İZMİR - CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, partisinin kongrelerini tamamlayan ilçe başkanlıkları, kadın kolları ve gençlik kollarına ziyaret turuna çıktı. Balbay, bu kapsamda CHP Ödemiş İlçe Teşkilatı'nı ziyaret edip, partililerle bir araya geldi. Burada partililere seslenen Balbay, "2018'e girerken memleketin, dünyanın hali ortada. Sıcak örnek İran'da şu an yaşananları görüyorsunuz. İran'da bir patlama havası görünüyor. Rejimin nasıl olduğunu eminim sizler de biliyorsunuzdur. İran'da İslam devleti kuruldu. Altını çizmek istedeğim şey şu; İran'da seçimi kim kazanırsa kazansın, o dini liderin değişmeyeceği bir yapı oluşturuldu. 1980-1990'lı yılların başında en iyi sloganımız, 'Türkiye İran olmayacak' idi. Toplumsal bir dokuyla ortaya çıkan bu slogan, insanların oradaki rejimin nelere mal olduğunu bilmesi bakımından önemliydi. İran'da 1979'da Humeyni ülkenin başına gelirken, şeriatçılar, sosyal demokratlar, sosyalistler, komünistler, milliyetçiler hepsi destekledi. Humeyni, 'tam demokrasi' vaadiyle geldi. Tam demokrasi vaadiyle geldikten sonraki ilk işi ise kadınları kapatmak oldu. Kadınlar başta olmak üzere 50 bin kişi Tahran'a yürüyüş yapınca büyük bir kıyım yaşandı. Üniversiteler ayağa kalktı. Humeyni'nin, cevabı da şu oldu; 'Bütün üniversiteler 2 yıllığına kapatılmıştır.' Ondan sonra bu rejimi oturttular kendilerince. Şimdi parlamentoda farklı partiler var ama o partiler ülkeyi yöneteni belirleyemiyorlar" dedi.
Milletvekili Balbay, bunları paylaşmasının nedenini ise, "Türkiye'de birilerinin kafasında neler olduğunu, nerelerden kopya çektiklerini, kendilerinin değişmez kılmak için neler yaptıklarını gözler önüne sermek" diye açıkladı.
'ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM TOPLUM ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR VERECEK'
Türkiye'de önümüzdeki dönemde parlamenter sisteminin sağlamlaştırılması için her şeyi yapacaklarını belirten Balbay, şöyle devam etti:
"Çok zorlu bir dönem bizi bekliyor arkadaşlar. Önümüzdeki dönem, 'tek adam rejimi mi, parlamento mu' diyeceğiz. Bunu çok iyi anlatmamız gerekecek. 1990-2000'li yıllarda Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilcisi olarak görev yaparken bu parlamento, 2003 yılında, ABD'nin Türkiye işgaline karşı çıktı. Çünkü, Türkiye'ye 60 bin Amerikan askerinin gelmesi demek, burayı bir işgal gücü gibi kullanmaları demekti. Parlamento, bunu reddedince ABD dedi ki; 'Türkiye'de parlamentoymuş, muhalefet partileriymiş bunlarla uğraşmak zor. Bu tür ülkelerde bir kişi seçeceksin. Her şeyi onun karar vermesini sağlayacaksın, onu ikna edeceksin.' Başkanlık sisteminin nerelerden beslendiğinin de bir göstergesi bu. Bir kişiyi ikna ettin mi, her şeyi tamamlamış oluyorsun. Önümüzdeki dönem bu konuda bu toplum çok ciddi bir karar verecek. 4 Şubat'taki büyük kurultaydan sonra dışa yönelik çalışmalar yapacağız. Önümüzdeki dönem için içimizde herhangi bir karamsarlık olmadığını, zor bir dönemden geçileceğini ama asıl olanın bu zor dönem değil mücadele azmi olduğunu sizlerle paylaşmak istedim." (DHA)