İzmir’de siyaset yazmaya, yorumlamaya çalışan bir gazeteci olarak
6 ay önceye kadar CHP'nin parti içi süreçlerini
Analiz etmenin daha rahat olduğunu görüyorum...
Yaklaşık 10 yıldır denklem kolaydı.
Bir yana Aziz Kocaoğlu’nu bir yana da O'nun muhaliflerini koyardık.
Süreç iki kutuplu kendiliğinden ilerlerdi.
Şimdi öyle değil.
Kocaoğlu sonrası bembeyaz bir sayfa açıldı CHP İzmir Örgütü’nde…
Yeni sayfanın içindeki aktör sayısı da çok olunca, CHP’de süreç daha karışık daha merak edilen bir hal aldı.
Çok ilginç isimleri yan yana, yakın siyasi dostları karşı cephelerde görebiliriz.
Eylül ayına girdik.
Ay içinde Genel Merkez olağan kongre takvimini açıklayacak.
Ekim gibi yarış başlayacak.
Danışma kurulunda kısmen adaylığını açıklayan Deniz Yücel’in devam edip etmeyeceği,
Genel Merkez’in gönlündeki ‘uzlaşı’nın İzmir’de olup olmayacağı
Merak ediliyor.
Burada ana karakter doğal olarak Deniz Yücel…
Yücel il başkanlığı koltuğunda
Günahlarıyla sevaplarıyla 19 ayı devirdi.
Devam etmek istiyor.
O’nun geçmişteki, performansı, yaptıkları, yapacakları, kurduğu ilişkiler, hedefleri aslında kaderini biraz da belirleyecek.
Yücel’in olağan kongre süreci öncesi ciddi artıları ve eksileri var…
İşte o artılar ve eksiler;
ARTISI: Olağanüstü kurultay için başlatılan imza sürecindeki tavrıyla Genel Merkez’de önemli kredi kazandı. An itibariyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Oğuz Kaan Salıcı gibi isimler Yücel’in devam etmesine sıcak bakıyor.
EKSİSİ: Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kendisini istemiyor. Bunu Soyer bizzat CHP Lideri’ne iletti. Büyükşehir Belediye Başkanıyla geride kalan 5 ay da uyumlu görüntü vermedi. Bu uyumun sağlanması çok zor.
ARTISI: Abdül Batur ve Ali Engin gibi parti içi yarışların etkin isimlerinin tam desteğini sürecin başında alıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan da Yücel’in devam etmesine sıcak bakıyor.
EKSİSİ: Hem örgüt üzerinde etkileri olabilecek hem de CHP Lideri’nde ciddi karşılığı olan Kamil Okyay Sındır, Murat Bakan, Mahir Polat, Tacettin Bayır ve Bedri Serter gibi vekiller Yücel’e sıcak bakmıyor.
ARTISI: İl Başkanı unvanıyla yerel seçimlerde ilçe bazında (24+1) hatırı sayılır bir başarı elde etti.
EKSİSİ: Aday belirleme sürecini iyi yönetemedi. Abdül Batur, Ali Engin, Filiz Ceritoğlu Sengel gibi isimler için yoğun mesai harcadı. Aday gösterilmeyen bir çok aday adayı karşısında... Buca'daki 'aday' krizinde de ciddi yıprandı.
ARTISI: Parti içi polemikten uzak durdu. Parti içi kimseyle basın aracılığıyla karşı karşıya gelmedi.
EKSİSİ: Kent ve ülke geneliyle ilgili konularda eylemsel ve açıklama yapma anlamında refleks göstermede zayıf kaldı. Parti örgütünde en çok eleştirildiği durum bu.
ARTISI: Olağanüstü kurultay tartışmalarında kendisini il başkanlığına taşıyan Kocaoğlu ile ters düştü. ‘Kocaoğlu’nun adamı’ imajını yıktı. Herhangi bir ismin ya da ekibin adayı olarak değil Genel Merkezin adayı algısını oturttu.
EKSİSİ: Disiplin mekanizmasını çok çalıştırdı ama adil çalıştıramadı. Disiplin süreçlerini yönetemedi.
ARTISI: İlçe başkanlarıyla uyumlu görüntü çizdi…Sürekli ilçe başkanlarıyla toplantı yaptı.
EKSİSİ: Yaptığı görev ateşten gömlek. CHP’de 16 yıldır iki dönem üst üste il başkanlığı yapan bir isim yok. Sürecin başında yine ‘değişim’ sesleri yüksek. (2003-Alaaattin Yüksel)