Saat 6:45
Belediye başkanı kimseye haber vermeden şantiyeye gider.
İşçiler şaşkın!
Çöp arabasıyla birlikte mesaiye çıkacağını söyler
İşçiler daha da şaşkın!
Çöp arabasının yan koltuğuna oturur ve mesaiye başlar.
Yolda kimi zaman çöp arabasının arka tarafına geçer.
Çöp toplama işlemine bizzat katılır.
Belediyede kimseye haber vermeden bunu yapar.
Basın servisinin bile haberi yoktur.
Fotoğraf çekilmesine izin vermez.
Hasbelkader çalışan bir işçinin başkan ‘hop çekme’ diyemeden çekilen fotoğrafı bize bir işçi tarafından ulaştırılınca Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın ‘şafakta çöp mesaisi’ ortaya çıkar.
Tugay’ın amacı ‘çöp’ konusunda gelen şikayetler nedeniyle bizzat aksaklıkları yerinde tespit etmektir.
Buraya kadar aslında her şey normal. Belediye başkanı bu tarz şeyleri zaten yapmalı.
Farklı olan
Tugay’ın bunun ısrarla haber olmasını istememesi, fotoğraf çekilmesine izin vermemesi ve basın birimine haber vermemesidir.
Net düşüncem
Karşıyaka’da şov belediyeciliğinden mütevazi belediyeciliğe keskin ve kesin bir geçiş yapılmıştır.
Dün Cemil Tugay’ın yaptığını eski başkan yapsa….
‘OLAĞAN’ SORULAR
CHP’de 'olağan' kongre süreci için geri sayıma geçildi.
Ekim başı maraton başlıyor.
Nisan sonunda kurultayla final olacak.
İzmir’de çok ama çok farklı bir süreç bizi bekliyor.
CHP’yi yakından takip eden bir gazeteci olarak
Yanıtını merak ettiğim, yanıtından emin olduğum ve yanıtına bu süreçte inanmayacağım sorular var.
YANITINI MERAKLA BEKLEDİĞİM SORULAR
1- Sürecin Tunç Soyer kanadındaki en önemli aktörü İl Eski Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nun hangi ismi örgüte önereceğini,
2 - Sanki 20 yıllık siyasi birliktelikleri varmış gibi, yerel seçimlerden bu yana Konak’ta çok iyi uyum sergileyen Çağrı Gruşçu-Abdül Batur ikilisinin bu birlikteliği olağan kongre sürecinin sonuna kadar sürdürüp sürdüremeyeceğini,
3 - 2,5 yıl önce Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, onlarca belediye başkanı, onlarca ilçe başkanının desteğiyle kongreden il başkanı olarak çıkan Deniz Yücel’in 6 ay sonraki il kongresinde salona yeniden aday olarak girip giremeyeceğini,
4 - Kemal Kılıçdaroğlu ve Oğuz Kaan Salıcı’nın İzmir’deki sürece müdahil olup olamayacağını,
5 - İzmir’de CHP’nin şuandaki en uzun süreli (2012’den bu yana) görevde olan ilçe başkanı konumundaki Balçova İlçe Başkanı Aygül Eryılmaz’ın devam edip etmeyeceğini,
Çok merak ediyorum.
Yanıtını almak ve kamuoyuyla paylaşmak için bir süre daha bekleyeceğiz!
YANITINA EMİN OLDUĞUM SORULAR
1- Tunç Soyer, Deniz Yücel’i istiyor mu?
Cevap: İstemiyor!
2 - Aziz Kocaoğlu sürece müdahil olacak mı?
Cevap: Olmayacak!
YANITINA İNANMAYACAĞIM SORU İSE BELEDİYE BAŞKANLARINA
1- Delege seçimlerine ve kongrelere müdahil olacak mısınız?
‘DİSİPLİN’ VEFASIZLIĞI
Tahir Şahin ve Hasan Karabağ…
Seversiniz sevmezsiniz…
CHP’ye çok şey katmışlardır.
Biri CHP baraj altında kaldığında (1999) Menemen’de seçim kazanmış, 20 yıl bu görevi aralıksız sürdürmüş,
Diğeri ‘seçim kazanılmaz’ denilen Bayraklı’da seçimi kazanmış(2009), ilçenin CHP’nin kalesi olması adına sağlam temeller atmıştır.
Son 2 aydır bu iki isim ‘disiplin’ dosyalarıyla parti kamuoyunda basında yer alıyor.
Dosyaları hazırlanıyor, ifadeye çağrılıyorlar, ‘yok geldiler-gelmediler’ derken, Genel Merkez’e giden geri gelen tekrar yollanan dosyalar…
Aylar önce söyledikleri sözlerden dolayı ‘partiden ihraçları’nın gündeme gelmesini, basında 2 aydır ‘disiplin’ dosyasıyla 'ihraç' talebiyle adlarının anılması parti içi bir konudur ancak her iki isminde dosyasının bu kadar malzeme konusu olması ‘şık’ değildir.
Karabağ ve Şahin’in disiplin dosyaları bence vefasızlıktır.
* İl Eski Başkanı Kemal Karataş, kendi disiplin dosyasını sosyal medyada günlerce gündeme getirmiştir. Verilen ceza tartışılır ancak Karataş'ın günlerce süren eleştirileri ile 'hakkında açılan dosya' Karabağ ve Şahin'in aylar öncesine dönük hazırlanan dosyalarından farklıdır.