze getirin gerçeği saklayamazsınız. Bu partizan tutumu, merkezi yönetimin, siyasi tercihleri nedeniyle İzmir’e olan bakışını hep dile getirecek. Bu şehir, bütçe tercihleriyle kendisine yönelik olarak uygulanan cezalandırma politikalarına boyun eğmedi ve eğmeyecek. İzmir, vergilerinin hakkı olan yatırımı talep etmeyi sürdürecek. Ve çok değil 1 ay sonra kısa çöp, uzundan hakkını alacak" diye konuştu.
Aydın sözlerini şöyle tamamladı: 8 bin yıllık medeniyete sahip İzmir, tüm bileşenleri, tüm unsurları ile Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına hazır... Kurtuluşun ve kuruluşun şehri olan İzmir, ikinci yüzyılda kendisine düşen görev ve sorumluluğun bilincindedir. İzmir halkının oyları ile seçilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve yönetimi de bu sorumluluğun gereğini yerine getirmektedir. Asla yorulmamak için yola çıkan bizler, başta Büyük Atatürk olmak üzere 100 yıl önce bu ülkenin kurtuluş ve kuruluş mücadelesini vermiş atalarımızdan aldığımız ilhamla, çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma yolunda yürümeye devam edeceğiz.
CHP Meclis Grubu olarak 2022 yılındaki faaliyetleri nedeniyle Başkanımız Sayın Tunç Soyer’e, tüm çalışma arkadaşlarına şükranlarımızı sunarız. CHP Meclis Grubu, 2019 yılında belirlenen stratejik plana, CHP’nin ilke ve değerlerine uygun şekilde gerçekleştirilmiş olan 2022 yılı faaliyetlerine dair raporlarla olumlu oy kullanacaktır.
HIZAL’DAN BÜYÜKŞEHİR’E ELEŞTİRİ YAĞMURU: BECERİKSİZLİK VESİKASI!
Soyer’e 3 soru
Sözlerine “Bu rapor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunan CHP yönetiminin görüşeceği son faaliyet raporu” diyerek başlayan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, “Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve başındaki anlayışın 4 yılını değerlendireceğiz. Belediyecilikte öncelikle günlük temel ihtiyaçların karşılanıp karşılanmadığına sonra da günün gereklerine göre yeni ihtiyaçların ve sorunların nasıl giderildiğine bakılır. Önce Sayın Başkan’a birkaç soru sormak isterim. Birinci sorumuz şu: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına göre İzmir’in en temel sorunu nedir ve bununla alakalı hangi adımları atmıştır? İki, yine Sayın Başkan göre göreve geldiği günden bu yana ve göreve gelmeden önceki süreçti vermiş olduğu vaat ve sözlerin kaçını yerine getirmiştir? Üç, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına göre İzmir temel belediyecilik hizmetleri açısından ileri mi gitmiştir yoksa geri mi gelmiştir? Bu sorular üzerinden değerlendireme yapacağız” dedi.
Deprem ve kentsel dönüşüm eleştirileri!
AK Partili Hızal, “Günümüzde İzmir’in en temel sorunu deprem ve kentsel dönüşüm. Bu şehri 25 yıldır CHP anlayışı yönetiyor ve Türkiye’de gecekondulaşma oranının en yüksek olduğu şehir İzmir… İzmir’in altındaki onlarca diri fay bugün ortaya çıkmadı. Bunlar binlerce yıl önce de vardı. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu gerçek ve dönüşümle ilgili ne yaptı? ‘İzmir’in bir deprem master planı yok’ dedik, o günlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Biz depreme hazır bir belediyeyiz’ dedi… Daha 30 Ekim depremi olmamıştı. 30 Ekim depremi oldu, bu şehrin belediye başkanı Kiraz’dan Bayraklı’ya 4 saatte gelebildi. Demek ki Büyükşehir İzmir’de depreme hazır değilmiş. Arkasından asrın felaketi oldu, Sayın Başkan dedi ki, ‘Bundan sonra biz Büyükşehir olarak bütçemizin yüzde 10’unu deprem ve dönüşüme harcayacağız’ dedi… Yatırım bütçesi olarak kabul edelim bunu… Yine önemli bir söz söyledi, ‘İzmir’in yapı stokunun yüzde 75’i depreme dayanıklı değil’ dedi. Peki Büyükşehir bugüne kadar ne yapmış? 2019-2020 ve 2021 yıllarında 8 milyar 374 milyon yatırım bütçesi ayırmış. Yüzde 10’u kullanılsaydı 850 milyon yapardı ama dönüşüm çalışmalarına 33 milyon kullanılmış. 1000’de 40! 2022 yılında Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı’na 55 milyon bütçe ayrılmış, sonra da ‘Bu çok’ denmiş, başkanlık bunun 30 milyonunu kullanmış. Deprem Risk Yönetimi Daire Başkanlığı kuruldu, övünüyorsunuz. 2022 yılında 78 milyon bütçe ayırdınız, sonra ‘Bu da çok’ dediniz, 26 milyon kullanıldı. İzmir’e 80 milyon borcunuz var deprem ve dönüşüm noktasında 2022 yılında. Peki bu kesintiler nereye gitti? 2022 yılında temsil-tanıtma giderlerine 74 milyon yetmemiş 104 milyona çıkmış. İşte depreme ve kentsel dönüşüme bakış açınızı gösteren 3 rakam! ‘Mış gibi’ yapmak o işi yapmak anlamına gelmez. Yapı stoku ile ilgilerle çalışmalar yapıyorsunuz, karne çıkartıyorsunuz da bunun pekiyi olması için ne yapıyorsunuz? Fay haritalarını çıkarıyorsunuz da fayları planlara işliyor musunuz? İzmir fayının geçtiği Güzelbahçe-Yelki bölgesinde yapılaşmayı durdurdunuz mu mesela?” diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili şöyle devam etti: İzmir Büyükşehir Belediyesi 2012 yılında 7 bölgede dönüşüm yapmak için yetki almış. Bayraklı iade edildi, kaldı 6 bölgede. 33 bin bağımsız bölümün dönüştürülmesi gerekirken 12 yılda dönüştürdüğünüz bağımsız bölüm sayısı 970… Bu 12 yılın 4 yılı sizin döneminizde. Bu dönüşümle ilgili kendinize bir kahraman buldunuz, İZBETON… Ama gerçek olmayan bir kahraman. İZBETON neler yapmış? Örnekköy üçüncü etap, gelmesi gereken seviye yüzde 70, şu anki seviye yüzde 9. Örnekköy dördüncü etap, gelmesi gereken seviye yüzde 70, şu an yüzde 15. Bu inşaatlar bitmeyince İZBETON Büyükşehir Belediyesi’ne ceza ödemek zorunda kalacak. Ama siz bürokratlara bu ceza alınmasın diye baskı kuracaksınız. Bürokratları uyarıyorum sakın böyle bir şey yapmayın, imza atmayın. Gaziemir birinci etap, yüzde 31 seviyesinde olması gerekiyor şuan yüzde 3. Uzundere’de mart ayında temel atacaksınız? Nerede temel? Kim engelledi temel atmanızı? Asıl sorun olan Ballıkuyu… Kentsel dönüşüm mü yapacaksınız İzmir’in siluetini mi bozacaksınız?
Hızal açıklamasında Büyükşehir’e taşınmaz satışları eleştirisi de getirdi ve şunları söyledi: 2019’da Büyükşehir Belediyesi’ne ait 1898 adet konut varmış, mesken varmış. 2022 yılı faaliyet raporunda bu sayı 780’e düşmüş. 1118 adeti satılmış, bugünün değeriyle 1 milyar. Sattınız bari o parayla konut yapsaydınız!
AK Parti Grup Başkanvekili ayrıca, “İzmir için deprem ne kadar büyük tehlikeyse İzmir’i 25 yıldır yöneten ve deprem gerçeğini görmeyen CHP belediyecilik anlayışı da o kadar tehlikeli” dedi.
Trafik, ulaşım ve yol yatırımları çıkışı!
Hızal şöyle devam etti: Vicdanlarıyla cevap versinler, son 4 yılda İzmir’in trafik sorunu azaldı mı arttı mı? İzmir Büyükşehir Belediyesi bu sorunun ortadan kalkması için İzmirlilere ‘Araçlarınızı kullanmayın’ önerisi dışında bir şey yaptı mı? Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi 8 yıldır bir viyadük ve tünel projesini bitebilmiş olsaydı Buca’ya gidiş için üçüncü bir yol olacaktı. Siz ihale yapmayı beceremeyen bir anlayışa sahipsiniz. Mürselpaşa karayolu alt geçidi yapıldı mı? Hayır, çünkü ihaleyi yanlış yaptınız. 4 yılda 18 milyar bütçe ayırmışsınız yatırıma, 2022 yılında 30 kilometre yol açmışsınız. Hiç birisi İzmir’in trafik sorunu çözmek için açılmış yollar değil.
AK Parti Grup Başkanvekili konuşmasında ayrıca bir üst geçit isyanı yer alan ve bir vatandaşın trafik yaşamını yitirdiğinin anlatıldığı video paylaşırken, “Orada hayatını kaybeden vatandaşımız 72 yaşındaydı. Yürüyen merdiven ve asansör çalışmadığı için yürüyerek karşıya geçmeye çalıştı ve hayatını kaybetti. Bunun müsebbibi Büyükşehir Belediyesi!” dedi.
Kemeraltı ve Çiğli Tramvayı resti!
Hızal, “Mısır satış tezgahları tasarlamışsınız, seri üretime geçecekmişsiniz. Koca İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin faaliyet raporunu 1 milyoncuya çevirdiniz. ‘Rekor asfalt yılları’ dediniz. Büyükşehir’in 2022 yılı hedefi 1 milyon 450 bin ton, şu anki seviye 770 bin ton. Yüzde 50 başarı, rekor böyle mi olur!
Sayın Başkana bir öneride bulunmak istiyorum. Siz ve Murat Bey’le yarın Kemeraltına birlikte gidelim. Ama basın ekibiniz gelmeyecek, basın mensubu arkadaşlar gelecek. Sizin orada 2 yıldır altyapıyı ve üst yapıyı ne hale getirdiğinizi görelim. Siz gece gidiyorsunuz, gündüz vakti birlikte gidelim. İzmir’in yollarını köstebek yuvasına çevirdiniz” ifadelerini kullandı.
100.yıl kutlaması ve İktisat Kongresi hakkında sert sözler!
AK Parti Grup Başkanvekili konuşmasını şu sözlerle tamamladı: İzmir’e hiç gelmemiş biri Sayın Başkanı bir ulusal kanalda izlese ‘İzmir Büyükşehir Belediyesi ne muhteşem metro inşaatları yapıyor’ der. 32 milyar bütçe ayrılmış metro inşaatlarına… Peki gerçekler bu mu? Geçen yıl Narlıdere Metrosu inşaatının durduğunu söyleyince burada bir tiyatro sergilendi. Narlıdere Metrosu yüzde 90’da durup dönüyor ama bir türlü bitmiyor. 2 yıl öncesi bitmesi gerekiyordu, İzmir’e 2 yıl borcunuz var. Çiğli Tramvayı’na gelelim. Bir mesaj okuyacağım: Şantiyede çalışma var ama çok seyrek. 5 tane olması gereken mühendis kadrosu 1’e indirilmiş. Büyük ray hattı bitti ama tamamlanmamış kısa raylar var. Çevre düzenlemeleri başlamamış. Ödeneksiz dolayısıyla bütçe daraltılmış. Şimdi teklifte bulunuyorum, hadi Çiğli Tramvayı’na canlı bağlanın! Biz burada aslında faaliyet raporunu değil mazeret raporunu görüşüyoruz. Beceriksizlik vesikası! Borç 5 kat artmış, binlerce gayrimenkul satılmış. Sürekli ’40 veriyoruz, 1 alıyoruz’ söylemi. Gerçekten çok faşizan bir söylem. Yani İzmir’de üretimi yapılmış ama Hakkari’nin bir köyünde tüketilen sigaradan alınan bir vergiden Hakkari’ye yatırım yapmayacağız öyle mi? Tabi bunları söylerken İzmir Büyükşehir bütçesinin yüzde 94’nün merkezi hükümetten geldiğini de söylemeyin. İZBETON 2022 yılının ilk 3 ayında adında İzmir olan bir gazeteye 506 bin para vermiş. Dijital tanımın hizmetlerinin miktarı 5 milyon 350 bin lira… Sonuç olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni finansal açıdan iflasa sürüklediniz. Seferihisar’ın büyük örneğini görüyoruz. İzmir’in kurtuluşunun 100.yılını bir konsere indirgemiş, Sayın Başkan o gün çıkmış bir tarihçi edasıyla tarihi şahsiyetleri vatan haini ilan etmiş ve Atatürk’ün arkasına sığınmış. Kendi kurumunun iflasa sürükleyen aynı kişi bu kez İktisat Kongresi düzenlemiş ama bu İktisat Kongresi’nde ‘100 yıllık Cumhuriyetle hesaplaşacağız’ diyenleri çıkartıp Mustafa Kemal Atatürk’e rüşvetçi suçlamasında bulunulmuş.
O SÖZLERE PROTESTO VE GERGİN ANLAR
Hızal’ın bu sözlerine CHP sıralarından büyük tepki geldi. CHP’li meclis üyeleri sıralara vurarak protesto ederken Hızal da son olarak, “Keşke o gün sıraları yumruklasaydınız” dedi. Bu açıklamanın ardından Hızal ile Başkanvekili Özuslu süre konusunda karşı karşıya geldi. Hızal rapora olumsuz oy kullanacaklarını söyleyerek kürsüden indi.
MHP’DEN TRAFİK, KOKU VE ÇÖP ÇIKIŞI!
MHP Grup Başkanvekili Cüneyt Umutlu ise faaliyet raporları hakkındaki konuşmasında, pandemi, ekonomik kriz ve asrın felaketinin gölgesinde belediyecilik işlerini yürütmenin oldukça zor olduğunu ifade ederek ufak-tefek aksaklıkları dile getirmeyeceklerini söyledi ve “Ancak tabi ki de söylememiz gereken şeyler var” dedi. MHP’li Umutlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi trafik hakkında üzerine düşen vazifeleri yerine getirmemiştir. İzmir’de trafik sorunu vardır. İkinci konu da koku… Yaklaşık 25-30 yıldır bu soruna bir çözüm bulamamışız. Hamaset yapmıyorum bu önümüzdeki bir gerçek… Verdiğimiz siyasi kararların sonuçları trafik ve koku işte. Buca Cezaevi alanı görselini Bergama’daki Millet Bahçesi’ne benzettim. Sizin Buca’da görmek istediğiniz şey Bergama’da iptal davası açtığınız Millet Bahçesi… Buca’da istiyorsunuz Bergama’da istemiyorsunuz! İzmirli vatandaşların sizlere verdiği bir siyasi kredi var. Ama ben buradan uyarı anlamında bir şey söyleyeyim bu krediniz eksiye geçmiş diyebilirim. Ek hesaptan yiyorsunuz. Faaliyet raporunun en iyi kantarı 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimler ancak tekrar ediyorum gerçekten krediniz bitmek üzere…” dedi. Çöp sorunu hakkında da konuşan MHP’li Umutlu, “Harmandalı doldu-taştı tamam ama Bergama UNESCO kenti. Yaklaşık 100 kilometreden kamyonlarla mı taşıyacağız Bergama’yı çöplük haline getireceğiz. Yaklaşık 400 bin yabancı turist ağırlanan kenti çöplük haline mi getirmek çözüm?” diye konuştu ve MHP Grup olarak olumsuz görüş bildireceklerini bildirdi.
İYİ PARTİLİ SEVİNÇ: OYUMUZ OLUMLU
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise konuşmasında, “Dile getiren eleştirilerde idare kendine düşen çalışmaları mutlaka yapacaktır. Hepimizin amacı daha güzel ve daha sağlıklı bir kent. Yaşanan salgın, deprem ve sel felaketlerine rağmen idare gereken önlemleri almış ve almaya devam etmektedir. Belediyenin 2021-2024 stratejik plan çerçevesinde arzu edilen hedeflere ulaşacağına inanmaktayız. Ulaşımda lider kuruluşumuz ESHOT 80.yılında başarılı şekilde görev yapıyor. Deprem bölgesinde yaptığı ve yapmaya devam ettiği çalışmalarla göğsümüzü kabartmıştır. Konteyner alanları, körüklü otobüsleri dönüştürdüğü üniteler gurur vermiştir. 2022 yılı faaliyet raporunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Hayırlı olmasını diliyorum, grubumuzun oyu olumlu olacaktır” dedi.