“Siyaseten birkaç adım geri çekiliyorum”
"Şirket yöneticileri ve bürokratlar siyaset yapmayacak”
“2. Adam olmayacak”
“İZBETON’da Kocaoğlu dönemindeki memnuniyeti yeniden sağlayacağız”
"Aliağa’da başkanlığını kaybetmemize rağmen meclis çoğunluğunu almamız yine başarıdır. Aslında bakarsanız CHP’nin 29 ilçede kazandığını söyleyebiliriz. İzmir'de başarılı olduk"
“Genel Başkan’la aramı kimse bozamaz”
“Adaylık için en az 5 sene şartı getirilmeli”
****
Bu sözler İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’la gerçekleştirdiğim röportajdan öne çıkan ifadelerden sadece bazıları…
Başkan Tugay’la belediye başkanı seçildikten sonra (2.5 ay) ilk kez bir araya gelme ve sohbet etme fırsatım oldu.
Yoğun gündeminde makamında önemli bir zaman ayırdı Başkan Tugay…
Kentte uzun yıllardır siyasi gündemi takip eden bir gazeteci olarak, dikkat çekici siyasi tavırlar almış/alan ve almaya devam edeceği net görünen bir isim olan Tugay’la sohbetimiz siyaset üzerine oldu.
‘Off the record’ kısımdan sonra ses kaydını açtım. Başkan Tugay sorularıma içtenlikle ve samimi bir şekilde yanıt verdi.
Çarpıcı tespitler, değerlendirmelerde bulunurken, önemli mesajları da oldu.
****
“BARIŞ KARCI İLE YOLA DEVAM ETTİM, ÇÜNKÜ…”
Başkan Tugay’a, Genel Başkan Özgür Özel ile karşı karşıya geldiği genel sekreter konusunu açıp, kadroda ciddi bir değişiklik yaptığına da vurgu yaparak ‘genel sekreter Barış Karcı ile yola devam kararını’ sordum.
Şu yanıtı verdi Tugay:
“Barış Karcı kurumun daha alt seviyelerinden kademe kademe yükselmiş, uzun yıllardır belediyede çalışan, duruşu tutarlı, belediyede olan bitene hakim bir isim. Benim talimatlarımı dikkatle dinleyen, uyumlu çalışan bir arkadaşımız. Onun mali konulardaki birikimi de değerli aynı zamanda. Kurumun geçmişten bugüne gelen bir hafızası var. O hafızayı bana en doğru şekilde taşıyan, uyumlu çalışan bir arkadaşımız. O nedenle değiştirme ihtiyacı duymadım. Bu nedenlerle devam etmek istedim.”
“BÜYÜKŞEHİR’İN İMAR VE PLANLAMA KONUSUNDA GEÇEN DÖNEMKİ PERFORMANSINDAN MEMNUN DEĞİLDİM”
Sohbet kadro revizyonuyla devam etti. Kadroda yaptığı ciddi revizyonun nedenini ve neyi hedeflediğini sordum Sayın Tugay’a…
“ ‘Biz çevik belediyecilik, yeni nesil belediyecilik’ dedik. Biraz ataletten kurtulmuş hızlı çözümler üreten, belediyeye yeni bir soluk anlayış gerekiyordu. Geçen dönemin yorgunluğu biliyorsunuz bazı kafa karışıkları vardı, onlardan kurtarmamız gerekiyordu belediyenin yönetimini. O yüzden biraz da taze kan olmasını önemsedim. Tabi ki herkes değişmedi, çok beğendiğim daire başkanlarımız var, genel sekreter yardımcılarımız, genel sekreterimiz… Onlar ile çalışmaya devam ediyoruz ama planlama, imar konularında ben geçen dönemki performansından memnun değildim Büyükşehir’in o yüzden ilk müdahalemiz oraya oldu. Karşıyaka’da iyi çalıştığımız bir ekip vardı onları buraya getirdik. Şu andaki çalışmalarından çok memnunum. İzmir halkı bunu henüz tam idrak etmemiş olabilir. Fark ettikleri an şunu anlayacaklar; İzmir güvenli ellerde emin ellerde bunu kendim için değil bürokrasi ekibi için söylüyorum” diye yanıtladı.
“AZİZ BAŞKAN’IN ÖNERDİĞİ BİRİ İSİM OLMADI…BENİM SORDUĞUM DA BİR İSİM OLMADI”
Bazı görevlendirilen isimler nedeniyle parti kamuoyunda ‘Aziz Kocaoğlu etkisi var’ diye konuşulduğunu benim de böyle düşündüğümü paylaştım… Başkan Tugay Kocaoğlu’nun önerdiği kendisinin de Kocaoğlu’na sorduğu hiçbir ismin olmadığını ifade etti.
Tugay şunları söyledi;
“ Aziz Başkan’dan bana isim olarak hiçbir öneri gelmedi. Ben de sormadım. Onun önerdiği benim sorduğum hiçbir isim yok. Onun döneminde çok başarı ile çalışmış bu dönemde de tekrar göreve davet ettiğim önemli isimler vardı. İZBETON genel müdürü gibi. Bu kişiler İzmir’e çok ciddi katkıları olmuş insanlar. Sağ olsunlar iyi ki kabul ettiler; Şunu da söylüyorlar bu dönemde onlar da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sorunlarından arınması için çaba göstermek istediler. Kendilerini bir gönüllüğü var burada. O şekilde birebir tanışıklığım da var zaten. Kampanyada da yardımcı oldular. Hüseyin Sezer mesela milletvekilliği adaylığından beri tanıdığım birisi. Zaman zaman buluştuğumuz sohbetler ettiğimiz bir arkadaşımız. Göreve geldiğinden bugüne kadarki çalışmaları için de gerçekten müteşekkirim o da diğer arkadaşlarımız da.”
“İZBETON’LA İLGİLİ KOCAOĞLU DÖNEMİNDEKİ MEMNUNİYETİ TEKRAR YAKALAYACAĞIZ”
Laf İZBETON’dan açılmışken, geçen dönemin en tartışmalı şirketinde bu dönem nasıl bir fark olacağını sordum.
“İZBETON çok iyi işler yapacak” diyen Tugay şöyle devam etti;
“Hem metropolde hem kırsal bölgede Aziz Başkan döneminde biliyorsunuz önemli bir memnuniyet vardı İZBETON’la ilgili… Tekrar o memnuniyeti sağlayacağız. Şu anda mali sorunları olduğu için biraz daha kısıtlı hareket edebiliyor ama ocak ayından sonra mali sorunlardan önemli ölçüde kurtulmuş olacak. Şu günlerde de elinde imkanlar kısıtlı da olsa doğru yerlere doğru dokunuşlar ile çok güzel işler yapıyorlar.”
YANINDA ‘SİYASİ AKTÖR/2. ADAM’ OLACAK MI?
Cemil Bey’in yanıtını çok merak ettiğim konulardan biri de ‘Siyasi aktör-2. Adam’ meselesiydi… “Geçmişte Alaattin Yüksel gibi Rıfat Nalbantoğlu gibi 2. Adam görecek miyiz yanınızda… Bir siyasi ekibiniz olacak mı?” diye sordum…
Başkan Tugay, ‘2. Adam’ konusunda ‘Kesinlikle olmayacak’ dedi.
“SİYASETEN BİRKAÇ ADIM GERİ ÇEKİLİYORUM”
Tugay’a yeni dönemde parti içi siyasetin ne kadar içinde olacağını sordum. Sürpriz bir yanıt aldığımı başta belirteyim...
Şunları söyledi;
“Şu anda üstlendiğim görev çok ağır bir sorumluluk. İzmir Büyükşehir Belediyesi çok büyük bir kurum, çok önemli görevleri var. Sorunlu da bir dönemdeyiz. Bu nedenle benim görevim belediyeyi düzeltmek ya da belediyenin çalışmalarını düzenlemek. Mümkün olan en iyi yerel yönetim performansını göstermek. Dolayısıyla çok açıkça ifade ediyorum; Siyaseten birkaç adım geri çekiliyorum. Belediye başkanlığını daha fazla üstleniyorum. Çalışmalarımı yoğunlaştıracağım alan belediye çalışmaları olacak. Doğrudan bir il kongresi işte kurultaydı düşünmüyorum. Benim için geçen dönem iki yerde belki biraz keskin davrandığımı düşünebiliriz. Bir tanesi il kongresiydi. Orada biraz hakkımı savunmak adına kendimi öne çıkardım. İkincisi kurultaydı. Kurultayda kendi adıma bir mücadele vermedim. Partideki değişim adına bir mücadele verdim. O değişim oldu ve mutluyum ki bu seçimde de halkta karşılık buldu. Bu böyle devam ettiği sürece ki şu anda partimiz emin ellerde hiçbir şüphem yok. Böyle devam ettiği sürece ben kendi görevime odaklansam siyaseti genel merkezimize mevcut üst yönetimimize bıraksam bence daha doğru olacak.”
“ŞİRKET YÖNETİCİLERİ VE BÜROKRATLAR SİYASET YAPMAYACAK”
Geçmiş yıllarda çokça gördüğümüz belediye bürokratlarının, şirket müdürlerinin parti içi siyasete müdahalesine ne kadar müsaade vereceğini sordum Tugay’a…Bu konuda kırmızı çizgisi olduğunu belirterek, “Parti bürokratlarının ve şirket yöneticilerinin siyaset yapmasını doğru bulmuyorum. Onları men ettim bu davranıştan. Belediye siyaset yapılan bir ortam olmayacak”
RAKAM PAYLAŞTI… ‘BAŞARILI OLDUK’ DEDİ!
CHP Lideri Özgür Özel’in de son İzmir ziyaretinde dikkat çektiği, İzmir’de parti örgütü içinde de konuşulan ‘oy oranındaki’ düşüşü sordum Sayın Tugay’a… “Büyükşehir artı 28 ilçe kazanılmışken oy oranı üzerinden başarısız olduğunuzu düşünüyor musunuz?” dedim…
Cemil Bey şöyle yanıt verdi;
“Yorumların farklı olmasını doğal buluyorum. Değişim hareketi tüm Türkiye’de... Manisa’da, Denizli’de, Balıkesir’de çevremizdeki illerde artı puan getirdi partiye. Belirgin bir sıçrama oldu. Buralarda bu olurken İzmir’de aynı oranda bir sıçrama olmaması ister istemez eleştiriye açık bir konu haline geldi. Ancak şunları hatırlamakta fayda var; İzmir bizden önce 25 yıldır CHP’li başkanlar tarafından yönetilen ve çok yoğun bir şekilde de yeterli belediye hizmeti üretmemekle eleştirilen bir dönemden sonra bizim yarışa girdiğimiz bir süreç oldu. Yani İzmir’de bizim partimizin uzun süredir iktidarından kaynaklanan daha fazla eleştiri durumu vardı. Ayrıca kurultay ve adaylaşma süreçleri parti içinde çok yoğun tartışmalarla geçirilen bir süreç oldu ve iyice kendi parti örgütümüz de motivasyon kayıpları yaşadı. Bütün bu ortam içinde ben seçime girerken Genel Başkanımıza da söyledim, parti yöneticilerimize de söyledim.; İlçelerimizi mümkün olduğunda kaybetmeyelim dedik. Onun yarattığı psikolojik kırılma daha fazla olur. O nedenle nüfus sayısı az olan başa baş olan ilçelerimizde biraz daha yoğun çaba göstermeye çalıştık. Merkezdeki bazı metropol ilçeleri biraz ihmal ettik. Zaman kısıtlığı, zaman yetmediği için… Buca’da, Karabağlar’da, Bornova’da, Konak’ta çok yoğun çalışma yapamadık. Bunun oy oranında düşüş şeklinde geri dönüşü oldu ama geçen konuştuk. Genel Başkanımız geldiği gün toplantıda söyledim. Oy sayılarına baktığımız zaman 2023’te yüzde 90’nın üzerinde katılım var. Sayısal olarak CHP’ye verilen oylara bakıyorsunuz. 2024’teki yerel seçimlere bakıldığında katılım oranı yüzde 79 olduğunu görüyoruz. Ondaki oy sayılarına baktığınızda yüzde 11 daha az katılım olmasına rağmen o oranda en azından düşme beklersiniz ya 50 bin seçmen artıdayız. Oyu CHP’ye veren seçmen sayısı artmış durumda. Aynı şeyde Hamza Dağ’a baktığımız zaman onda tam tersi bir durum var. 50 bin civarında oy kaybı bulunuyor. Yani demek istediğim bizim hepimizin bu seçime az katılımdan dolayı (ki içlerinde CHP’li olup da parti içi tartışmalardan etkilenen ve bundan dolayı sandığa gitmeyen çok insan var.) buna rağmen CHP’ye oy kullanan sayısı daha da artı. En az 50 bin bir artış gösterdi. Bu benim için açıkçası bir başarıdır. Artı 28 ilçeyi almış olmamız bir başarıdır. Aliağa’da başkanlığını kaybetmemize rağmen meclis çoğunluğunu almamız yine başarıdır. Aslında bakarsanız CHP’nin 29 ilçede kazandığını söyleyebiliriz. Menemen hariç.”
“GENEL BAŞKANLA ARAMI KİMSE BOZAMAZ”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’le arasının soğuk olduğu, mesafeli olduklarına yönelik iddiaları da sordum Tugay’a… Şunu da ekleyerek ‘Genel Başkan’la aranıza mesafe girmesini isteyenler var mı?'
Tugay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı Makamlığı ile ilgili düşünceleri, niyetleri, hayalleri olan bazıları ya da siyasi olarak benim burada olmamı istemeyen bazı kişiler genel başkanla aramızın bozulmasını diliyor, hayal ediyor olabilirler. Kim olduklarını bilemem ama bildiğim şu; benim genel başkanla aramızı kimse bozamaz. Çünkü biz yol arkadaşıyız. Ben onun talimatlarına her zaman hazırım. O da benim kendisine ne kadar bağlı olduğumu biliyor. Kendimi bu anlamda Özgür Özel’le bağlı bir belediye başkanı olarak tanımlayabilirim" dedi.
VEKİLLERDEN YETERLİ DESTEĞİ ALIYOR MU?
Kentteki bir çok tartışmalı konuda ya da kendisine AK Parti cephesinden gelen eleştirilerde sadece 1-2 milletvekilinin yanıt verdiğini ve topa girdiği yönünde yorumumu yaparak milletvekillerine destek noktasında sitemi olup olmadığını sordum.
Cemil Bey şu yanıtı verdi;
“Çok yoğun bir sitemim yok. Açıkçası kendi iç yapılanmamızı kurarken biraz buna odaklıyız. Milletvekillerimizle iletişim eksikliğimiz olabilir. Onları düzenli bilgilendirme, bir araya gelip de yaptıklarımızı aktarma ile ilgili bizim de eksiklerimiz. Bayramdan sonra davet etmeyi bugüne kadar ne yaptığımızı anlatmayı düşünüyorum.”
“ADAYLIK İÇİN EN AZ 5 SENE PARTİ ÜYELİĞİ, EN AZ 5 YILDA O KENTTE, İLÇEDE YAŞANMIŞ OLMALI”
Eylül ayında gerçekleşecek olan Tüzük Kurultayı’nı da konuştuk Cemil Başkan’la… Önerilerini, tespitlerini sordum kendisine… Önemli değerlendirmeler yaptı:
“Uzun zamandır iki dönem kuralını savunuyorum. İki dönemden daha uzun bir konumda kalınmamasını düşünüyorum. Çünkü bir duyarsızlaşma bir körleşme olduğunu düşünüyorum. Ama daha önemli bir önerim var; belli bir süre parti üyeliği yapmamış olan ya da bir kentte belli bir süre yaşamamış olan birisinin oraya belediye başkanı, belediye meclis üyesi yapılmasını doğru bulmuyorum. Benim için bu da en az 5 senedir. En az 5 sene parti üyesi olmalı ya da en az 5 yıldır o kentte yaşamış olmalı. Örneğin, Çiğli’ye aday olacaksam en az 5 sene Çiğli’de ikamet etmem gerekiyor. Bunun biraz ilerisini düşünebiliriz, bunun da tartışılması gerekiyor. Bir dönem belediye meclis üyeliği yapmamış birisinin belediye başkanı olmasını doğru bulmuyorum. En azından o belediyeyi tanımalı, o belediye ortamında bulunmalı. Böyle düzenlenmeler yaparsak daha liyakatli daha başarılı bir sürece gireceğimizi düşünüyorum."
“HAMZA BEY’İN MAL VARLIĞINI BUGÜN AÇIKLAMASI BİRŞEY İFADE ETMİYOR”
Yerel seçim sürecinde rakibi Hamza Dağ’a yaptığı ‘mal varlığı açıklaması’ çağrısını ve Dağ’ın seçimlerden 2 ay sonra mal varlığını açıkladığını sordum. Başkan Tugay, “ O günlerde açıklamakta zorlanması bir şeylerden çekindiği anlamına geliyordu. Açıklamasını görmedim ama bugün açıklaması bir şey ifade etmiyor"dedi.
“TEKRAR TEKRAR O ELİ UZATACAĞIM”
AK Parti’yi ziyareti üzerinden kent adına sorunların çözümü için ortak hareket noktasında umutlu olup olmadığıyla finali yaptım.
Başkan Tugay şunları söyledi;
“Elimizi uzatıyoruz. Elimizi tutup sıkan bir el olursa çok mutlu oluyoruz. Eğer bu el sıkışmadan 2 gün sonra bir tartışma yaşarsak ondan sonra ‘ben bir daha asla el uzatmayacağım’ dersek süreç bitiyor tabi ki. Ben şunu söylemek istiyorum, tekrar tekrar o eli uzatacağım. İzmir’e dair her konuda görüş alacağım. Onların önerilerini dikkate alacağım. Beraberce karar verme davranışı göstermeye çalışacağım. Bunu sadece bakanlıkta katkıda bulunsunlar diye değil. 900 bin kişi AK Parti'ye ya da Cumhur İttifakı’na oy verdi. Bu kadar insanın temsiliyeti onlarda bulunuyor. Yani toplumsal uzlaşma istiyorsak, onların görüşlerini mutlaka dinlemeli, dikkate almalıyız. Tabi ki birbirimizi sık sık eleştireceğiz. Zaten aynı partide olmadığımız için görüş ayrılığı yaşıyoruz ama kenti yönetme ile ilgili kararlar verirken aşırı siyasallaşmış tavırların çok doğru olmadığını düşünüyorum.