CHP İzmir’de merakla beklenen soru yanıtını buldu.
5 yıllık Deniz Yücel döneminin ardından yeni il başkanı MYK atamasıyla Şenol Aslanoğlu oldu.
2007’den beri CHP’yi takip eden bir gazeteci olarak atama sonrası telefonumda Aslanoğlu’nun numarasının kayıtlı olmadığını fark ettim. Bu nedenle tanımadığım bir isimle ilgili değerlendirme yapmak erken ve haksızlık olurdu.
İş dünyasında başarılı bir isim olduğu konuşulan Aslanoğlu bu başarısını siyasi arenaya taşıyabilecek mi? Önümüzdeki süreçte göreceğiz!
***
Bu süreçlerin kazananı kaybedenleri aranır.
Bence sürecin en büyük kazananı, Şenol Aslanoğlu’nun kafasına il başkan adaylığı fikrini sokan, süreçte Aslanoğlu ismini aktörlere öneren ve Genel Merkez’de Aslanoğlu’nun mücadelesini en fazla veren isim olan İzmir Milletvekili Mahir Polat’dır.
Konsensüs masasındaki Tunç Soyer, Heval Savaş Kaya, Rıfat Nalbantoğlu, Ednan Arslan, Abdül Batur, Ali Engin ve Serdar Sandal gibi isimler de finalde Aslanoğlu isminde uzlaşarak kazananlar başlığının altında yer almayı başaran isimler oldular.
***
Kaybedenler ise yukarıda yazdığım konsensüs masasının dışında tutulanlardır. İçeriden seçim için bastıranlardır. Konsensüs masasına oturamayan metropoldeki başkanlar ile Mahir Polat ve Ednan Arslan dışında konsensüs masasında yer alamayan vekiller, daha doğrusu Aslanoğlu ismindeki uzlaşıda payı olmayan aktörler kaybedenler başlığının altında yer alır.
Mustafa İduğ ise nikahını kıydığı ve iş dünyasından tanıdığı Aslanoğlu’nun il başkanı olmasından dolayı konsensüs masasında oturmasa bile mutlu olmuştur.
Murat Aydın atansaydı fark şu olurdu: Konsensüs masasında olmayanlar kaybetmemiş olurdu.
***
Genel Merkez’deki belirleyici rolü üstlenen ise Oğuz Kaan Salıcı oldu. Salıcı, Murat Aydın- Şenol Aslanoğlu ikilisi arasında gidip gelen başkanlıkta tercihini Aslanoğlu’ndan yana koyup, MYK’ya tek isim olarak getirmiştir.
***
Gelelim sürecin gelişimine;
Tunç Soyer’in yoğun mesaisi nedeniyle süreçte tam yetki verdiği Heval Savaş Kaya’nın masaya getirdiği Altan İnanç ismine Abdül Batur, Ednan Arslan ve Mahir Polat şiddetle karşı çıkar. Sinan An, Olgun Atila ve Erdal Karademir isimlerine de Büyükşehir cephesi vize vermez. İsmine en az karşı çıkılan Aslanoğlu için Mahir Polat aktörleri ikna eder. Heval Savaş Kaya ve Rıfat Nalbantoğlu'nun da desteği İnanç sonrası Aslanoğlu’na olur. Batur ve Arslan ‘Altan İnanç olacağına Aslanoğlu olsun’ der. Olgun Atila ve Sinan An için bastıran Ali Engin de Aslanoğlu ismine onay verir. Serdar Sandal da Aslanoğlu’na en başından beri destektir. Aslanoğlu için konsensüs sağlanır ancak biri yada birileri Murat Aydın ismini Soyer’e önerir. Soyer, meclisteki performansını takdir ettiği Aydın’la Almanya dönüşü görüşür… Milletvekilliği düşünen Aydın, Soyer’in başkanlık önerisine ‘tamam’ der. Soyer Ankara’ya Murat Aydın ve siyasi ekibinin üzerinde uzlaştığı Aslanoğlu ismini verir. Soyer’in Aslanoğlu dışında Aydın hamlesi sonrası Aslanoğlu için uzlaşı sağlayan isimler Genel Merkez’de Aslanoğlu için mesai yaparlar. Çünkü Aydın’ın il başkanı olması hepsinin gol yemesi anlamına gelmekteydi.
Süreç sonunda Genel Merkez’de bir çok kişi tarafından olması için mücadele edilen Aslanoğlu atanır, bir çok kişi tarafından olmaması adına mücadele edilen Murat Aydın atanmaz.
Dediğim gibi son noktada belirleyici Oğuz Kaan Salıcı olmuştur.
Kazanan da başta Mahir Polat ve konsensüs masası!
Kaybedenler ise bu masaya davet edilmeyenler, masaya oturamayanlar, Aslanoğlu sürecinde uzlaşı içinde yer alamayanlar.
***
Bence Tunç Soyer, Murat Aydın’ı önererek büyük bir iş yapmıştır. Hiçbir ekibin adamı olmayan, 3 yıldır birlikte mesai yaptığı Aydın’ı önererek aslında il başkanını belirleme süreçlerinde ‘bir ekibin adayı, birilerinin adamı’ anlayışını yıkmaya çalışmıştır. Grup başkanvekilini önererek aslında tek başına konsensüsü genişletmeye çalışmıştır. Ancak başarılı olamamıştır.
Soyer’in Aziz Kocaoğlu’nun tam tersi profille bu süreçlere gövdesini koymaması ve yerel siyasete fazla mesai harcamaması İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın üstünde düşünmesi gereken bir durumdur.
Aydın atanmasa da Soyer siyasi ekibinin ‘evet’ dediği, Genel Merkeze’de önerdiği iki isimden biri olan Aslanoğlu’nun atanmasıyla da kazanan tarafta yer almış, belirleyici olarak yer almayı başarmıştır.
***
Gelelim Murat Aydın’a… 3,5 yılda CHP İzmir içinden il başkanlığı için önerilmek önemlidir. İl başkanlarının milletvekilliği için istifa ettiği ortamda, milletvekilliği için ciddi şansı olmasına rağmen bu durumdan feragat ederek göreve ‘evet’ demek ciddi fedakarlıktır. Aydın vekil listesinin şimdiden en şanslı isimlerinden biri olmuştur.
***
Bu süreçte yanıtını bulamadığım tek soru Murat Bakan'ın tavrı...
Bazıları 'Murat Aydın'ın olmasını istedi', bazıları da 'Aslanoğlu'na destek oldu' diyor. Kimileri de bir çok adaya mavi boncuk dağıttığını söylüyor. Bu sorunun yanıtı için galiba vekil listesini beklemek gerek.