CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun
İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in devam etmesinden yana olduğunu biliyorduk da,
Bunu bilen aktörlerin parti kamuoyuna değil de yakın çevreleriyle paylaştıkları için hep iddia olarak kalıyordu bildiğimiz!
Bunu açıkça ilan etmek gazeteci-vekil Atilla Sertel’e düştü.
Sertel, Kılıçdaroğlu ile görüşmesini ve CHP Lideri’nin ‘Deniz Yücel’le devam edeceğiz’ dediğini parti kamuoyuyla paylaştı.
Sertel’in bu çıkışı ilk kongrede, üstelik Yücel’in devam etmesini istemediğini CHP Lideri’ne 2-3 kez söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ilçesi Seferihisar’da duyurması ilginçti.
Sertel sözleriyle Deniz Yücel’e karşı her hamleyi Genel Başkan’a karşı yapılıyor durumunu parti örgütünün kucağına koydu.
'Sertel’in Deniz Yücel çıkışı'nın yanı sıra ilk gün kongre mesaisinde kulisler, muhalefetin öncüsü Nalbantoğlu ve ekibinin, Kılıçdaroğlu’nun ‘Yücel’ mesajlarını arttırması nedeniyle değişim yönünde giriştikleri il kongresi mesaisinden çekileceği iddialarıyla da çalkalandı.
Öngörüm şudur ki;
Kılıçdaroğlu, muhalefet cephesi ola ki ilçe kongreleri sonrası 400 imza da koysa önüne 'Yücel’le devam' diyecektir.
Buca-Karabağlar-Bornova ve Konak gibi yerlerde çıkacak sonuç belki de bu matematiği zaten ortadan kaldıracaktır.
Yine öngörüm, aldığım bilgiler ve satır aralarında tespitim Yücel’in değişmesini savunan Nalbantoğlu ve ekibinin matematiği zorlasalar da Kılıçdaroğlu’na rağmen il kongresi topuna aday bazında girmeyeceği….
Nalbantoğlu’nun 1-2 gün önceki Kılıçdaroğlu övgülü parti içi mesajları da bunun işaretiydi sanki.
Ancak!
Bu ekip ilçe kongrelerine yönelik ciddi ‘değişim’ mesailerini sürdürecektir.
Burada amaçları il başkanını değiştiremeseler bile ilçelerde güçlü olmak, il yönetimi, kurultay delegeliklerinde de maksimum sayıya ulaşmak gibi duruyor.
Nalbantoğlu cephesinde yeni görüşme trafiği yeni hamleler gelmesi de muhtemel.
Parti içi yarışların siyasetçisi olmayan bu yüzden süreci tamamen yol arkadaşlarına emanet eden Soyer,
Bir önceki yazımda yazdığım gibi
Genel Başkan ‘Deniz Yücel’ dediği sürece olumsuz hiçbir hamlede bulunmaz.
Ekibine de ‘durun’ der!
Belki de demiştir!
Kılıçdaroğlu’nun sürecin en başından bu yana Yücel’e destek vermesi çeşitli nedenlerle açıklanabilir ama kuvvetli 2 şık var.
Birincisi Yücel’in olağanüstü kurultay için imza hareketinde kendisini o koltuğa oturtan Aziz Kocaoğlu’yla ters düşerek Kılıçdaroğlu’na verdiği destek.
İkincisi de Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de uzun süredir uyguladığı denge siyasetini devam ettirme niyeti!
‘Denge’ meselesi, Soyer’e Büyükşehir adaylığını karşısına bir çok ismi de alarak emanet eden CHP Lideri’nin Soyer ve ekibinin ilk kongreden çok güçlü bir şekilde çıkmasını istememesiyle de açıklanabilir.
Soyer’in siyasi ekibinin ana aktörleri Nalbantoğlu-Özuslu ve Bakan’la ilgili Genel Merkez’e taşınan çeşitli siyasi iddialar da Kılıçdaroğlu cephesinde hem Yücel’i hem de dengeyi daha da güçlendirmişe benziyor.
Metropoldeki yarış hala merak konusu.
Sertel’in çıkışı
Yücel’e zarar da verebilir…
Rüzgarın kritik ilçelerde Yücel’e olumlu dönmesini de sağlayabilir…
Muhalefeti konsolide de edebilir,
Dağıtabilir de!
İzmir’de Aziz Kocaoğlu sonrası
Kartlar yeniden karılmış ve dağıtılmıştı!
O nedenle bu işin sonunda
“İlk elin günahı olmaz” mı denecek!
Yoksa kaybedenler, yara alanlar hatta kazananlar da hesap mı ödeyecek?
Bekleyip göreceğiz!