Bir gazeteci olarak salonda değildim ama
Fotoğraflara bakılırsa
CHP İzmir açısından son yıllardaki en kalabalık il danışma kurulu toplantılarından biriydi...
AK Parti’nin İzmir'de 3 ayda bir yaptığı toplantının
CHP’de medya tarafından daha dikkatli ve 'kulis sondajı' yapılarak takip edilmesinin nedeni, neredeyse yılda sadece 1 defa yapılmasından ve aktörlerden kaynaklanıyor olsa gerek!
***
Aziz Kocaoğlu’nun geçmiş yıllarda Büyükşehir Belediye Başkanı olarak verdiği mesajlarla damga vurduğu il danışma kurulunun protokolünde bu kez Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğu boş kaldı.
Çok önceden planlanan yurt dışı mesaisinin, danışma kurulu ile çakışması Tunç Soyer’in şansızlığıydı.
Soyer'in parti içi olağan kongre süreci öncesi salonda örgütün karşısında olamaması, basına bir süredir verdiği ‘uzlaşı’ mesajlarını örgüte bire bir aktaramaması yineleyeceğim üzere şansızlığı oldu.
***
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan’ın danışma kurulu toplantısına katılması, toplantı boyunca salonda kalması olağan kongre süreci için ‘buradayım’ mesajı gibiydi!
Kocaoğlu ise bir danışma kurulu toplantısına ilk kez ‘eski’ sıfatıyla katılırken, geçmişte fırtınalar estirdiği salonda konuşma yapmaması, olağan kongre süreci için ‘seyirci’ kalacak iddialarını güçlendirdi. Belki de fırtına öncesi sessizliktir Kocaoğlu’nun ki!
Kocaoğlu demişken, yakın dostu yıllarca İzmir’de partinin en önemli aktörlerinden Alaattin Yüksel’e değinmeden etmeyelim.
Danışma kurulunda Genel Merkez’i eleştiren Yüksel, bundan böyle bu tarz tüm toplantılarda bu tavrı sergileyecektir. Bir Sabri Ergül vardı, şimdi de yanına Alaattin Yüksel katıldı.
Yüksel’in ‘önseçim’ mesajlarına, Genel Merkez eleştirilerine ve salondan diğer konuşmacıları dinlemeden ayrılmasına CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter’den kontra tepki geldi. 'Serter'in "Önseçime girseydin o zaman. Niye girmedin" ve "Konuşup gitmeyeceksin" sözleri eminim salondaki bir çok partilinin sesi olmuştur.
***
İl Başkanı Deniz Yücel basına açık bölümde "Buradayım, yapacak çok işim var" diyerek il kongresi süreci öncesi adaylığını ilan etmiş oldu.
Milletvekilliği seçimlerindeki ‘sıra’sıyla başlayan, yerel seçimlerde aday belirlemeye müdahalesiyle devam eden süreçte parti örgütü içinde hatırı sayılır derecede isim tarafından ‘istenmeyen adam’ konumuna oturtulan İzmir Milletvekili Murat Bakan, olağan kongre sürecinde büyük sınav verecek.
Danışma kurulu toplantısındaki konuşmasında bir dönem çok iyi olduğu İl Başkanı Yücel’i hedef alması ve ‘tek aday’ vetosu olağan kongre süreci öncesi Bakan’ın kendisi ve birlikte hareket ettiği/edeceği isimler adına verdiği bir tüyo olsa gerek.
Bir çok aktörün kara kaplı defterinin ilk sırasında yazan Bakan, olağan kongre sürecinde İngiliz Yazar William Shakespeare'in yazdığı oyunun unutulmaz tiradında Hamlet karakterine söylettirdiği sözde olduğu gibi "Olmak ya da olmamak" mücadelesi verecektir.
Bakan olağan kongre sürecinden ya çok güçlü çıkacaktır, ya da hiç!
---
CHP’nin gitarist başkanı Yücel’in toplantı finalinde Bakan’a yanıtı,
‘Uzlaşı’ şarkısının tutmayacağını gösterdi.
Yeni şarkının melodisine bakılırsa,
Yücel belli ki gitarını yeniden akort etmiş!
***
Toplantının karesi Yücel’in bir yanında kendisini il başkanı olarak sahneye çıkaran Aziz Kocaoğlu'nun bir yanında bundan sonraki süreçte en büyük desteği alması muhtemel Tuncay Özkan’ın yer almasıydı. Özkan ve Kocaoğlu’nun birbirlerinden haz etmedikleri düşünüldüğünde kare farklı bir anlam kazanıyor.
---
CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın konuşmasında genel seçimlerdeki sırası üzerinden sitem etmesi, çapacı vekilin bu durumu kolay kolay hazmedemeyeceğini gösteriyor. Görünen o ki Bayır 10 yıl sonra da bunu anlatacak.
***
Kürsüye çıkan 3 kişiden 2’sinin ‘önseçim’ demesi 100 yıllık partiye, ülkede ‘demokrasi’ diyen bir partiye eksi yazan bir durum... CHP’de hala ‘önseçim’ mücadelesi verilmesi ciddi sorun.
***
CHP’de olağan kongre süreci öncesi danışma kurulu toplantısının anlatmaya çalıştığım gibi çok şey anlattığını düşünüyorum!